Nuray MERT
Bu kafayla nasıl baş edilir bilemiyorum; son feci olaydan sonra takınılan tavırdan, sarf edilen sözlerden, olayları algılayış tarzından bahsediyorum. Pek çoklarının gevelediklerini, eski milletvekili Resul Tosun doğrudan söylemiş, “Bu saldırının bir anlamı da Türkiye’nin doğru yolda olduğudur” (Star, 30 Haziran). Bu kafayla bakarsanız 11 Eylül saldırıları da ABD doğru yolda olduğu için, İsrail’de yaşanan bombalama olayları da İsrail doğru yolda olduğu için gerçekleşti. Öyle şeyler yapıyorlar, öyle şeyler söylüyorlar ki, insan söyleyecek söz bulamıyor; aklı hafsalayı aşan bir kafasızlık, pişkinlik, vicdansızlık, meymenetsizlik, hepsi bu.
Evet, terör, sadece Türkiye’yi değil, pek çok Batı ülkesini de hedef alıyor, orası doğru. Doğru da, onlar da durduk yerde hedef olmuyor, dünya çapında çevirdikleri dolaplardan, karıştırdıkları işlerin ters tepmesi şeklinde hedef oluyor. Nitekim, oralarda da aklı başında herkes bunu görüyor; devletlerinin dış politikasını sorguluyor, bu olaylara sebep olmakla suçluyor. Daha önce girişilen kirli oyunlar bir yana, son olarak Irak işgali ve Suriye’nin karıştırılması, radikal İslamcılığı, terörü mayaladı, yaşanan faciaların asıl nedeni bu. En son Suriye kana bulandı; bu işte de kimse masum değil, çünkü hepsi oradaydılar, hepiniz oradaydınız!
Esad’ı devirmek, İran’ı durdurmak amacı ile Suriye savaş alanına döndü; ne idüğü belirsiz milislere silah, para aktı, dünyanın dört tarafından cihatçı transferi yapıldı, sonuç ortada. Evet, bu işlerin içinde Türkiye de var, dahası Batılılar yön değiştirdikten sonra da Türkiye bu faaliyetlerine devam etti, bin bir oyun çevirmeye kalktı. Şimdi, kim kime karşı kimi kullanıyor, bu işler Türkiye aleyhine ne şekilde dönüyor, tam belli değil, büyük bir kaosla baş başa kaldık. Dahası, bir adım sonra, tüm fatura Türkiye’ye kesilebilir, Türkiye başında Batılı müttefiklerinin teşviki ve işbirliği ile bu işlere girişti, sonra onlar işin içinden adeta sıyrıldılar. Suudlar, Ürdün, Körfez bile “biz ılımlıları destekledik, İslamcı radikalizm asıl Suriye’nin kuzeyinde yuvalandı” demeye getiriyor. Bu işlerin başında, “Türkiye muhalifleri desteklemekte neden tereddüt ediyor, hemen bu işlere dalsın” diye iktidarı eleştiren, kendilerine itiraz edeni Esad’cı ilan edenler, hayranı oldukları Batı siyaset değiştirdikten sonra Türkiye’nin Suriye politikasının başarısızlığından dem vurmaya başladı, orası da ayrı hikâye. Ama bu işler böyledir; kanlı işlere bulaşırsanız, komşunuzun felaketi üzerine plan kurarsanız, başınıza gelmedik şey kalmaz. İlahi adalet, acı tecelli!
Şeytani zekâ!
Olan oldu, Türkiye cihatçı merkezine, Suriye felaketinin arka bahçesine döndü, ama kafalar hâlâ aynı, tek çaba zevahiri kurtarmak, “kutsal iktidar”a toz kondurmamak. “Turist gelsin de yazı çıkaralım” gayreti, yalnız kalmanın dayanılmaz zorlukları karşısında yalvar yakar kapısı çalınan Rusya ile anlaşmayı diplomatik zafer olarak ilan etmek, cidden zekâ eseri ama şeytani zekâ! Diğer taraftan, bazılarının “normalleşme” diye alkışladığı İsrail ile anlaşma da sanıldığının aksine, pek karanlık bir iş. Çoktandır, İran’a karşı, Suudi Arabistan ve İsrail’in düşman kardeşler (‘franemies’) ittifakından söz ediliyor. Belli ki Türkiye de işin içine girmeye pek hevesli; hâlâ bölgede İran karşıtı, Sünnicilikten medet umuluyor. Yine de, Türkiye’de antisemit İslamcı iktidar ile İsrail’de barış karşıtı koyu sağcı iktidarın karanlık sularda buluşması nedense sevinçle karşılanıyor.
Başkalarını bir yana bırakalım; Türkiye’de kendi toplumuna barış ve huzur vaat etmeyen iktidar, kiminle anlaşırsa anlaşsın, gerçekleri her türlü imkânla ne kadar gizlerse gizlesin, başımıza gelenlerin sorumluluğunu istediği kadar kendinden başka herkese fatura etmeyi başarsın, kötü gidiş değişmeyecek. Türkiye iyi yönetilmediği için bir girdabın içine girdi, bu gerçek değişmedikçe o girdaptan çıkamayacağız. Seçimde yüksek oy almak, her zaman iyi yönetime işaret değildir, muhalefetin zaafları iktidarın doğru yolda olduğu anlamına gelmez, aynı şekilde alternatif yokluğu, mevcut iktidarın iyi yönettiği anlamını taşımaz. Sadece ülkenin ne kadar berbat halde olduğuna işaret eder. İyi yönetilen ülkede, bir bölge savaş alanına dönmez, insanlar birbirinden nefret etmez, yönetenler baskıya ihtiyaç duymaz, dış politika içeriye felaketler zinciri olarak yansımaz. Bunlardır iyi yönetimin işaretleri. 2011 seçimlerinin ardından, “AK Parti şimdiye kadar iktidar olup muktedir olamamaktan şikâyet ediyordu, artık muktedir olacaklar ama (yönetebilme kabiliyeti açısından) iktidar olmayacaklar” şeklinde bir kaygımdan söz etmiştim, maalesef sonuç bu oldu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024