Pink Floyd’un o şarkısındaki gibi... 

Sizler sadece duvardaki bir tuğladan ibaretsiniz... 

* * * 

Şafak vakti evlerinden toplanmış insanlar, üniversitelerdeki odalarının kapılarına Nazi özentisi Türk faşistler tarafından çarpı işaretleri konulmuş, siz hâlâ köşelerinizden, televizyon programlarınızdan çemkirmeye devam ediyorsunuz... 

İmzacı öğretim üyelerinden biri, ikisi ensesinden vurulup yere düşünceye kadar dinmeyecek öfkeniz sizin... 

Çünkü işte, sadece birer tuğlasınız bu duvarda... 

* * *

Mehmet Ağar’ın, Uğur Mumcu’nun katlinin ardından “Bir tuğla çekersem duvar yıkılır” dediği duvarın tuğlalarısınız işte... 

* * * 

O duvar, Memhet Ağar’ın sandığından çok daha sağlamdır. 

* * * 

O duvardan gelen bir kurşunla ensesinden vurulan Hrant Dink’in vurulduğundan bu yana dokuz yıl geçmiş, duvarda en küçük bir gedik açılabilmiş mi? 

Beyaz bereli bir tetikçi dışında ne var elimizde? 

Günün ihtiyaçlarına göre bir suçlanan bir aklanan devlet görevlileri dışında ne kalacak bu davadan geriye? 

* * * 

Daha iki ay önce yine o duvardan, yine aynı şekilde nefretle hedef gösterildikten sonra öldürülen Tahir Elçi cinayetinde bir arpa boyu yol yürünebilecek mi? 

Tahir’in sevgili kızı Nazenin’in söylediği gibi “katili bulacağız” lafına sadece çocuklar inanır... 

* * * 

Katil kocaman bir duvardır. 

O duvar Çin seddi gibi çepeçevre bu ülkeyi sarmıştır. 

Harcı nefretle, kinle, riyakârlıkla karılmıştır... 

* * * 

Ermenileri bu topraklardan kovduğumuz günden bu yana, devlet ve millet iş birliği içinde dikilmiş, her cinayetle, her katliamla yükselmiştir o duvar... 

* * * 

Bu ülke dibine kadar titreyerek kendisiyle yüzleşmediği sürece... 

Ya o duvarın bir tuğlası olacak ya da hep o duvara toslayacaksın...