Pelin CENGİZ
Dünya devletleri, geçen yılın aralık ayında Paris’te düzenlenen COP21 İklim Zirvesi’nde yeni bir iklim anlaşması üzerinde anlaşmaya vardı. Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için küresel sera gazı emisyonlarının en az yüzde 55’ini temsil eden devletler veya en az 55 taraf ülke tarafından imzalanması gerekiyor. Anlaşma 22 Nisan 2016’da New York’ta imzaya açılacak. Ülkeler, böylelikle iklim değişikliğiyle mücadele ve sera gazı emisyonlarının azaltılması konularında tarihi bir sorumluluk almış olacak. Devletler çeşitli gerekçelerle yine ağırdan almak isteyebilir ancak, mücadele için bugüne kadar olunmadığı kadar hızlı olunmak zorunda.
Paris Anlaşması’nda küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması kararının ardından sivil çevreci inisiyatifler beş kıtadan 13 ülkede fosil yakıtlara karşı harekete geçiyor. Mayıs ayında 13 ayrı ülkenin en kirli bölgelerinden şiddet içermeyen eylemler gerçekleştirilecek. Örneğin, eylemler ABD ve Kanada’da kaya gazına, Kanada’da katran kumullarına, Nijerya’da petrole diğer ülkelerde kömüre yönelik olacak.
İnisiyatifin temel amacı halihazırda bilinen fosil yakıt rezervlerini çıkarmayarak toprak altında bırakmak, yüzde 100 yenilenebilir enerjiye dönüşümü hızlandırmak ve herkes için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek.
Fosil Karşıtı İnisiyatif çatısı altında bir araya gelen Türkiye’den 21 sivil toplum kuruluşu da, bu küresel etkinliğe destek veriyor. İnisiyatif, dört yeni termik santral kurulması planlanan İzmir Aliağa’da 15 Mayıs 2016 günü ses getiren bir eylemle etkinliğin Türkiye ayağını başlatmış olacak.
Halihazırda 21 termik santralin faaliyette olduğu Türkiye, bu alanda dünyada 15. sırada. Türkiye, yapımı devam eden ya da planlanan 80 termik santralin hepsini hayata geçirmesi durumunda ise Çin ve Hindistan’dan sonra dünyada en fazla termik santrale sahip 3. ülke konumuna yükselecek, dünyanın en fazla sera gazı emisyonuna sahip ülkeler arasında sivrilecek.
Türkiye’nin bu planlamayla iklim değişikliğiyle mücadele etmesi ve zaten yükselen trenddeki sera gazı emisyonlarını azaltması mümkün değil. Dünyayı sanayileşmeyle ve fosil yakıtlara dayana enerjilerini kullanımıyla birlikte 1,5 derece ısıtmış durumdayız. Bunu değiştirmek, bu gidişata dur demek için yerel ve uluslararası sivil inisiyatifler bir araya geldi. Türkiye’nin bu alanda büyük bir zihniyet değişikliğine gitmesi artık kaçınılmaz bir noktada. Mevcut santrallerle zaten bu mümkün değilken yenilerinin açılması meşru değil.
Gelelim, Türkiye’deki eylem noktası olarak neden Aliağa’nın seçildiğine… Aliağa, Türkiye’nin uzun yıllardır sanayi bölgesi olan ve aşırı kirlilikle mücadelenin en fazla olduğu bölgelerden biri. Şu anda bir tane çalışır vaziyette kömürlü termik santral varken, dört tane daha yapılmak isteniyor. Sanayi bölgesinde her türlü kirlilik yaratan endüstriyel tesisi bulmak mümkün. Rafineri merkezi, petro kimya tesisleri, LPG depoları, ark ocaklı demir çelik tesisleri, gübre fabrikaları, gemi söküm tesisleri, haddehaneler, hurdahaneler…
Foça Çevre ve Kültür Platformu’ndan (FOÇEP) Bahadır Doğutürk, “Sayarken ruhumuz kararıyor” diyor. Bölgede 40’a yakını büyük, geri kalanı irili ufaklı olmak üzere 3000’e yakın tesis var.
Doğutürk, Aliağa ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Bu tesislerin hepsinin kümülatif etkisi var. Burası sanayi bölgesi kabul edin deniyor. Ama sanayi bölgesi olması demek, ölüm bölgesi olduğu anlamına gelmiyor. Şimdi bir de üstüne en kirli yakıtla çalışan dört tane kömürlü termik santral yapılmak isteniyor. Zaten demir çelik fabrikasının kendi termik santrali var. İki yıldır dumanı tüten santrale bilirkişi daha geçtiğimiz gün geldi. Düşünün, bu kadar fütursuz bir sanayi bölgesinden bahsediyoruz. 40-50 milyar ton cüruf atık üretiliyor. Aliağa, sanayi bölgesi olduğu için gözden çıkarılmış durumda. Yani Aliağa kritik sınırı çoktan aştı. Bunu kanıtlayan birçok bilimsel rapor var. Burası sanayi bölgesi olabilir ama aynı zamanda tarım, turizm, kültür kenti de.”
Aliağa’nın hemen yakınındaki Foça, özel çevre koruma bölgesi ama dinleyen yok. Aynı zamanda sanayileşmenin sürdüğü bölge, 3000 yıllık geçmişe sahip Kyme antik kentini adım adım yok ediyor. Daha geçenlerde Azeri devlet şirketi Socar’ın iki termik santral ve 17 rüzgar türbini inşa etmek istediği Aliağa Ilıca Burnu’nda antik liman ve taş ocağı kalıntıları tespit edildi. Socar, arkeolojik SİT alanındaki kalıntıların 5 metre ötesine RES, 45 metre ötesine termik santral, liman ve kömür deposu yapmayı planlıyor. Nemrut Koyu’ndaki iskelelerden yapılan yükleme boşaltmayla denizler ölüyor. Kirlilik nedeniyle kanser vakalarında büyük oranda artış var. Toprağın verimi azalırken, tarım alanları, jeotermal kaynaklar yok oluyor, vadi ve dere yatakları cüruf sahası olarak kullanılıyor.
Her türlü vahşi ve kirli endüstriyel faaliyetin yürütüldüğü Aliağa’dan başlayacak eylemlerle çevresel direnişlerin bir an önce Türkiye genelinde ses getirmesi son derece kritik önem taşıyor.
(Bu yazı, Today's Zaman için kaleme alınmış ancak kayyım atanması nedeniyle orada yayınlanamamıştır)
PELİN CENGİZ
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022