Şahin ALPAY
Stratejik (uzun vadeli) anlamda insanlığın ve bunun bir parçası olarak Türkiye’nin geleceğine iyimserlikle bakan bir anlayışa sahibim.
Bu iyimserliğimin temelinde, eleştirel akla, yani insanların akıllarını kullanarak yaptıkları yanlışları düzeltme yeteneğine güvenim var. Tarihe bakınca, toplumların eleştirel (kendi kendini de sorgulayan) aklın hakim olduğu koşullara ulaşmalarının hiç kolay olmadığını görüyoruz. Eleştirel aklın ürettiği siyasi düzen olan, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi yerleştirmek her yerde çetin mücadeleleri gerektirdi; dünyanın büyük bölümünde hâlâ yerleşmeyi bekliyor. Bu alandaki tarihleri eskiye uzanan ülkelerde bile çeşitli sorunlar yaşanıyor.
Daha gidilecek çok uzun yol olmakla, bazen gerilemeler yaşanmakla beraber insanlık daha özgür ve adil bir geleceğe doğru ilerliyor. Büyük badireler atlatıldı. İnsanlık, eleştirel aklı boğan Nazizm’i yendi, faşist rejimlerin birçoğunu tasfiye etti. Komünizm de alt edildi. Buna Rusya’da ve Çin’de bizzat komünist partisi öncülük etti. Evet, Rusya’da yerine otoriter bir tek – adam rejimi geldi, ama Ruslar düne nazaran bugün daha özgürler ve geleceğe umutla bakabilirler. Evet, Çin’de komünist parti tekeli sürüyor, ama refah ve özgürleşme umudu bugün düne nazaran çok daha ileride.
Evet, bugün de insanlık, başta iklim değişikliği olmak üzere büyük tehlikelerle karşı karşıya. Ama eleştirel aklı kullanarak bu tehdidi yenmesi ihtimal dışı değil. Evet, şiddet eylemleri globalleşen iletişim nedeniyle bugün çok daha gözle görülür hal aldı, ama istatistikler şiddetin, savaşların yıkıcılığının eskiye nazaran azaldığını gösteriyor.
Türkiye’nin de eleştirel aklı kullanarak, yanlışlardan ders çıkararak daha özgür ve adil bir topluma doğru ilerlediğine inanıyorum. Gençliğimde Türkiye’de aydınlar arasında eleştirel akla, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiye inananlar çok küçük bir azınlıktı; bugün diktatörlüğe inananlar küçük bir azınlık. Bugünün Türkiye’si gençliğimin Türkiye’sine nazaran çok daha özgür ve müreffeh.
Tanzimat reformlarıyla hukuk devleti, II. Meşrutiyet’le halka dayalı yönetim yoluna çıkan Türkiye’nin, giderek kişi özgürlüklerini ve grup haklarını da kapsayan demokrasiyi yerleştirme yolunda ilerlemekte olduğu yadsınamaz. Bir yandan laik, öte yandan İslami modernleşme yanlılarının çabalarıyla Türkiye’nin bugün Müslüman çoğunluklu ülkeler arasında demokratikleşme tecrübesi açısından müstesna bir yere sahip olduğunu kimse inkâr edemez. Otoriter bir modernleşme tecrübesinin ardından 1950’de çok-partili düzene geçişle başlayan süreç içinde Türkiye, darbelerle gelen bütün geri adımlara, şiddetle bastırma çabalarına rağmen özgürlüklerin giderek genişlediğine tanık oldu. Bugün de özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi yerleştirmekten uzağız, ama eleştiri saygıyla karşılandığı, eleştirilerden ders çıkarıldığı sürece geleceğe iyimserlikle bakabiliriz.
Dün Başbakan’ı dinlerken esas olarak bunları düşündüm. Açıkladığı demokratikleşme paketine kesinlikle “Evet!” ama Türkiye’nin AB ölçütlerinde bir demokrasi olabilmesi için yeterli olmaktan çok uzak. Başbakan’ın bunu teslim etmesi; bugünkü muhalefetin direnişlerine rağmen, toplumun güçlü desteği alınmadan ilerleme sağlanamayacağının altını çizmesi, yaptığı konuşmada en çok hak verdiğim hususlar. Sayın Başbakan’ın yeniden bütün toplumu kucaklayıcı bir söyleme dönmesi ise, bence konuşmanın en sevindirici olan yanı.
Reform sürecinin yeniden devreye gireceği umudunu uyandıran demokrasi paketinin içeriği üzerine yorumlarım gelecek yazılarda.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020