Sezin ÖNEY
Türkiye’de, son zamanlarda dozu iyice artan, en başta da AKP cenahından gelen Avrupa Birliği’ne yönelik eleştiriler sözkonusu. Eleştiriler her zaman yapıcı olmak zorunda değil elbette, ancak bir eleştiri getirirken de, sırf eleştirmek için eleştirmenin fazla bir anlamı yok. Hınç ve nefret yoksa işin içinde, sırf eleştiri oklarıyla yaralamak, aşağılamak için söylenmiyorsa eleştiri sözleri; içerikte bir doluluk olmalı.
AKP’den gelen eleştirilerde, genelde İslamofobi’ye vurgu yapılıyor ancak, mesele sadece bundan ibaret değil. Aşırı sağın yükselişi, Avrupa için büyük sorun ama İslamofobi, bu siyasi çıkışın ardında yatan tek, hatta en önemli sebep de değil.
Hatta, kimi aşırı sağ hareketler için, İslamofobi gibi bir sorun asla öncelikli bir mesele değil. Macaristan’nın üçüncü büyük partisi Jobbik (Magyarországért Mozgalom- Daha İyi bir Macaristan Hareketi), AKP’nin İsrail politikasına son derece olumlu bakıyor örneğin. Çünkü Jobbik için Roman ve Yahudi düşmanlığı temel siyasi pusula; bundan ötürü, “düşmanımla takışan benim dostumdur” mantığı sözkonusu.
Dahası, Jobbik’in, Turan milliyetçiliğini en önemli ideolojik dayanaklarından biri hâline getirdiğini unutmamak gerek. Hatta Jobbik’ten üst düzey bir kadro, bu yaz Ankara’ya gelerek MHP’nin genel merkezini ve Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret etti. Bol bol da, “bozkurt” işareti yaptılar. Ziyaret heyetinin lideri, Jobbik’in Genel Başkan Yardımcısı Tamas Hegedüs, “Avrupa Birliği’ndeyiz ancak hedefimiz Turan” diyerek de, Türkiye’de milliyetçilerin kulaklarını okşayan sözler etti.
İslamofobi meselesi, göçmen karşıtlığıyla birlikte Batı Avrupa aşırı sağının politik duruşunu şekillendiren bir olgu. Hollandalı aşırı sağ lider Geert Wilders, Jobbik’in tersine, İsrail’in aşırı milliyetçileri ve ABD’deki Yahudi lobisiyle, “İslam tehdidine” karşı dayanışma içinde olma yanlısı.
Öte yandan, Fransa’da aşırı sağcı lider Marine Le Pen, İtalya’nın en güneyindeki Lampedusa’da AB sınırlarına belgesiz girmeye çalışan göçmenlerin kampını ziyaret ettiğinde, çoğunluğu Kuzey Afrika’dan gelen, trajik durumdaki bu insanlara hitaben, “Ben sizlere karşı değilim; fakat, bizim gemimiz Avrupa, hepinizi alacak kadar büyük değil” diyordu. Bazı aşırı sağcı liderler ırkçı görüşlerini “dobra dobra” söylemekten çekinmezken, Le Pen’in bu “elastik” konuşması, aşırı sağın bazı temsilcilerinin ise ırkçılıklarını nasıl incelikli biçimde gizlediklerini gösteriyor.
Rusya’nın İslamofobi’sine söz yok mu?
Fransa’nın bir yandan göçmen ihtiyacı var; bir yandan göçmenler istenmiyor. Bu durum, aslında, AB’ye alternatif olarak Şanghay Beşlisi’nde ortak olmak istediğimiz, Rusya’da yaşanandan farklı değil. Geçtiğimiz günlerde, Rusya’da bir sivil toplum örgütü tarafından hazırlanan el kitapçığındaki görsellerde, Özbek, Tacik ve Kırgız göçmenlerin “süpürge, fırça” gibi alet edevat şeklinde temsil edilmesi, insan hakları örgütleri arasında tepki yarattı. Güya, göçmenlere yardımcı olmak için hazırlanan rehberde, “hedef kitle” Özbek, Tacik ve Kırgızlar dışında yer alan çizgi karakterlerinin hepsinin “insan” şeklinde olması, alenen bir ayrımcılığa işaret ediliyor.
Rusya’da, yılda 100’ü aşkın göçmen öldürülüyor, 500 kadar göçmen de “nefret saldırıları”nedeniyle ciddi biçimde yaralanıyor.
Rusya’daki saldırıların en büyük sebebi, aşırı sağı besleyen başlıca sebep de, “kara kafalı” göçmenlere ve Müslümanlara duyulan nefret.
Dahası, Rusya’da yetkililer, “kaçak” göçmenlere karşı, halk arasından, gönüllü “avcı” birlikler oluşturduklarını açıkladı.
Ortak noktalarından biri “radikal İslam terörü” ile savaşmak olan Şanghay Beşlisi’ne “kabul edilme şerefine” erişse diyelim Türkiye; bu meseleler karşısında, bugün AB’ye getirdiği eleştirileri getirecek mi?
Sıradan insanın sıradışı politikaları
Kıta genelinde sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bir koalisyon olan Avrupa Irkçılığa Karşı Ağ’ın (European Network Against Racism) yöneticisi Michaël Privot’ya göre, aşırı sağın başlıca destekçileri, radikalleşmiş gençler, marjinal bir kesim değil, bizzat sokaktaki sıradan insan.
Aşırı sağ konusu, çok karmaşık bir mesele. İkinci Dünya Savaşı’nın korkunç deneyiminden sonra, nasıl olup da, tüm Avrupa’da aşırı sağın gene güçlenebildiği de, tüm insanlığı ilgilendiren, evrensel ve dünya çapında kaygı duyulması gereken bir sorun.
Sıradan insanın ırkçılığına karşı, en güzel tepkiyi, gene sıradan insanın vicdanı, “insanlığı” veriyor.
13 şubatta, Almanya’nın Dresden kentinde, bin kadar Neo-Nazi’nin gerçekleştireceği gösteriye karşı on bin kişilik bir insan zinciri oluşturuldu. İkinci Dünya Savaşı esnasında, 13-14 Şubat 1945’te, Amerikan savaş uçakları tarafından dümdüz edilen Dresden’de, “Alman ulusunun ezilmesine karşı başkaldırmak” isteyen Neo-Naziler, gösteri yapmak için biraraya bile gelemedi bu insan zinciri nedeniyle...
Türkiye’nin de eleştirirken amacı, keşke böyle insani zincirlerin en güçlü halkalarından olmak olsa...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024