Sezin ÖNEY
IŞİD’in, Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u ele geçirmesi, Türkiye için bir “11 Eylül” diye yazmıştım.
Bunun sebebi, olayların bire bir benzerliği değildi; kastım şuydu: 11 Eylül saldırıları nasıl ABD’nin iç ve dış politikalarının bir 20 yılına damga vurduysa, bugün Irak’ta yaşananlar da, Türkiye’nin iç ve dış siyasetine öyle bir etki yapacak.
11 Eylül, ABD’nin tam da içinde, kalbinde yaşanmış, bir “iç saldırı” olarak büyük sarsıntı yaratmış, sadece yol açtığı can kaybı ile değil planlanması ve gerçekleştirilmesindeki müthiş çarpıcılık, TV’lerden canlı yayınlanan patlamaların neredeyse elle tutulur dehşeti ile de tüm dünyada insanların belleğine kazınmıştı. Bu açılardan, Musul’un, Türkiye’nin coğrafi olarak “dışında” olması ve gözden “ırak” bir olay olarak yaşanması, benzetmemdeki asıl noktanın gözden kaçmasına neden olmasın.
Komplo teorilerini ciddiye almıyorum; ancak, 11 Eylül’ün gerçekleşmesinde, El Kaide’ye yönelik Amerikan politikalarındaki yanlışların ve ihmallerin de ciddi bir rol oynadığı bugün artık bilinen bir gerçek.
IŞİD’ın palazlanmasına, “Esad’a muhalif olsun da ne olursa olsun” politikası çerçevesinde Türkiye’nin de dolaylı ya da dolaysız katkı sağladığı iddialarına benim yorumum şuydu; doğrudan ilişkili olmaya gerek yok... IŞİD’in Türkiye’den ve Avrupa’dan giden militanlarına karşı tedbir alınmadıysa, bu yeterli bir “vebal”dir. Bu açıdan, “Avrupa ülkeleri de, ikiyüzlü davrandı; onlar da, kendi topraklarında yaşayan ve kurtulmak istedikleri kökten dincilerin Türkiye’ye gitmesine göz yumdular” tezini anlamlı bulmuyorum.
MİT, bugün yasal olarak en güçlü devlet kurumu hâline geldi; üstüne üstlük, Diyanet ile beraber devlet bütçesinden en çok kaynak kullanan kurum da yine MİT. O zaman?
Özal döneminin “bir koyup üç alırız” tarzı hızlı toprak ve güç kazanma heveslerinin, Erdoğan’ın 2012’deki “Yakın zamanda Şam’a gidecek Emevi Camisi’nde namaz kılacağız” sözlerine bakılırsa, hâlâ rağbet gördüğü aşikâr.
Bu gibi hırslı tahayyüllerle önü açılan, imkânlar sunulan, yasalarca da korunan, istihbarat elemanları ve bağlantılı oldukları kişilerin, “kontrolden çıkabileceğini”, “yanlış yapabileceklerini” öngörmek de çok zor değil.
Bu açıdan, özellikle yeni MİT yasasıyla, istihbarat görevlileri de, “ayaklı nükleer reaktörler” gibi. Her an bir “kaza” sözkonusu olabilir; fatura büyük olur, kimse de gemleyemez, hataların hesabını veren de olmaz.
Öte yandan, İsveç merkezli savunma araştırmaları kuruluşu SIPRI’nin verilerine göre, “Türkiye, 2013’te, askerî harcamalarını en çok artıran 10 ülkeden biri”. Yani, Türkiye’nin “barış gündeminde” olduğu son bir yıl içinde bile 19 milyar dolarlık müthiş bir askerî harcama yapıldı.
“Barış zamanı” bu kadar askerî harcama yapan ve “güvenlik” odaklı olan bir iktidar çizgisi, toplumda “güvenlik hassasiyetinin” yükseldiği ve coğrafi olarak “güvenlik tehdidinin” arttığı bir dönemde ne yapar?
Yanıt; Türkiye, askerî vesayeti geride bıraktığını sanırken, yeni bir “askerî esaretin” pençesine düşer.
Bir de, “Batı ile ilişkiler” konusu var.
Özünde, IŞİD ve benzeri örgütler, “Doğu’nun Batı ile yüzlerce yıllık sorunlarının” ve bu hattaki gerilimlerin dışa vurulduğu “semptomlar”. IŞİD’in militanlarının önemli bir kısmının, Avrupa’dan gelmesi de bu açıdan önemli.
Eğer IŞİD askerî ve siyasi amaçlarına ulaşırsa, Batı ve Doğu arasında bitmek tükenmek bilmeyen “hesaplaşma”, şimdi Suriye üzerinden Akdeniz’e uzanan ve bir AB aday ülkesine komşu olan bu oluşumla yeni bir “cephe” daha kazanacak.
11 Eylül sonrası yanlış politikaların maddi faturası sözkonusu olduğunda, gelecek onyılları da kapsayan 40 yıllık bir zaman dilimi için, altı trilyon dolardan bahsediliyor. Her taraftaki ölümler, dağılan hayatlar, travmalar... Bunlarınsa, ne faturası dökülebiliyor, ne de hesabı sorulabiliyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024