Sezin ÖNEY
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye ziyareti, iki ülke ilişkileri açısından dönüm noktası olacaktı. Son dakikaya kadar da her şey yolunda gidiyor izlenimi veriyordu.
Dendias, sadece mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile değil; aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştü. İlk bakışta programda, Erdoğan ile görüşmenin de olması ilişkilerin seviyesinde “sıfırdan en tepeye” bir yükselmeye işaret eder gibiydi. Erdoğan da Dendias ile görüşmesinde, Doğu Akdeniz konusundaki meselelerin çözülmesi için bir “konferans” düzenlenmesi çağrısını yineledi. Yani, gollük pası attı.
AB’nin “Göç Mutabakatı” ve “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi” konularını, Türkiye ile “pozitif gündem” maddeleri olarak belirlediğinden hep bahsettik.
Avrupa Birliği’nin “negatif gündem” olarak nitelediğiyse, Doğu Akdeniz Meselesi ve bu konu üzerinden Yunanistan-Türkiye ilişkileri.
Negatif gündem, dün Ankara’da tam ilk büyük “stres testini” atlatmış gözüküyordu ki; Dendias ve Çavuşoğlu kameraların önüne geçtiler ve işte o zaman kızılca kıyamet koptu.
Dendias’ın Çavuşoğlu’nun sert tepki verdiği açıklamaları, Türkiye'nin Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiğine yönelikti. Ve Avrupa Birliği’nin olası yaptırımlarına da işaret etti Dendias: "Türkiye eğer bizim egemenlik haklarımızı ihlâl etmeye devam ederse o zaman yaptırımlar gündeme gelecektir.”
Dendias’ın dile getirdiği “egemen hakları ihlâli” suçlaması ve Çavuşoğlu’nun bu ithamın kabul edilemez olduğunu söylemesi ile patlak veren ağız dalaşında, karşılıklı sorunlar çıfıt çarşısı gibi birden ortaya dökülüverdi. Ortaya saçılanlar arasında neler yoktu ki: Yunanistan’daki Türk kökenli azınlığın meselelerinden Ayasofya’nın camiye dönüştürülüp ibadete açılmasına, Atina’ya göre Kıbrıs’ta “iki toplumlu federasyonun tek kabul edilebilir çözüm olduğu” iddiasına kadar her türlü sert konu birden pazara çıktı.
Ocak 2021’de yaklaşık 5 yıl aradan sonra İstanbul’da yeniden başlayan Yunanistan ve Türkiye arası “istikşafi görüşmelerde” yavaş yavaş, kademe kademe ele alınması gereken ne varsa, dakikalar içinde diplomatik kavgaya meze oldu denebilir. Mart’ta, Atina’da 62.’si gerçekleşen bu görüşmelerin yıllarca iğneyle kuyu kazdığını ve şu aşamada hedefin sadece “masayı bozmamak” olduğunu da unutmayalım.
Aslında tıpkı, geçen hafta gerçekleşen “Kanepe Krizi” veya namı diğer “Sofagate”te olduğu gibi, “Basın Toplantısı Krizi”nde de, taraflar arasında “maskelenmeye” çalışılan tatsızlık ve gerginlikler birden çok sembolik biçimde kamuoyunun gözleri önüne serildi.
6 Nisan’da AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, yan yana koltuklara yerleşirken, “sosyal mesafesi” hayli belirgin biçimde uzakta kanepeye oturtulmuştu malum. “Sofagate” karesi, nasıl AB-Türkiye arasındaki yanlışlıklar manzumesinin bir yansıması idiyse, Yunanistan ile yaşanan “basın toplantısı krizi” de aynı biçimde sembolikti.
Yunanistan ve Türkiye arasındaki makas çok açıldı ve arayı kapatmak gerçekten zor. AB, pozitif gündem vurgusu yapıp “negatifi” şekerle kaplamak istese de daha ilk dönemeçte tökezleniyor. Oysa, Yunanistan ve Türkiye’nin tek yapması gereken, Ankara’da beraber “iyi bir fotoğraf” vermesiydi.
Eskiden Ege Denizi ve ağırlıklı olarak o bölgedeki egemenlik konuları gündemdeyken, şimdi bütün Akdeniz’e uzanan sorunlardan bahsediyoruz. Aslında “Doğu Akdeniz Sorunu” diyoruz ama Libya konusunun da araya girmesi ile, tüm Akdeniz’i kapsayan bir meseleden bahsediyoruz.
Dendias, neden Ankara’nın şimşeklerini çekeceğini bildiği halde Çavuşoğlu ile basın toplantısında “netameli” konulara girdi? “Aklına esti de söyleyiverdi” gibi bir durum yok: Yunanistan tarafında hükümet yetkilileri, Dendias’ın Ankara’daki her görüşmesi öncesi ve görüşmenin ertesi, Başbakan Kyriakos Mitsotakis ile telefonlaştığı ve fikir alışverişi yaptığını belirtiyor. Diğer bir deyişle Dendias, Ankara’da Çavuşoğlu ve Erdoğan görüşmeleri öncesi sonrası Mitsotakis’le nelerin konuşulduğunu, konuşulacağını, ne olup bittiğini görüşmüş.
Bu açıdan bakınca, Mitsotakis’in geçen hafta SKAI televizyonuna verdiği mülakatta bahsettiği, ama haklı ama haksız, “Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerin anahtarını elinde tuttuğu” özgüveninin Atina’nın Ankara’ya yaklaşımının ana aksını oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Dahası Mitsotakis hükümeti, “kolay lokma” olmadığı mesajını hem kendi iç kamuoyuna, hem Ankara’ya, hem de dolaylı olarak Avrupa Birliği’ne vermek istedi belli ki...
Macaristan’da, “Hátravan még a feketeleves” diye bir söz var: yani “Daha siyah çorba gelecek”. Bu deyiş, Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresinde olduğu 1541 ile 1699 arasındaki dönemden kalma. Söylendiğine göre, Osmanlı’nın yöneticileri, senelik vergi oranlarını Macar tarafına bildirecekleri zaman onları yemeğe davet ederlermiş. Yemek boyu hoşbeş-sohbet derken, yemeğin sonunda kahve gelir ve ne kadar vergi alınacağı duyurulurmuş. “Daha siyah çorba gelecek” de, “asıl kötüsü sonunda” gibi bir anlam taşıyor.
Dendias da tüm görüşmeler ve iftar yemeği ertesinde diyeceğini dedi. Yunanistan’ın Ankara görüşmesi taktiği, tam da “siyah çorba” tarzı olmuş oldu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024