Taha Akyol
CHP hakkında açılan kayyım davaları konusunda çelişkili mahkeme kararları ve YSK’nın bu kördüğümü çözen kararı, ilk bakışta bir kaos gibi gözüküyor.
Aslında bu tablo, Türkiye’deki yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki ağır sorunların dışa vurumudur.
Hukuk bir bilimdir, her bilim gibi belli düzeyde, en azından kavramları bilecek kadar bilgi gerektirir. Ben olabildiğince basitleştirerek anlatacağım
‘KAYYIM’ ARTIK BİTTİ
İstanbul’da 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, kendini yetkili ve görevli saydı, Özgür Çelik Başkanlığındaki il yönetiminin “tedbiren” uzaklaştırılmasına ve yine “tedbiren” “kayyım” tayinine karar verdi.
Bu, CHP Genel Merkezi için emsal teşkil edebilirdi… 15 Eylül’de Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada Özgür Özel ve arkadaşları hakkında “mutlak butlan” kararı verebilir, “kayyım” atanabilirdi.
Fakat iki yargı kararı, bu yanlış hesabı geri çevirdi:
- YSK, parti kongreleri hakkında tek yetkili ve görevlinin il seçim kurullarıyla Yüksek Seçim Kurulu olduğuna dair kesin hüküm verdi. Bü konularda adli mahkemeler mutlak yetkisizdir.
- Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul’a kayyım atanması için CHP Genel Merkezine karşı açılmış olan davayı “esastan” reddetti. Sadece YSK değil, 3. Asliye Mahkemesi de kongre iptallerinin ve kayyım atamanın hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Ben baştan beri bu “kayyım” hesabını tutmayacağını yazıyorum.
BİLİMİN SESİ
Prof. Kemal Gözler’in bilimsel makalesinden önemle bahsetmeliyim.
Prof Gözler, uzun tahlil yazısında, Siyasi Partiler Kanunu’na göre, seçimler ve parti kongreleri hakkında sadece “seçim yargısı”nın yani Seçim Kurullarındaki hakimlerin ve YSK’nın karar vereceğini, “adli yargı”nın kesinlikle yetkisiz olduğunu gösterdi.
Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. Maddesine göre, bütün seçim işlemlerinde ve bu arada parti kongrelerinde sadece seçim kurulları ve YSK yetkilidir.
Önemle dikkat çekmek isterim: İstanbul’da kayyım atayan 45. Asliye Hukuk hakimi, uzun kararında ilgisiz birçok kanun maddesinden bahsettiği, hatta doktrinden alıntılar yaptığı halde, asıl konuyu düzenleyen bu 21. Maddeyi hiç görmemişti.
Bunun hukuken izahı yoktur.
Neden diye spekülasyon yapmak istemem. Sonuçta, işte yanlış kararı, YSK’dan ve Ankara 3. Asliye Hukuk’tan döndü.
BUNDAN SONRA
15 Eylül’de Ankara 42. Asliye Hukuk’ta “mutlak butlan” davası var. YSK’nın kararı ve Ankara 3. Asliye Hukuk’un kararı karşısında, bu “mutlak butlan” davasının hukuki dayanağı kalmamıştır. Mahkeme’nin hem “görevsizlik” hem “esastan” davayı reddetmesi gerekir.
İstanbul’a gelince… Kayyım tayini zaten “ihtiyati tedbir” kararıydı. Parti Genel Merkezi Ankara’da olduğu için İstanbul mahkemeleri zaten yetkisizdi. Şimdi İstanbul 45. Asliye Hukuk mahkemesinin “ihtiyati tedbir” kararını geri alması ve tedbir talebini reddetmesi gerekir.
Hatırlayacaksınız, bu sütunda, “CHP olağanüstü kongre ve kurultayla kayyım sorununu aşar” diye yazmıştım. Artık olağanüstü kurultaya bile gerek kalmadan, YSK ve 3. Asliye Hukuk kararları gereği, İstanbul’da Özgür Çelik, Genel Merkez’de Özgür Özel ve arkadaşları göre devam edebilecekler.
Genel bir değerlendirme gerekirse, Türkiye’de yargı bağımsızlığı probleminin en ağır olduğu alan adli yargıdır. Çünkü HSK üyelerini siyaset belirlediği gibi adli yargıda hakim teminatı, anayasal yargıdan ve seçim yargısından çok daha zayıftır. Tabii elbette fikri hür, vicdanı hür yargıçlarımız vardır, az değildir.
AYM VE MURAT ÇALIK
Murat Çalık’in kanser hastalığının nüksetmesi tehlikesine maruz bulunduğu tıbben sabittir. AYM bunu kabul ediyor fakat “tahliye” talebini reddetti. Cezaevinde “yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için gerekli önlemlerin alınmasına yönelik tedbirler” için karar verdi.
Özetle, hayati riski var, cezaevinde tıbbi tedbir alın, diyor. Çünkü AYM, Çalık tutuklu kalırsa yaşam riskinin “ne şekilde artırdığı hususu aydınlatılmamıştır”, delil gösterilmemiştir, diyor…
Tutukluluğun devamı için böyle düşünen AYM, eğer adli kontrol şartıyla tahliye edilip evinden çıkmamasına karar verilirse Çalık’ın “ne şekilde” kaçabileceği, delilleri karartabileceği konularının “aydınlatılmak” gerektiğini de düşünmeliydi.
Bence kararında bunu eksik bırakmamalı, tedbiren tahliye talebini kabul etmeliydi.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYanlış hesap hukuktan döner 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanCHP’yi taşerona devretme derdi yüzünden iktidar da ülke de kaybediyor 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciToplum nefes alamazsa… 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKaos nereye açılır… 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUCHP ne yapsın? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYenilenen CHP iktidarın CHP'sine karşı… 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti CHP'ye demokratik dayanışma heyeti gönderse 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYanaşma kültürü ve siyasetin çürümesi 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÇözüm süreci Suriye virajında 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Muaviye’nin İpleri”ni Değil, Demokratik Toplumu Güçlendirelim... 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Çözüm sürecinin yargı bacağı 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti CHP’siz yapabilir mi? 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKoca Ak Parti ve MHP’de sağduyu ve izan sahibi tek kişi kalmadı mı? 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.09.2025
9.09.2025
7.09.2025
5.09.2025
3.09.2025
26.08.2025
24.08.2025
22.08.2025
20.08.2025
19.08.2025