Taha Akyol
Belediyelerin virüs mağdurlarına yardım etmek üzere kampanya açması hiçbir şekilde “devlet içinde devlet” anlamına gelmez.
Devlet nedir?
Egemenlik yetkilerine, yani yasama, yürütme ve yargı erklerine tekel halinde sahip en yüksek kamu hukuku kuruluşudur.
Belediyeler perişan vaziyetteki virüs mağdurlarına yardım etmek için bağış kampanyası açtığında “yasama, yürütme, yargı” yetkilerini mi gasp etmiş oluyorlar?!
İçişleri Bakanı Soylu’nun da referans yaptığı Yardım Toplama Kanunu, valinin izniyle, “gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler” diyor. (Madde 3)
Peki o zaman “dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler” de bu mantığa göre “devlet içinde devlet” mi oluyorlar?!
PERİŞAN MİLYONLAR
Milyonlar perişan, nereden gelirse gelsin, yardım bekliyor. Onlara en yakın kamu idaresi, belediyelerdir.
Zaten “sosyal yardım” belediyelere kanunla verilmiş bir görevdir.
Mansur Yavaş, 1 Nisan günü 18.30’da yaptığı açıklamasında rakam vermişti:
“Bu saat itibarıyla ihtiyaç sahibi başvuran sayısı 124.508’e, işini kaybeden vatandaşlarımızdan gıda ve nakit başvuru sayısı 22.849’a ulaşmıştır…”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bir günde gelen yardım talebi 60 bindir, katlanarak devam ediyor.
Çünkü yardım deyince vatandaşın ilk aklına gelen belediyelerdir.
Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve ardından diğer büyük şehir belediyeleri yardım kampanyası başlattıktan sonra…
30 Mart’ta, bakanlarla yaptığı uzun toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 18.00’de “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasını açtı.
Bütün bunlar tamam, bütün bunlar doğru…
Fakat hemen İçişleri Bakanlığı, belediyelerin yardım kampanyasını yasakladı! 31 Mart’ta valiliklerce belediyelere tebliğ edildi. Yardımlar bloke edildi!
Saadet lideri Temel Karamollaoğlu “Yardımı sadece ben yaparım demek partizanlıktır, belediyeleri engellemek siyasi hesaplaşmadır” diyor; apaçık ortada.
HUKUKİ DURUM
Felaket dönemlerinde belediyelerin yardım kampanyası açmasına yetki veren bir kanun maddesi yok. Ama Cumhurbaşkanının yardım kampanyası açmasına yetki veren bir kanun maddesi de yok!
Her ikisi için de bu yetki, görevlerinin içinde ‘mündemiç’tir, hukuka uygundur.
Valilik iznine gelince… Kanunda açıkça sayıldığı gibi bu izin “kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler” için söz konusudur.
Belediye hukuken “kamu kurumu” bile değildir, anayasayla düzenlenmiş “kamu idaresi”dir. Anayasada merkezi yönetim de belediyeler de “idare” başlığı altında düzenlenmiştir. (Madde 126-127)
Biz bunu Hukuk 2. Sınıfta okumuştuk!
Kaldı ki yeni sistemde Cumhurbaşkanı partisinin lideridir. Çankaya’da salgın konusunda yaptığı toplantıya bile sadece partisinin yetkililerini çağırdı. Telekonferansla iki gün önce partisinin il başkanlarıyla, dün de partisinin belediye başkanlarıyla toplantı yaptı.
Parlamenter sistemde partisiz cumhurbaşkanı partileri ve toplumsal kuruluşları yanına alarak kampanya açsa kim ne derdi?
Kaldı ki, iktidar amacının parti siyaseti değil, “dayanışma’ olduğunu göstermek istiyorsa bu çok kolaydır: Belediyelerin kampanyalarına valiler izin verir, sorun biter…
Fakat amaç bu olmadığı için belediyelerin yardım kampanyasını yasakladılar.
Niye büyükşehir belediyelerini yardım toplama imkanından mahrum ediyorsunuz? Pandemi felaketi büyükşehirlerde en yüksek oranlarda değil mi?
EL ELE, KOL KOLA
Bütçenin, TCMB İhtiyat akçesinin, işsizlik fonunun durumu gibi sorunlar ayrı mesele. İktisadi durumun sıkıntılı olduğu bir gerçektir. Ama ne olursa olsun geniş bir sosyal yardım faaliyetine ihtiyaç var.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay şöyle diyor:
“Kampanya yardıma ihtiyacımız olduğu için yapılmıyor… 100 yıl önce, 500 yıl önce ne isek, 10 yıl önce, bir ay önce ne isek şu anda da aynı şekilde her türlü şartta bir ve beraber olduğumuzu ve dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermesi açısından son derece önemli.”
Çok doğru fakat yardım bahsinde “bizden olmayan” elleri bağlayarak, kolları kırarak değil… Tam aksine, el ele verip kol kala girerek bu felaketi göğüsleyebiliriz ancak.
Sayın Oktay tarihimizde yardım bahsinde böyle bir siyasi tekel emsali gösterebilir mi ve içine siner mi?
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025