Taha Akyol
MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Erkut açıkladı: Yeni atanan 6 rektörden dördünün endeksli dergilerde yayınlanan makale sayısı sıfır! Diğer iki rektörden biri iki, öbürü tek makale yazmış.
Prof. Erkut şöyle diyor:
“Biz liyakat dedikçe makalesiz rektörler gelmeye devam ediyor. Sonra, neden ilk bilmem kaçta üniversitemiz yok...”
Sadece bu yeni atamalar değil. Prof. Selçuk Şirin açıklamıştı: Görev başında bulunan rektörlerimizden 71’nin indekslerde aldığı atıf sayısı, yine sıfır! (9 Aralık 2019)
Akademik enerjisi bu kadarcık olan rektörler üniversitelerini akademik başarıya götürebilir mi?
AKADEMİK UNVAN
Sayın Prof. Erkut’un şu sözlerinin altını çizdim:
“Yardımcı doçent bile olamayacak kişiler rektör yapılıyor. Bu ülke için üniversiteler bu kadar mı değersiz? ‘Atanabilir’ bulduğunuz akademisyenler arasında hiç mi endeksli dergilerde 5-10 makalesi olanı yok? Acınası bir durum.”
Bu “yardımcı doçent” kavramı üzerinde biraz duralım.
Ocak 2018’de iktidar çoğunluğunun çıkardığı kanunla bu unvan kaldırıldı; YÖK ne yapsın, “doktor öğretim üyesi” diye yeni bir unvan icat etmek zorunda kaldı.
Neye yaradı? Hiç…
Sadece bu değil.
Eskiden akademik unvan için yabancı dil sınavında en az 65 puan almak lazımdı. Yeni kanunla bunu da 55 puana indirildi!
Kaliteyi nasıl aşağı çekiliyor, görüyorsunuz.
Prof. Durmuş Günay’ın o zaman YÖK üyesi olarak kaleme aldığı bir itiraz raporu var; uzun rapor şu cümleyle sona eriyor:
“Problem olmayan her konuda önerilen her çözümün kendisi problem olur.”
Prof. Günay’ın “Türkiye’nin Üniversite Sorunu, Trajik Bir Yolculuk” adlı kitabını, önemle tavsiye ederim.
Türkiye’ye liyakatten, kıdemden, yüksek standartlı sınavlardan ne zarar gördü ki değişiklikler yapılıyor?
‘BİZDEN’ REKTÖRLER
Kırk yıldır uygulanan kanuna göre, rektör atanmak için en az üç yıllık profesör olmak lazımdı. Fakat iki defa KHK ile bu kural kaldırıldı, birkaç aylık iki profesör rektör olarak atandı...
Atama tamamlanınca üç yıl şartı geri getirildi!
Halbuki Türkiye’ye “bizden” değil, akademik vasıflara sahip rektörler lazım.
“Bizden” atamalar yapan yetkili kişinin Ahmet Necdet Sezer veya Tayyip Erdoğan olması, akademik liyakatin değer kaybetmesi bakımından fark eder mi?
Bunlar benim bugünkü değil, ilk baskısı yirmi yıl önce yayımlanan “Bilim ve Yanılgı” adlı kitabımdaki görüşlerimdir: Rektör atamalarını Cumhurbaşkanları yapmamalıdır!
Prof. Günay’ın kitabında okudum, Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) araştırmasına göre, Türkiye 29 ülke arasında üniversitelerin “kurumsal özerkliği” ölçülerinde 28. sırada, “akademik özerklik” ölçülerinde 25. sıradaydı; 2010 yılanda.
Eminim geriye gitmişizdir.
Bütün bunların neticesi…
Uluslararası indekslere giren bilimsel makale sayısı sıralamasında 2000 yılında Türkiye 25. sırada, İran 48. Sıradaydı.
2019 yılında ise biz 18. sıraya yükseldik ama, İran üç basamak önümüze geçerek 15. sıraya çıktı.
Verileri SJR (Scientific Journal Rankings) sitesine girerek görebilirsiniz.
AĞIR FATURA
Hakim ve savcı olmak için sınavda 70 puan almak şartı vardı. 6 Ocak 2017 tarihli KHK ile bu kaldırıldı! Malum ‘mülakatlarla’ binlerce taze hakim ve savcı alındı. Bu iş tamamlanınca 20 Şubat 2019 günlü KHK ile 70 puan şartı geri getirildi.
FETÖ’cü hakim ve savcıların yerine süratle yenilerini alınacaktı… Doğru ama mesela 60 puan gibi standardı denemek gerekmez miydi?
Yüksek bürokratik görevlerde de siyasi sadakat, liyakatin önüne geçti.
Kamuda kaliteyi aşağıya çekerek kurumlarda siyasi güç elden etmek mümkündür ama gelişmiş ülke olmak mümkün değildir.
İşte, “11. Beş Yıllık Plan” ilk defa bir yıl gecikmeye hazırlanabildi!
İşte, “2023 Hedefleri”nin yarısını bile tutturamayacağımız daha 2019’da netleşti.
İşte, kamu yönetiminde liyakat yerine siyasi sadakatin tercih edilmesinin faturası, Türkiye’nin 12 bin dolar gelirden, 8-9 bin dolar seviyesine düşmesi oldu, maalesef.
NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞI
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, mülakatımızda söylediği, şu sözlerinin üzerinde hepimiz düşünelim:
“Türkiye’de insan kaynağı gıpta edilecek düzeydedir, kurumsal kapasitesi de öyle. Bugünden yarına yapılabilecek en kolay iş üstün nitelikli insan kaynağını ve kurumsal yapıyı tekrar etkin hale getirmek, özellikle orta ve üst kademe bürokraside ehliyeti ve liyakati önde tutarak bürokratların devlet terbiyesi ile tarafsız ve çok çalışmalarını temin “etmektir!”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025