Taha Akyol
İYİ Parti lideri Meral Akşener’e Çayeli ve İkizdere’deki esnaf ziyareti sırasında yapılan çirkin saldırı bir halk tepkisi değildi. Körüklenmekte olan siyasi öfkenin yol açtığı siyasi şiddet zincirinin son halkasıydı.
Dileyeyim de sonuncusu olsun. Yürekten bunu diliyorum ama maalesef iyimser değilim.
Devlet yetkilerini ve devlet gücünü kullanan makamlar ve iktidar partisi bu olayı kınamadı.
Meral Akşener’in gezisi sırasında atılan “Meral Akşener hainini taşlayın, taşlayın… öldürün öldürün” diye tahriklerde bulunan tivit bile kınanmadı…
Benzer çirkin sözler bir iktidar mensubuna karşı kullanılsaydı mafyatik ifşaalar karsısında suskun kalan savcılar seferber edilir, “halkı kin ve düşmanlığa tahrikten” soruşturma açılır, muhtemelen tutuklama da yapılırdı.
MUHAFEFETE KARŞI ŞİDDET
Tabii ki Meral Akşener bu tür tertiplerden yılacak bir lider değil. 28 Şubat’ta yılmadı. Seçim meydanlarında “dokunulmazlığın yok” denilerek hapsedilmekle tehdit edildi, korkmadı…
Endişe verici husus, ülkenin sürüklenmiş olduğu vahim tablodur: Ağır hukuk ihlalleri, artan hukuk güvensizliği, tehlikeli kutuplaşma, ekonomik kriz; bir mafyamız eksikti, o da eklendi!
Muhalefete yönelen şiddet zincirinin diğer önemli halkası, Çubuk’ta şehit cenazesine katılan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan çirkin saldırıdır. (21 Nisan 2019)
Kılıçdaroğlu, Emniyet tarafından bir eve alınarak linçten kurtarılabilmişti. Zihinlerde İçişleri Bakanı Soylu’nun “CHP il başkanlarını şehit cenazelerine almayın, onların yeri PKK cenazeleri” şeklindeki sözleri yankılanıyordu!
Halbuki Kılıçdaroğlu PKK’nın suikast düzenlediği bir liderdi.
Şehit cenazelerinde siyasi ayırımcılık nasıl bir siyasi öfkenin ifadesi?!
Her iki saldırıyı da iktidar kınamadı…
Hatta aynı öfkeyle yoğrulmuş tabanda kahraman muamelesi gördü saldırganlar.
Yargı hukuken de bekleneni yapmadı.
Ahmet Davutoğlu’nun söylediği gibi, iktidarın bu tavrı, şiddeti teşvik ediyor…
BASINA KARŞI ŞİDDET
Öfkenin teşvik ettiği şiddetten gazete ve gazeteciler de nasibini aldı. Eylül 2015’te Hürriyet gazetesi iki defa taşlı sopalı saldırılara maruz kaldı, tahribata uğradı… Saldırıyı organize eden AK Partili, Hürriyet çalışanları için “Bunlar dayak yememişler hiç. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu” diye konuşuyordu!
Tabana nasıl bir öfke yansıyor, görüyorsunuz.
Bırakın kınamayı, eleştiri bile almadılar, aksine, bakan yardımcısı yapılarak ödüllendirildiler!
Son olarak Sedat Peker, bu baskındaki rolünü anlattı…
İşten atılan, kalemi elinden alınan gazeteciler kimlerdir?
Kaç gazeteci mafyöz haytalar tarafından dövüldü, hastanelik edildi, değil mi?
AYM ve AİHM kararlarıyla suçsuz oldukları kanıtlanmış ama tutuklanmış gazeteciler kimlerdir?
Eleştiren gazeteciler…
Şiddet tablosunu görüyorsunuz değil mi?
Kutuplaşma, öfke ve öfkenin aşağılardaki dışavurumları olarak siyasi şiddet olayları…
Böyle bir görüntüyle iktidar “hukuk güvenliği” konusunda dünyayı ikna edip yatırım ve turist getirebilir mi?
ÇIKMAZ SOKAK
Bu iktidar ilk on yılında rasyonel politika, uzlaşmacı, müzakereci üslup ve AB reformları yönünde hukukun üstünlüğü politikalarıyla ülkeye 220 milyar dolar yatırım getirmişti. Alt yapıda ciddi ölçüde modernleşme sağlamıştı…
Ama 2011’deki seçim zaferi ve Arap Baharı’nın muhafazakar iktidarda yarattığı heyecanlar bu ‘gidişat’ı değiştirdi: Partide ve bürokraside bu başarılarda imzası olan reformist unsurlar tasfiye edildi…
Türkiye’nin tarihten gelen fay hatları üzerinde kutuplaşma körüklendi, müzakere dilinin yerini öfkeli bir ideoloji dili aldı…
Ve hukukta gerilemeyle at başı ekonomide bozulmalar ortaya çıktı…
Bugün Türkiye sadece ekonomik krizle, hukuktaki gerilemelerle değil, mafyasıyla da dünya basınında!
Şiddet halkalarını birbirine bağlayan zincir bir yerde durur mu? Bunu elbette temenni ederiz ama iktidarın tutumuna bağlı…
İktidar son 6-7 yılda izlediği politikaların çıkmaza gerdiğini görmelidir. Öfke dilini, değerler üzerinden kutuplaşma siyasetini bırakmalı, hukukun siyasetten üstün olduğunu kabul etmeli…
Tören konuşmalarıyla değil, inandırıcı uygulamalarla…
Yoksa, işimiz zor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025