Ufuk COŞKUN
Taksim olayları masumane bir niyetle ortaya çıkmış olsa bile gelinen noktada bu masumiyetten çıktığını ve bir iktidar savaşına dönüştüğünü görmekteyiz. Bunu kemalizmin muhtemel tasfiyesine karşı geliştirilen bir direnç ve kemalizmin mevzi kazanma manevrası olarak okumak da mümkün.
Çevreci bir duyarlılıkla başlayan/başlatılan eylemler gerek içerideki ve gerekse dışarıdaki provakotörlerin de yönlendirmesiyle kontrolden çıkarak sivil hükümet aleyhtarlığına dönmüş durumda. Bu olayı birtakım katı ideolojik tavırdaki insanların ve bir kısım medyanın körüklediği de gözden kaçmamaktadır. Organize olmuş bu kesim hem attığı sloganlarla hem halk otobüsleri başta olmak üzere çevreye verdikleri zararlarla hem de dezenformasyon yöntemiyle kitleleri manipüle etmektedirler. Gezi Park olayları çerçevesinde dünya basınında üst üste dört seçim kazanmış legal bir hükümet aleyhine yayınlar yapılmakta. AK Parti hükümetinin başbakanı diktatör olarak takdim edildi kamuoyuna.
CNN International savaş muhabirini Taksim'e göndererek canlı yayın yaptırdı. Keza ABD: FOX, ABC, New York Times, Washington Times, Washington Post, Boston Globe İngiltere: BBC, The Guardian, The Times, The Telegraph, Daily Mail, Financial Times, The Independent, The Observer, Daily Mirror, The Sun İtalya: Corriere Della Sera, La Stampa, RAİ1 Almanya: BİLD, ZDF, RTL, Allgemeine Zeitung, Berliner Morgenpost Fransa: TF1, Le Figaro, Le Monde, Liberation İspanya: El Pais, ABC Spain Norveç: Dagbladet, NationenDanimarka: Politiken Belçika: De Standaard gibi yayın organlarına bakıldığında Türkiye'deki olayların çarpıtılarak verildiğine şahit olduk. Hatta Kanada'da NDP milletvekili Jamie Nicholls Mustafa Kemal'in bir sözünü kürsüden okuyup eylemcilere destek verdiğini ifade etti vs.
YIPRATMA OPERASYONU
Kürtlerle 30 yıla varan çatışmada bırakınız üslubu, işkenceleri, asimilasyon politikalarını, inkârları vs sorun olarak görmeyen bir kesim nasıl olduysa Gezi Parkı projesi başta olmak üzere 3.Köprü adı, alkol, üç çocuk vs. gibi birtakım düzenlemelerde başbakanın üslubunu ülkenin en ciddi sorunu olarak kamuoyuna takdim etmekte ve onu diktatör ilan etmektedir. Üstelik bu konularla ilgili herhangi bir yasal zorlama ve bir politika yok iken. Aynı zamanda 28 Şubat görüntülerini hatırlatan bir takım gösteriler ve o dönemin figüranlarını aratmayan şahısların piyasada etkin bir şekilde yer ettiğini görmekteyiz. Ve yine o dönemde olduğu gibi bu sefer de Taksim üzerinden benzer bir mahalle baskısı yaratıldığına tanıklık ediyoruz. Taksim eylemcilerine laf eden, eleştiren ve eylem biçimlerini yadsıyan kesimler çok ama çok ağır biçimde hakaret edilmekte ve hemen o anda psikolojik baskıya maruz bırakılmaktadır.
Özellikle bu dönem Sayın Erdoğan'ı eleştirmeyenler, onun yanında yer alanlar kukla, satılmış, uysal, itaatkâr, zalim sultana başkaldırmayan dilsiz şeytanlar olarak yaftalanmakta fakat ona küfredenler, diktatör, zalim sultan olarak görenler, haykıranlar ve onu hemen istifaya çağıranlar neredeyse birer kahramana dönüştürülmekte. Hatta hiçbir toplumsal meşruiyeti olmamasına rağmen oluşturulan bir platformun buyurgan bir tavırla sunduğu öneriler alkışlanmakta ve bunun bir zafer olduğu takdim edilmektedir. Hatta bir yazar sokaklarda olan biten çatışmaları romantik bir devrimci edasıyla bunun bir halk direnişi olduğunu ve halkın bu zaferi kazandığını artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını sanatsal bir dille anlatmaya çalışıyordu. Bir taraftan sevgilisiyle el ele tutuşan apolitik bir gençlik diğer taraftan onlara namaz kıldıran kuran okuyan ve zalim sultana karşı cihada çağıran bir imam diğer taraftan da şehrin sokaklarına bol küfürlü 'diktatör Tayyip istifa!' yazanlar ve tüm bunlar yaşanırken The Economistin' seçimle iş başına gelen bir başbakanı padişah olarak manşete çekmesi ve BBC başta olmak üzere bir kısım dünya basınında Tayyip Erdoğan'ın diktatör olduğunun işlenmesi, yazarlar, sanatçılar, ajanlar, biber gazları, çanak çömlekçiler, ritüeller vs… Şimdi gelin de buradan romantik bir ortam çıkarınız. Çıkmaz, çünkü bu ortam bir kısım çevreci duyarlılığı olan saf ve temiz niyetli insanlar hariç çok boyutlu, çetrefilli, kirli ve samimiyetsiz bir ortam. Referandum kararına bile anında olumsuz yanıt veren, kendilerini ülkenin sahibi ve halkın sözcüsü gibi gören buyurgan elit bir kesim var karşımızda.
MUHALEFET EKSİĞİ
Zalim sultana başkaldıran, akabinde daha özgürlükçü ve demokratik bir ülke adına eylemde bulunanların elinde Alevi, Kürt, başörtüsü, eğitim sorunları başta olmak üzere bu ülkede yaşayan hemen her kesim adına üstelik hemen şimdi diyebilecekleri daha özgürlükçü bir anayasa talebi olsaydı eğer buradaki netliği ve samimiyeti belki bugün daha iyi tahlil edebilirdik. Ama ne yazık ki bu tür talepler yok. Egemen Bağış iyi niyetiyle olsa gerek bu tür olayların kökeninde kaliteli bir muhalefetin olmadığını gördüğü için onlara buradan yeni bir muhalefet partisi oluşturmalarını teklif etti. Bir müddet sonra da Çapulcular Partisi kuruldu. Bilindiği gibi diktatörlükle yönetilen ülkelerde çok renkli ve çeşitli bir muhalefet önerisi yapılmaz ve buna tahammül edilmez. Bana kalırsa buradan insan, ahlak ve vidan merkezli, ellerinde projeleri olan yen bir muhalefetin doğması gerekir. Aksi takdirde Taksim platformu gibi toplumsal meşruiyeti olmayan sıradan derneklerin buyurgan tavırlarıyla bu iş götürülemez.
Taksim olayları masumane bir niyetle ortaya çıkmış olsa bile gelinen noktada bu masumiyetten çıktığını ve bir iktidar savaşına dönüştüğünü görmekteyiz. Bunu Kemalizm'in muhtemel tasfiyesine karşı geliştirilen bir direnç ve Kemalizm'in mevzi kazanma manevrası olarak okumakta mümkün. Sanki önceden psikolojik ve siyasal algısı oluşturulmuş uluslararası boyutu da olan bir operasyonun hayata geçirildiğini tanıklık etmekteyiz. Ancak ne olursa olsun bu durumda iktidarlar eleştirilmemeli mi? iktidarlar muhakkak eleştirilmeli, hizaya sokulmalı ve devlet aygıtının kutsallıktan arındırılıp piyasadan elini çekmesi adına tüm eleştiriler ve öneriler paylaşılmalıdır. Ne var ki bunun yolu, yöntemi bu 'dil' değil. Bu yapılmıyor. Çünkü burada mesele başbakanın üslubu değildir mesele başbakanın gözünün üstünde kaşının olması meselesidir. Bu yüzden bağcıyı dövme derdine düşülmüştür. Kimse iktidarlar değişse bile yetkileri arttırılmış ve kutsallık atfedilmiş bu devlet aygıtının insan nesline uğratacağı mağduriyetleri hesap edememektedir. Herkes sisteme değil tek bir kişiye odaklanmış o da; hedefteki başbakandır. İnsanlar eski rejimin geçmiş başbakanların başına neler getirdiğini bildikleri için Anadolu'da kullanan yaygın bir tabirle 'yedirtmeyiz' diye haykırmaktadırlar ki bu durumda çok haklıdırlar.
Son günlerde bazı aydınlar sanki olaylar bitmiş gibi bu hadiseden çıkan dersleri yazmakta. Burada artık şöyle ders aldık ya da almalıyız demek yerine hemen acilen bu sürecin bir an evvel sonlandırılmasını, ateşe benzinle gidilmemesini ve tüm dikkatlerin yeni anayasaya ve barış sürecine çekilmesini önermek gerekir. Kısacası ülkenin öncelikli gündemi yeni anayasa ve özgürlükler olmalıdır.
http://yenisafak.com.tr/yorum-haber/kemalizmin-direnisi-19.06.2013-533683
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019