Ümit Akçay
Çin ekonomisindeki gelişmeler, artık küresel ekonomiyi doğrudan etkiler düzeyde. Örneğin bir süredir Avrupa Birliği’nde (özellikle de Almanya’da) Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara ek gümrük vergileri konulması konusu temel ekonomi gündemlerinden biriydi. Ya da Çin’li BYD firmasının Macaristan’dan sonra Türkiye’ye yapacağı yatırım, yani Avrupa pazarına giriş yapması oldukça ses getirdi. Bunun yanında Çin’deki ekonomik yavaşlama, emtia fiyatlarının ve özellikle petrol gibi temel enerji fiyatlarının düşük seyretmesine katkıda bulunuyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde (ister istemez) Çin ekonomisi ve yaşanan değişimin yönü daha fazla gündem olacak.
Bu yazıda Çin’deki ekonomik yavaşlama ve deflasyon (evet, yanış görmediğiniz enflasyon değil deflasyon, yani fiyat düşüşleri) sorunlarıyla baş etmek için politika yapıcıların attığı adımlara değineceğim.
Yakınlarda açıklanan destek paketinin borsayı ve konut sektörünü de içermesi ancak bu desteklerin 2008’deki Küresel Finansal Kriz ile karşılaştırıldığında oldukça sınırlı olması, uluslararası finans kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Eleştiriler destek paketinin ekonomiyi canlandırmaya yetmeyeceğine, borsada ve konut sektöründeki sorunların derinleşeceğine işaret etti.
Buna daha serinkanlı ve uzun vadeli bakan ve geçtiğimiz hafta çıkan üç yazı (Arthur Kroeber, Korkut Boratav ve Yuen Yuen Ang), bu haftaki yazımda ilhan kaynağı oldu. Gelin, Çin ekonomisine biraz daha yakından bakalım.
ÇİN’DEKİ YAPISAL DÖNÜŞÜM
2000’li ve 2010’lu yıllardaki muazzam ekonomik büyüme sonrasında Çin, ağır sanayi ve inşaat sektöründen yüksek teknoloji odaklı bir büyüme modeline geçiş aşamasında. Bu geniş ‘Made in China 2025’ olarak sloganlaşmış olan büyüme stratejisinin bir sonucu. Esasında bu değişim, ihracata dayalı büyüme modelinin bir aşaması olarak görülebilir.
Emek verimliliğinin yüksek olduğu bir üretim yapısı ile yüksek teknoloji içeren metaların üretimi, hiyerarşik küresel işbölümündeki yukarı doğru tırmanmanın yollarından biri olarak görülüyor. Çin’in bir süredir yapmaya çalıştığı bu.
EKONOMİK YAVAŞLAMANIN DİNAMİKLERİ
Ancak bu değişim bazı sorunları beraberinde getiriyor. Bu zamana kadar ağır sanayi, ihracatın; inşaat ve altyapı sektörü ise iç talebin temel dinamiklerindendi. Özellikle 2008’deki küresel finansal kriz sırasında ihracatta düşüşler olmasına rağmen Çin’de büyümenin sürmesi iç talebin büyümeye yaptığı destek sayesinde gerçekleşmişti. Bunda da gerçekleştirilen çok büyük ölçekli altyapı ve konut yatırımları etkili olmuştu. Ancak kısa sürede krizden çıkaran bu yatırımlar bir süre sonra emlak balonunun patlamasıyla ciddi finansal sorunların oluşmasına neden oldu.
Bu bağlamda ekonomik yavaşlama, ağır sanayi ve inşaat alanından yüksek teknolojili ürün üretimine geçişin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Çin'in bu sektörel kayması, uzun vadeli ekonomik hedefler doğrultusunda önemli bir adım. Ancak, bu geçiş sürecinde karşılaşılan zorluklardan en önemlisi ekonomik iç talebin gerilemesi, büyümenin tempo kaybetmesi ve hatta deflasyon.
Sektörel kayma sonucunda yaşanan ekonomik yavaşlama yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracatı ile yani dış taleple aşılabilirdi. Ancak burada da ekonomi politik duvarlar ortaya çıkıyor. Çin’in elektrikli araçlar, bataryalar ve güneş paneli gibi alanlarda görülen muazzam atılımı, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerini fena halde ürküttüğü için, bu ülkeler Çin mallarına karşı yüksek koruma duvarları oluşturmaya başladılar.
Dolayısıyla, bu durum Çin’deki uzun vadeli yapısal dönüşümün yan etkileri olarak ortaya çıkan kısa dönemli sorunların aşılmasında ihracatın kestirme bir çözüm olamayacağını gösteriyor. Bir başka ifadeyle bu önlemler Çin’in ekonomik büyüme stratejisini zorlar hale gelebilir. Ancak Çin’in dinamik ve büyük bir iç pazarının olması, karşılaştığı sorunları aşmada etkili olabilir.
DİNAMİK İÇ PAZAR VE DEVLET
Çin’in dinamik iç pazarı, bu yapısal dönüşüm sürecindeki en önemli avantajı olarak görülebilir. Devlet, stratejik sektörlerde birçok firmanın kurulmasına teşvik vererek iç pazarın güçlenmesini ve rekabetin artmasını sağlıyor. Bu destek, özellikle büyüme stratejisince belirlenen sektörlerde yenilikçi ve teknolojik firmaların ortaya çıkmasını teşvik ediyor.
İşin ilginç yanı, belirlenen sektörlerdeki yatırım desteklerinde verimsiz yatırımların desteklenmesi riski alınıyor ancak bir süre sonra rekabette öne çıkan firmalar etrafında bir konsolidasyon gerçekleşiyor ve güçlü firmalar ayakta kalıyor. Zaten bu dinamikte iç piyasada ayakta kalabilen firmalar, uluslararası düzeyde de rekabetçi hale geliyor. Dolaysıysa devlet dinamik bir iç piyasa yaratarak rekabetin artmasını sağlıyor.
Bir başka ifadeyle, firmalar ihracat yapıyor olsalardı karşılaşacakları rekabet baskısını, ihracatın sınırlandığı bir ortamda iç pazarda oluşturmak, yapısal dönüşüm sürecinin ortaya çıkaracağı sorunları törpüleyebilir. Bu ise piyasayı, firmaları rekabete maruz bırakarak emek verimliliğini ve teknolojik gelişmeleri artırmaya zorlayan bir mekanizma olarak kullanan bir devlet müdahalesinin sonucu olarak görülebilir.
Kısacası, Çin’deki politika yapıcıların ekonomik yavaşlama ve deflasyona karşı aldığı önlemler, 2008 krizi sonrasındaki gibi inşaat ve altyapı yatırımlarını coşturarak kısa vadede talebi ve büyümeyi canlandırmak yerine teknoloji odaklı ve stratejik olarak belirlenen sektörlere yatırım yaparak, küresel hiyerarşide bir üst basamağa çıkma isteğini yansıtıyor.
Çin’deki bu gelişmeler, gerek küresel ekonomi politik, gerekse de büyüme modellerinin ve stratejilerinin evrimi açısından kritik sonuçlara neden olabilir. Bunları tartışmak da sonraki yazılara kalsın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025
31.01.2025
23.01.2025
16.01.2025
9.01.2025
2.01.2025