Ümit KARDAŞ

Dışarıdan düşünmeye devam
29.06.2016
1670

 Asıl tehdit iktidardır, iktidarın bozucu gücüdür, tahakküm etme hırsıdır. Ülke içindeki farklılıkları doğa yasasıymış gibi tek tipleştirmeye çalışarak bir kalıba indirgeme zihniyeti şiddet içeren bir zulümdür. 

Mayıs’taki “Dışarıdan düşünmek” başlıklı yazımı şöyle bitirmiştim “‘Temsili’ içeren hiyerarşik devletçi düşünce tarzıyla oluşturulan ‘çelik çekirdek’ gücündeki örgütlenmelerin özgürleştirici istekleri bastırarak içimizdeki faşizmi beslediği açık. Bu nedenle devletin kendini yeniden üretemediği yeni dil ve kavramlar üzerinden yeni bir düşünce tarzı oluşturulması üzerinde kafa yorulması zorunlu.” Bu nedenle dışarıdan düşünmeye devam edelim.

Hükümdar ve tebaa, temsilci ve temsil edilen arasındaki dikey devletçi düşünce hiyerarşilerinin içinde yer almak, enerjilerimizi temsili besleyen otoriter ilişkilerle iktidarı almaya yönelik harcamak yerine, temsil dışı bir ilişki kurarak saygılı ve haysiyetli davranmak, akıl öğretmek yerine dinlemek gerekmekte. Yani Abdülgaffar el Hayati’nin söylemiyle “Yağmurun sesini duyabilmek için dinlemeyi öğrenmek gerekir.” Bunu yapabilmek için de Hayati’nin belirttiği gibi düşünmek için önce kendi kuyumuza inmek; olmazsa boşluk’a, çöl’e, deniz’e, karanlık gece’ye, yüksek dağlar’a ya da çok uzaklara gitmek….

“Kendi kuyuna inmene yardım eden her soru dünyadan kurtulmana da yardım eder.” Abdülgaffar el Hayati

Öyleyse gelin işe bizi dışarıdan düşünmeye kışkırtacak, yeni kavramlar ve yeni bir dil oluşturmamıza yardım edecek sözlerle başlayalım.

“Düşünceleri köpekleri gibi… tasmayla gezdiriliyor. Düşünceleri komutlara uymaya şartlanmış… Bu düşüncelerin arkasından pisliklerini temizlemek gerekiyor… Halbuki düşüne bizi çağırmalı! Düşünce evcil olmamalı! Gırtlağımıza yapışmalı düşünce.”,

“…düşünce her daim tepelere özgüdür… …Dağlara özgü. Düşünür her şeyin üzerinde süzülmelidir. Hakikate yakın. Ebedi şeylere yakın.” Lars Iyer

“Emirlerden müteşekkil bir grameri zihnimize kim ve neden işledi?”

“Emir yukarıdan gelir ama aşağıdan yukarıya yeniden üretilir!”
Ömer Faruk

“Kendi alevlerinizle yanmaya hazır olmalısınız. Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?” Nietzsche

“Entelektüelin işlevi, baskının doğasını, ilkelerini ve kaçış yollarını
ifade etmektir.” Todd May

Asıl tehdit iktidardır, iktidarın bozucu gücüdür, tahakküm etme hırsıdır. Ülke içindeki farklılıkları doğa yasasıymış gibi tek tipleştirmeye çalışarak bir kalıba indirgeme zihniyeti şiddet içeren bir zulümdür. Düpedüz akıl ve vicdan dışıdır. Osho şöyle der: “Toplum senin başını sıradan şeylere doğru çevirmiştir. Ve sen başının yerinden oynatıldığını tamamıyla unutmuşsundur. O sana rekabeti, kıyaslamayı, şiddeti, savaşı öğretir. O sana araçların önemli olmadığını, önemli olanın sonuç olduğunu, başarının hedef olduğunu öğretir.”
“Nüfus, iktidarın bedenidir. Devlet sınırları içinde hapsedilmiş beden iktidarın yeniden üretilme malzemesidir.” Ömer Faruk

“Dil inandırmak için değil, boyun eğdirmek için üretilir; ve boyun eğmeye zorlamak için.” Deleuze&Guattari

“İnsanlara şiddet uygulayan kimse, dile de şiddet uygulamak zorundadır.” Primo Levi
Toplum mühendislerinden emir almaktan, en doğruyu bildiğini söyleyip denetim kabul etmeyen gücün bizi aşağılamasından, temsil edenlerin üzerimizde yarattığı hiyerarşiden, hayatımıza sürekli müdahale edilmesinden nasıl kurtulacağız? Bunun için sizi dışarıdan düşünmeye devletin dışından yeni kavramlar yaratmaya ve yeni bir dil oluşturmaya davet ediyorum.

“Hayat içimizden akar. Onda nasıl yüzeceğimize biz karar veririz.”
Abdülgaffar el Hayati

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar