Ümit KARDAŞ
“Bu insanları bu kadar çekici kılan nedir ki,” diye soruyor yazar, “iktidar konumlarında bu kadar sık görülüyorlar? Bizi nasıl ayartıyorlar?..” Yazarın “biz”den kastı, dünyanın popülist-faşizan yeni otokrasilerin yükseldiği birçok farklı ülkesindeki ahali. Bu “biz”i Misak-ı Millî sınırları içine daraltsak da sorular değişmiyor: “Ve hangi olası tehlikelere yolaçıyorlar?”
Sözkonusu “insanlar”, Gestalt terapisi uzmanı, pedagog ve psikolog Bärbel Wardetzki’nin adlandırmasıyla, “narsisist liderler”. Giderek sağa kayan siyaset âlemi içerisinde birbiri ardına pek çok ülkede zuhur edip “tek adam rejimleri” kurmaya yönelen, “ayartma” kabiliyeti yüksek siyasî önderler.
İçine sürüklendiğimiz haksızlık-hukuksuzluk, keyfîlik ve bunların mümkün kıldığı dizginsiz zulüm ortamını değiştirme imkânları peşindeysek, ne yaşadığımızı anlayarak işe başlamamız gerektiği açık. Biz, bizim buradaki, görece sınırlı biz, içerdiği çeşitliliğe rağmen saplandığı ufuksuzluk ve verimsizlikten ötürü daracık biz, değiştirmek için uğraşmayı da sevmeyiz, fakat esas sevmediğimiz anlamaya çalışmaktır. Üstelik, Emir Kusturica’nın ilginç ve çıkıntı filmi Arizona Rüyası’nda (Arizona Dream) Jerry Lewis’in canlandırdığı Leo Sweetie karakterinin balığa atfen dediği gibi, “düşünmeyen çünkü her şeyi bilen”, fıtraten bilge yaratıklar da değiliz. (“Balık düşünmez çünkü balık her şeyi bilir”in şarkısı da var, tercih ederseniz.)
Fakat şu günlerde ne yapıp edip anlama gayretinden kaçınmamak ve anlamayı başarmak gerekiyor. Çünkü bunca yıl sonra nihayet, birşeyleri değiştirme ihtiyacı duyanlar canlanma halinde görülüyor. Sözkonusu canlanmanın, birşeyleri anca kendimizin çaba göstererek değiştirebileceğimizi idrak etmeye yönelik olduğunu umuyoruz haliyle. (Tabiî bunun kendimizi değiştirmeyi içermesini de.)
İşte bu yüzden, bir süre, Wardetzki’nin Siyasette ve Toplumda Narsisizm, Ayartma ve İktidar kitabıyla (Çeviren: Deniz Cankoçak, İletişim Yayınları, 2018) meşgûl olacağız. Açarak, bağlantı kurarak, bu kitaptan parçalar aktaracağım, üstüne fikir yürütecek, tartışacağız. Niye? Çünkü Narsisizm, Ayartma ve İktidar kitabı, doğrudan doğruya, başımızdaki meseleden bahsediyor.
Narsisistik zemin
Yazar, daha “konuya giriş”inde, toplumsal ilişkilerin giderek “narsisistik karaktere büründüğü” tesbitini ortaya koyuyor, “narsisistik ayartma” ile başlayan ilişkilerin -ki çoğu böyle, Wardetzki’ye göre- “destekleyici, taşınabilir” nitelik kazanmadığını, insanların “narsisistik şekilde abartılmış güzellik ve güç iddialarında başarısız” kaldığını, sosyal medyanın insanları selfie “sarhoşluğu”yla kendilerini önemli hissetmeye yönelttiğini, bütün bunların sonucunda kimsenin mutlu olmadığını, “tükendiğini”belirtiyor. Az ileride de şöyle diyecek: “Günümüzde narsisizm düzenli bir şekilde aranıyor, yaşam biçimi haline geliyor ve ‘Zamanın Ruhu’nu belirliyor. (…) Narsisistik kişiliğin ayırt edici özelliği, sosyal ve ekolojik çevresine karşı ölçüsüz ve sömürücü tutumun kendisidir…” Basitçe: “‘Her şey mübah’ ve ‘daha iyi olmak’ değerlerinin hüküm sürdüğü, narsisistik özellikli bir dünyada yaşıyoruz.”
Narsisist bir yaşam zemininin hem toplum hayatını hem bireyleri zehirlediği ortadayken, demeye getiriyor Wardetzki, “…narsisist insanların bu kadar sıklıkla yönetici pozisyonlarına gelmesi, toplumda billurlaşma noktası ve arzulanan sevgi nesnesi haline gelmesi nasıl mümkün olabiliyor?”
Kitap boyunca aradığı cevabın belki en önemli unsurunu yazar hemen önümüze koyuyor: “…seve seve bağlanıyoruz çünkü onların parıltısı bizim üzerimize de düşer ve özdeğer duygumuzu güçlendirir.”
İkinci olarak, bağlanılan narsisist liderden değil bağlananlardan hareketle sorulan soru önümüze geliyor: Bu liderler hangi narsisist ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar?
Eğer bu soruyu böyle bilinçlice sorabilirsek, hayatımızı kendini dünyanın merkezi sayan, kendine hayran liderler elinde yoğurulmaya bırakmaz, yönümüzü kendimiz bulabiliriz, Wardetzki’ye göre. Ancak! Evet, yine bizim çok
geniş ama daracık biz’imiz için hayatî bir engel: “Ancak bu, sorumluluk üstlenmek ve düşünmek anlamına gelir.” Ve, artık pek iyi biliyoruz ki, biz bunlardan pek hoşlanmayız.
Peki, durumdan da memnun değiliz; o halde ne yaparız? Kurtarıcı bekleriz. Ya da durumdan memnunsuzluğumuz aslında o ölçüde değildir. Ya da, basitçe, alışmadığımız için sorumluluk üstlenmeyi, düşünmeyi, yönümüzü bulmayı ve eylemeyi, istemiyor değil, beceremiyor olabiliriz. Bu yüzden de, anlama gayretine ağırlık vermeliyiz. Mâlûm, Marx kendinden önceki filozofları sırf anlamaya çalıştılar, değiştirmeyi mesele etmediler diye eleştirdi, ama anlamadan da olmuyor maalesef. Kendimizden menkûl doğrularımız, kimseye beğendiremediğimiz ve bir kenarda kendi kendimize şakırdattığımız izah anahtarlarımız işe yaramıyor.
Biz değil onlar!?
Wardetzki, “…narsistler ayartıcıdır. Bizi parmağında oynatır ve biz buna izin veririz,” diyor, “çünkü ayartılmaya müsaitizdir.” Türkiye’de hak-adalet ve özgürlük yönündeki potansiyel değişimin önündeki başlıca meselelerden biri, böyle bir değişim için gerekli entelektüel kapasiteyi, sorun çözme kapasitesini temin edebilecek, dönüşümün itici gücü olabilecek toplum kesimlerinin şu sözü -kısmen haklı olarak- üstüne alınmamakla kalmayıp, “ayartılmaya müsait”liği tamamen başkalarının sorunu olarak görmesi, heyhat, narsisist liderliğin dayandığı kitle tabanını meydana getiren bu “başkaları”nın çoğunluk oluşturması, ilk grubun, meseleyi kendi dışında saymak sûretiyle ikinci grubun haleti ruhiyesini, saiklerini, endişelerini ve -olduğu kadarıyla- ufkunu anlama imkânını kendi eliyle yok etmesi, oysa bu kavrayış olmaksızın, gerekleri yerine getirilmeksizin herhangi bir dönüşümün imkânsız oluşu.
Yazar, “narsisizmin karanlık yönleri”ni örnekliyor: “İktidarın kötüye kullanılması, yıkıcılık, otokrata düşkünlük, kontrol ve manipülasyon”. Hepsi tanıdık vaziyetler: “Bütün bunlar korku, tehdit ve kafa karışıklığını tetikler, zaten pek çok insanda hissedilmekte olduğu gibi. Her yerde güvensizlik vardır: ‘Nereye gidiyoruz? Bu durumla nasıl baş edebiliriz? Tekrar huzura kavuşmak için ne yapabiliriz?’ Çünkü korku ne iyi bir rehber ne de çözümdür.”
Güncel yaşantımız, seyyar satıcıların, tıkış tıkış minik dükkânların, bunların arasında bazen birbirlerine dolanarak bazen birbirlerinin üzerinden, hattâ içinden geçerek ilerlemeye çalışan iri yılanları andıran kalabalığın ortasına dalmış, herkesi ve her şeyi parçalayarak, ezerek, yaralayarak, zedeleyerek geçen hızlı tren gibi. Mahvediyor, geçiyor, yaralıları toplamaya, zarar ziyanını gidermeye çalışanlar kızışmış raylarda uzuvlarını bırakıyor, can çekişenlerin yardımına koşanlar bir sonraki hızlı trenin altında kalıyor. Fakat azıcık geniş düşünebilmemiz, “gelecek” dendiğinde bir sonraki iktidar hilesini değil, hiç değilse önümüzdeki seneyi filan anlayabilmemiz de elzem.
Bir-iki yazı boyunca Wardetzki’nin kitabıyla uğraşmayı planlıyorum. Dönüşüm için vaziyeti kavramaya yardımı olur umuduyla. Kitaba neden bu kadar önem verdiğimi gösterecek ve -umarım- sizin de konuya eğilmenizi sağlayacak bir alıntıyla bitireyim. Wardetzki, “benmerkezci, sömürücü, ilişki kurmayı ve sevmeyi beceremeyen, iktidar düşkünü” narsisistleri başkaları nezdinde, bu tür özellikler taşıyan siyasî liderleri kitleler nezdinde nelerin çekici kıldığını tarif ederken, “…Diğer insanların en iyi ışıklandırılan yeri onlara ayırmasını sağlarlar ve dikkati çekecek şekilde gelirler,” diyor. “İhtişamları onlara büyük bir taraftar ve hayran yığını sağlar. Onları takip ve etmek onların girdabına kapılmak keyiflidir, çünkü parıltı ve zafer vaat eder. (…) Bunun için gerekli özel yetenekleri eksik olsa bile dünyanın en güçlü adamı olmaya cüret ederler…”
Devamı şöyle geliyor: “Önemli, büyük, merkezî bir yeri olan ve hayranlığa gark olmuş biri. Büyüklenmeci narsisistik insanlar özellikle böyle olmayan, ama olmak isteyen insanlara çekici gelir. ‘Narsisistler’, korkakların, çekingenlerin, unutulmuş olanların, aşağılananların gerçekleşmemiş özlemlerine yansıtmaalanı olurlar. Kendini önemsiz hisseden bazıları da karşılarındakinin narsisistik ihtişamıyla özdeşleşmeyoluyla önem kazanırlar. Işık onların üzerine de düşer ve özdeğerlerini güçlendirir. Kendilerini anlaşılmış ve işitilmiş hissederler. Aslında konunun kendileri olmadığını, her şeyden önce ‘narsisistlerin’ zaferi, yüceltilmesi, sosyal başarısı ve popülerliği olduğunu fark etmezler” (Vurgular benim -ük).
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
12.02.2025