İkinci Dünya savaşının bittiği ve "Barış Günü" olarak kutlanan bugün, Almanya Cumhurbaşkanı, "yurdumuzu Nazi teröründen kurtaran Sovyetler Birliği'ne ve Amerika Birleşik Devletleri'ne Alman halkı adına teşekkür ediyorum" dedi... Hani ikide birde, "Almanlar kendi tarihine baksınlar" gibi laflar edilir ya ülkemizde... Hani bu topraklarda işlenen insanlık suçları hatırlatıldığında... Bir halk, bir devlet geçmişiyle nasıl yüzleşir örneğini görmek ve ders almak için Alman halkına ve Alman devletine baksınlar... Belki biraz bir şeyler öğrenirler...

***

İNGİLTERE VE SİYASET KÜLTÜRÜ

Bütün Avrupa'da kraliyet olmasına rağmen demokrasinin beşiği olarak bilinen İngiltere'deki seçimlerin sonuçları hepimize bir şeyler söylemeli diye düşünüyorum...

Alman medyasını ve biraz da İngiliz medyasını izliyorum... Partilerin çıkardıkları milletvekili sayıları ve aldıkları oy oranları konusunda tek bir spekülasyon yok... Yenilen Labor Party (İşçi Partiisi) lideri yenilgiyi %30,5 oy oranı ve 232 milletvekili sayısına rağmen kabul ediyor ve Muhafazakar David cameron'u tebrik ediyor... Sonunda da istifa ediyor...

Tek başına iktidar olan Muhafazakarların oy oranı ve milletvekili sayısı ise şöyle: %36.9 ve 330... Herkes demokrasi adına ahkam kesmeden, oyunun önceden belirlenen kurallarına uyulması ve sonucuna saygı gösterilmesi bakımından dersler çıkarmalı...

Bu İngilizler de çok saf yahu... Seçimi kaybeden 3 parti lideri de istifa etmiş... Bir tanesi bile tek başına iktidar olan muhafazakar partiye "%36 ile iktidar oldunuz, halkı temsil edemezsiniz" falan deyip yerlerinde oturmamışlar... Yunanistan'da da %36 ile iktidar olan "kahraman"a karşı seçimi kaybeden partiler de bu oranı ileri sürüp mızırdanmamışlardı...

Bunları birer sene Türkiye'ye staja göndersinler, öğrenirler politikacının nasıl davranması gerektiğini... Neymiş istifa falan... Neymiş kazananı tebrik falan... Saf bunlar... Bak şimdiden Türkiye'de bahane üretmeler başladı bile... Seçim güvenliği konusunda spekülasyonlar... Şöyle olursa böyle olur diye gözdağı vermeler... "Bilim adamları" bilimsel analizlerini hazırlamışlardır bile şimdiden... "Seçimi kazanan parti halkın sadece yüzde bilmemkaçını temsil ediyor, sayım-suyum yok, bana ne" diye mızıkçılık etmek için "bilimsel analizleri" çekmecelerindedir...

Halkın teveccühünü kazanmak için projeler üretmek yerine mezar taşlarından medet umanlar, demokratik siyaset kültüründen nasiplenmemiş politikacılar, "istifa" edip partilerinin daha iyiyi yapabilmelerine yardımcı olacaklarına sadece mızırdanıp bir yerlerden destek aramaktalar Türkiye'de... Yapacak bir şey yok... Böyle olur bizde zurnayla peşrev...