Ural ATEŞER
Altıncı gün de dolmuştu… Kimse uğramamıştı… Açlık bütün vücudunu kemiriyordu… Yurt dışına çıkması için karar verilmişti, ama henüz tarihi belli değildi… Ertesi sabah çok erkenden, apartmanda hiç ses yokken evden çıkacak ve akşam çok geç bir saatte, apartmanın tüm ışıkları söndüğünde dönecekti… Yiyecek bir şeyler almaydı eve… Yoldaşların kim bilir ne kadar derdi vardı… Öyle ya, bi tek o yoktu ki… Zaman sızlanıp suçlu arama zamanı değildi… Hem yarın, belki de Ayşe’yi görebilirdi… En azından bir haber ulaştırabilirdi belki… Çok merak etmiştir mutlaka diye düşündü…
…
Darbenin birkaç gün sonrasıydı, hala güvenli bir yer bulunamadığı için serseri mayın gibi bir orada, bir burada gecelemek zorunda olduğu günlerdi… Ayşe’yle, son kez olduğunu düşündüğü buluşma yerine giderken çok tedirgindi… Ayşe her şeyi düşünmüş ve Kabataş’ta, Setüstü’nde boş bir apartman dairesini buluşma yeri olarak bildirmişti… Galiba kendisine ya da bir akrabasına aitti daire ve henüz boştu… Korkuyordu yakalanmaktan… Daha da fazlası yakalanırken Ayşe’nin de başını yakmaktan… Ama önüne geçilemez bir istekti buluşmak…
Ev bomboştu… Denize bakan kocaman bir salonda iki kişilik bir koltuk ve bir de yere öylesine atılmış bir döşek… Evde bunlardan başka hiçbir şey yoktu… Ama onlar vardı ve sevgileri bütün evi doldurmaya yetiyordu… Sarıldılar birbirlerine hafızalarında, yüreklerinde ne varsa her konuda konuştular… Sanki son birlikteliklerinde anlatılmamış hiçbir şey kalmasın diyorlardı… Sabahı ettiler sevişerek, konuşarak, koklaşarak… Gözlerinde yaş birikmiş miydi, ikisinin de umurunda değildi…
Saklandığı basit ihtiyaçlara göre düzenlenmiş evde bir güzel hissetti kendini, bunları düşünürken…
…
Vakit gece yarısını çoktan geçmişti… Geceleri giyinik olarak ve uyumadan parmaklarının ucuna basarak volta atıyor ve her an birilerinin gelip onu yakalayacağını bekler gibiydi… Adamların karşısına don-gömlekle de çıkmak istemiyordu doğrusu… Evin bulunduğu sokaktan çok sayıda araba motoru ve koşuşma sesleri geldiğinde o hala Ayşe’yi düşünmekteydi… Perde aralığından baktığında birden fazla askeri araç ve birkaç tane de sivil araba gördü… Asker ve sivil adamlar sağa sola koşuşturuyorlardı… İki sivil ve birkaç tanede üniformalı adam apartmanın kapısına yöneldiler ve kapı gürültüyle açıldı….
Kalbi göğüs çeperini parçalayacak gibi atıyordu… Korkuyordu… Hem de nasıl… 12 Mart günleri geçti gözünün önünden… Korkusunu belli etmemesi gerektiğini düşündü… Dairenin giriş kapısının hemen karşısında ayakta bekledi gelmelerini… Bin yıl geçti… Uzun uzun… Kimse gelmedi… Merdivenlerden, uzaklaşan adımların sesi geliyordu… Yine perdeyi aralayıp sokağa baktığında, genç bir adamın sürüklenerek bir sivil araca tıkıldığını gördü… Sonradan öğrenmişti… MHP’li bir gençti alıp götürdükleri… Demek apartman hem bir milliyetçiye, hem de bir komüniste barınak olmuştu…
Atlatmıştı… Korkudan ve heyecandan daha da yaşlandığını hissetti… Savaşta bomba aynı noktaya iki kez düşmez kuralını hatırladı ve derin bir uykuya daldı…
…
Heyecanlı geceden sonra evden çıkmış, biraz yiyecek ve içecek tedarik edip gece geç saatte kimseye görünmeden eve dönmüştü… O günden birkaç hafta sonra da bavulunun üzerine oturmuş, dairenin giriş kapısının karşısında evin sahibi genç kadın yoldaşın gelmesini bekliyordu…
Kapı açılıp içeri girdiğinde, kadın yoldaş “gidiyormuşsun” dedi… O, evet anlamında başını sallamakla yetindi… Hiç konuşmadılar Kadıköy’e kadar… Göz göze gelmemeye çalışıyorlardı… “Güle güle, seni özleyeceğim” dedi genç kadın yoldaş… O “ben de” diye yanıtladı… İçinden başka şeyler söylemek de geçiyordu ama, “tahsilini mutlaka tamamla.. Hoşça kal” dedi sadece… Sarıldılar mı… Belki de… Arkasına bakmadan Eminönü vapuruna binmek üzere ayrıldığında arkasına hiç bakmadı…
…
“Beni hatırlıyor musun
dedi
telefonda kadın,
adını söyledikten sonra…
Senelerce önce,
bir daha
ne zaman döneceğini
bilmeden ayrılacağı memleketinden
ayrılırken duyduğu sesti bu…
Yüzü,
memlekette gördüğü
son güzel kadın yüzüydü…
Hatırlamak…
Unutmamıştı ki adam…”
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019