Vedat Bilgin
Türk düşünce hayatının gelişme sorunlarının başında gelen husus aydın sorunudur; aydın sorunu derken üzerinde durulması gereken konu ‘yerlilik’ meselesiyle ilgilidir. İmparatorluğun son döneminde ortaya çıkan, bir anlamda bir kurtuluş yolu arayışının neticesinde şekillenen ideolojik ayrışma, genel hatlarıyla ilki, kendi kimliğimizle ‘modernleşme imkânı var mı’ endişesiyle hareket eden yerli bir çıkış yolu arayışına; diğeri ise bunu ihtimal olarak dahi görmeyen, batılılaşmayı bir çare olarak kabul eden yaklaşıma yol açmıştır. Batılılaşma akımı kendi içinde ‘batıyı topyekûn benimseyelim, her şeyimizi değiştirelim’, diyenlerle ‘neleri değiştirmek gerektiğini’ tartışanlar şeklinde farklılaşmıştır.
“Attila İlhan çağdaş dönem Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir; şiirde, romanda, fikir sahasında ortaya koyduğu eserler gün geçtikte değeri daha fazla anlaşılacak eskimeyen nitelikteki ürünlerdir. Attila İlhan’ın bir şairin, bir yazarın hayattayken gördüğü ilgiyi yıllar geçtikçe artarak görecek eserler vermiş olması üzerinde durulması gereken bir konudur.”
YERLİ OLMAK NEDİR?
Bir defa kendisinin de sıkça vurguladığı gibi bir eser ister şiir olsun, ister roman edebi niteliği olmadan neyi anlatırsa anlatsın bir değer ifade edemez; böyle bir nitelik taşıması için de öncelikle kendi geleneği ile kendi kültürel duyarlılığı ile kendine has bir dili olan eser olması lazımdır. Edebiyat türünün teknik imkânlarıyla, kültürel duyarlılık arasında bir sentez yapamayan ne şiir, ne roman ya da başka bir türün kalıcı olması mümkün değildir.
İkinci bir mesele kendi halkıyla eserin kurduğu bağdır; Attila İlhan kendi halkının duyarlılıklarını esas alan bir anlam dünyasıyla, onunla duygusal güven bağları kurmadan bir yazarın ilgi görmeyeceğini muhtelif şekillerde ifade etmiş bir sanatçıdır. Bir sanatçı ‘ben çok edebi veya düşünsel derinliği olan eserler veriyorum, halk beni anlamıyor’ diyemez, böyle diyorsa bu hem halkına yabancılaştığının hem de ortaya değerli bir şey koyamadığının göstergesidir. Bu problemin bir boyutu düpedüz aydın sorunuyla ilgilidir ki bu konu onun en çok tartıştığı meselelerin başında gelmektedir.
GÜN GELİR ATTİLA İLHAN ÖLMEZ!
“Bir şair, bir romancı olarak ortaya koyduklarının yanı sıra sinemaya, televizyon dizilerine yansıyan senaryolarıyla da popüler olmuş, bunlar yayınlandıkları dönemde geniş yankılar uyandırmışlardır. Ölümünün üzerinden on üç yıl geçtikten sonra Attila İlhan’ın anılması, yazdıklarının ilgi görmesi önemlidir fakat onun üzerinde durduğu bir sorunun aşılmasında hala ciddi problemler olduğunu vurgulamak bunun düşünce hayatımızda nasıl büyük bir açmaz oluşturduğunu tartışmak da mühimdir.”
Yerli düşünce olmadan yerli sanatın olamayacağını, bunun evrensel bir değer de taşımayacağını anlamak bakımından Attilla İlhan’ın şiir ve roman dışında düşünce eserlerindeki tartışma temaları oldukça değerlidir. Taşıdığı ‘sosyalist kimliğine’ rağmen ideolojisi üzerinden halkına yabancılaşmadan, kendi kültürel duyarlılığı, entelektüel birikimi ile yerli bir sentez yaratma çabası sanırım bugün aydın sorununu aşma konusunda kıymetli bir örnek olarak durmaktadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019