Yıldıray OĞUR
Kaliningrad, Rusya'nın Rusya ile kara bağlantısı olmayan, Litvanya ile Polonya arasında kalmış Baltık Denizi kıyısındaki şehri.
Dün Kaliningrad’ın Valisi Alikjanov, Twitter hesabından bir harita paylaştı.
Harita Moskova’dan kalkan bir Rus uçağının Kaliningrad’a gelebilmek için kat etmesi gereken yeni rotayı gösteriyordu.

Yeni rotaya göre bir Rus iç hatlar uçağı Moskova’dan Kaliningrad’a gidebilmek için Baltık Denizi’ne kadar çıkıp, oradan uluslararası hava sahasını kullanarak Kaliningrad’a ulaşabiliyordu.
Yolculuğu bir saat uzatan bu rota değişikliğinin sebebi Rus uçaklarına Avrupa’da kapatılan hava sahaları.
Henüz Avrupa Birliği, hava sahasını kapatma kararı vermeden İngiltere ile birlikte Rus uçaklarına hava sahalarını ilk kapatan ülkeler listesi de oldukça dikkat çekiciydi:
Litvanya, Letonya, Estonya, Polonya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Slovenya, Slovakya, Finlandiya...
Böylece Belarus dışında Rusya’ya hava sahasını kapatmamış Avrupa kıtasında komşusu kalmadı.
Finlandiya dışındaki bu ülkelerin bir ortak özellikleri daha var:
Hepsi 1991’den önce ya SSCB içindeki cumhuriyetlerdi ya da Doğu Bloku’nun içindeydiler.
Yani bundan 30 yıl öncesine kadar her kararları öncesi yüzlerini önce Moskova’ya çeviren ülkelerdi.
Bu ülkeler sadece hava sahalarını eski yoldaşlarına kapatmakla kalmadılar.
Üyesi oldukları NATO’yu da üye devletlerden biri, güvenlik riski altında olduğu durumlarda imdat çekici olan 4. maddeye dayanarak toplantıya çağırdılar.
Rusya’nın Ukrayna istilasının başlamasından bu yana bu eski Sovyet cumhuriyetleri ve Doğu Bloku ülkelerinde büyük protesto gösterileri oluyor.
Özellikle de askeri olarak alarm durumuna geçen Baltık ülkelerinde.
Bütün tarihleri Rusya ve Almanya arasında ezilmekle geçmiş Litvanya, Estonya ve Letonya’da halk günlerdir sokaklara çıkıyor ve Rusya’yı protesto ediyor.
Bu üç ülke, üyesi oldukları NATO’dan askeri takviye de istedi.
Yine bir zamanlar Sovyetler içinde bir cumhuriyet olan, Stalin’in memleketi Gürcistan’da da ülke tarihinin en büyük yürüyüşlerinden biri Rusya’yı protesto için yapıldı.
2008’de Rusya’nın işgalciliğinden nasibini almış ülkede Rusya ve Batı ittifakı arasında gidip gelen siyasi kutuplaşmada Batı ittifakından yana olanlar moral üstünlüğü ele geçirmiş durumda.
Eski Doğu Bloku ülkeleri Bulgaristan ve Romanya’da da hükümet yetkilileri Rusya’yı kınayan sert açıklamalar yaptı, Rusya Büyükelçilikleri önünde günlerdir protestolar sürüyor.
Avrupa Birliği’nde Putin’in en yakın dostlarından olan yine eski Doğu Bloku ülkesi, 1968’de başkenti Sovyet tankları altında ezilmiş Çek Cumhuriyeti’nin popülist lideri Milos Zeman bile Rusya’yı sert ifadelerle kınayan sözler söyledi, ülkedeki tarihi Rusya karşıtlığı yükselmiş durumda.
Putin’in bir diğer yakın dostu Orban sessizliğini koruyor ama AB yaptırımlarına yönelik blokajını sürdüremedi.
Putin’den izinsiz adım atmayan Aliyev’in rejimden izinsiz kuş uçurtmadığı Bakü’de bile Rusya’yı protesto için büyük bir gösteri oldu.
Yaptırımlara henüz katılmamış, Rusya’nın Avrupa Konseyi oylamasında çekimser kalan Rusya’nın NATO içindeki yakın müttefiklerinden Türkiye, işgali ilk günden kınadı, Boğazları kapatma noktasına geldi.
Hava sahasını Rusya’ya ilk kapatan komşu ülkelerden biri de Finlandiya.
Daha önemlisi 70 yıldır NATO ile Rusya arasında tampon ülke olan Finlandiya’nın Ukrayna’ya model olarak gösterilen “Finlandizasyon” devri de Putin’in Ukrayna’yı istilasıyla bitiyor olabilir.
Ülkede uzun yıllar boyunca herkesin desteklediği tarafsızlık siyasetini artık Finli solcular bile savunamıyor, Ukrayna’dan sonra NATO üyeliğine destek patlama yapmış durumda.
5.5 milyon nüfusa sahip ülkede sadece 5 gün içerisinde 56.264 kişi ülkenin NATO üyeliği için bir referandum yapılmasına yönelik yasa tasarısına imza attı. 2012’de yapılan anayasa değişikliği uyarınca 50.000’den fazla imza toplanması durumunda halk meclise yasa önerisi sunabilme gücüne sahip. Yani konu Meclis’in önüne geldi. Finlandiya Başbakanı Sanna Martin, NATO üyeliği tartışmasının şeklinin Ukrayna’nın işgalinden sonra değiştiğini açıkladı.
Rusya’dan doğrudan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine gelen tehditler İsveç’in 70 yıllık tarafsızlık pozisyonunu da değiştirecek gibi görünüyor.
Her ne kadar İsveç’teki iktidar NATO üyeliğini düşünmediklerini açıklasa da güvenlik endişeleri ve Rusya karşıtlığı yükselmiş durumda.
Ve Rusya’nın Avrupa’daki en büyük ticari partneri ve dostu olan Almanya.
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nı çıkaran ve sonra cezalandırılıp silahsızlandırılan Almanya, yine Putin sayesinde 75 yıllık pasifist siyasetini terk edecek bir adım attı.
Üstelik bu militarist adımı atmak da pasifist siyasetin bayraktarlığını yapmış Sosyal Demokrat Parti’nin başbakanına nasip oldu.
Başbakan Scholz, Bundestag’da bütün partilerin alkışları arasında Almanya ordusunu güçlendirmek için 100 milyar Euro’luk özel bir fon oluşturulduğunu duyurdu ve şöyle dedi:
“Putin, Ukrayna’ya saldırırken sadece bir ülkeyi dünya haritasından silmek istemiyor, Avrupa güvenlik yapısını da yok ediyor. Uçan uçaklara, yelken açan gemilere ve görevleri için en iyi şekilde donatılmış askerlere ihtiyacımız var. Ve Avrupa'daki büyüklüğümüze ve önemimize yakışır olmalı.”
Bu politikaya Dışişleri Bakanlığı’nın verildiği Yeşillerden de destek var. Yeşiller bizdeki solun anlamayacağı ölçüde NATO ve Atlantik ittifakı yanlısı ve Rusya-Çin karşıtı. Alman siyasetinde Rusya ve Putin’e en yakın olan aşırı AfD ve aşırı sol Die Linke bile işgali ve Putin’i eleştiren açıklamalar yaptılar.
Putin, yakın dostu Çin’in bile tam desteğini alamamış durumda.
Daha bir ay önce kurtardığı Kazakistan’ın lideri bile Ukrayna’ya asker göndermeyi reddetti. Hindistan çekimser kaldı.
Bütün siyasetini tarafsızlık üzerine kurmuş İsviçre bile ambargolara katılıyor.
Putin’i destekleyen ülkeler olarak geriye; emir kulu Belarus, yolsuz sol diktatörler tarafından yönetilen Nikaragua ve Venezeüella kalıyor.
Şili’nin yeni solcu devlet başkanı bile hiç NATO ve emperyalizm demeden Ukrayna için net dayanışma mesajları verdi.
Peki ne oldu da, bir zamanlar Ruslarla aynı ülkeyi ve aynı bloğu paylaşmış ya da iyi komşuluk yapmış bütün bu ülkeler bir anda böyle döndüler?
Hepsini NATO tahrik etmiş olabilir mi? Hepsi emperyalistlerin oyununa mı geldi?
Yoksa çok basit bir duyguyla mı hareket ediyorlar:
Korku...
Rusya gibi dev bir ülkeyle komşu olmak yetmezmiş gibi şimdi de bu ülkenin başında ülke sınırlarına sığamayan, eli hemen tanklarına, nükleer silahlarına giden bir Rus milliyetçisi var.
Eski Sovyet cumhuriyetlerinde yeniden hegemonyasını kurmak istiyor. Hepsini gel deyince gelen git deyince giden Belarus’a, ülkedeki protestoları bastırmak için bile asker gönderdiği Kazakistan’a, elinin altında tuttuğu Türkmenistan’a, Azerbaycan’a, Ermenistan’a çevirmek istiyor.
Ukrayna’da siyaset de uzun yıllar böyle bir uydu devlete tav olan Rusya taraftarları ile bağımsızlık isteyenler arasında bir bilek güreşine dönmüştü. Rus taraftarı iktidarlar zorbalık ve yolsuzluklarla popülaritelerini kaybedince 2004’de Turuncu Devrim oldu, bu yüzden 2014’de Maidan ayaklanması çıktı.
2019’da da bu Rusya korkusuna karşı NATO-AB üyeliği ve barışçıl çözüm vaadiyle bu yüzden Ukraynalıların yüzde 73’ü son çare komedyen Zelenski’yi Cumhurbaşkanı seçtiler.
Kimse onları zorlamadı. NATO ve AB de kucağını açıp onları bağrına basmadı. Ukrayna 15 yıldır bekliyor.
Ama bugün yaşananlar yaşanmasın diye bir güvence olarak Ukraynalılar NATO şemsiye altına girmek için ısrar ettiler.
Korkularının ne kadar haklı olduğu da bugün ortaya çıktı.
Bu korku bize çok tanıdık gelmeli.
Çünkü İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çok benzerini Türkiye de hissetmişti.
Savaştan sonra ganimet isteyen Stalin, gözünü Kars-Ardahan ve Boğazlar’a dikince, İnönü’nün yönettiği Türkiye bu emperyal açgözlülüğü ancak ABD ve İngiltere’yle yakınlaşarak, 1949’da da NATO üyeliğine başvurarak dengelemeye çalışmıştı.
https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/amerikan-bayragini-neden-sallamisti-8119
Türkiye bu yüzden ısrarla iki yıl NATO’nun kapısında bekledi. Ama bundan erinmedi, kapıyı üç kere çaldı, Kore’ye asker gönderdi ve nihayet kendisini 1951’de içeriye atarak Kuzey’deki tehlikeye karşı güvenliğini sağladı.
O yüzden bugün Ukrayna’nın, Baltık ülkelerinin, Finlandiya’nın endişelerini en iyi anlaması gereken ülke Türkiye.
Çünkü bu son hikayede de güvenliği risk altında olan, korkan, kışkırtılan Rusya değil.
Tam tersine Rusya gibi tekin olmayan kudretli bir ülkeyle komşu olmaktan duydukları haklı endişeler komşularının NATO’nun kapısını çalmasına neden oluyor.
O komşuları ki pek çoğu bir zamanlar yoldaşıydı.
Demek ki zamanında da sevgi ve güven üzerine değil, korku üzerine kurulmuş bir yoldaşlıktı bu.
Komünist yoldaşlık dışında, Slav, Ortodoks kardeşi de olan Ukrayna’ya bile bunu yapan bize ne yapmaz diye endişelenmekte herhalde haklılar.
Zamanında biz de haklıydık....
Zaten bu hikayede bir tek haksız var:
Emperyal heveslerini dizginleyemeyip komşularına korku salan, bütün müttefiklerini kaybeden, hayat öpücüğü verdiği NATO ittifakını uzun yıllar sonra tekrar anlamlı hale getiren, Atlantik ilişkilerini tamir eden, dış politikada hippi takılan AB’yi savaşan bir ülkeye savaş uçağı yardımı yapacak hale getiren, Almanya’yı silahlandıran, Finlandiya’ya tarafsızlığını bile sorgulatan Putin...
Onun büyük stratejik dehasının bedelini de hava sahaları kapanmış, kredi kartları yakında çalışmayacak ama çoğunluğu uzun yıllardır bu emperyal heveslerle heyecanlanan Ruslar ödeyecek.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları






















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025