Yıldıray OĞUR
Ne Ümraniye’deki bombalar ne darbe planları…
Bundan dört yıl önce, bir savcının 33 yıl önce dokunup yandığı şeye elini uzatmaya cesaret edecek başka bir savcı aranıyordu.
Sadece bir hafta önce hükümete muhtıra çekmiş Büyükanıt’ı Dolmabahçe Sarayı’nda hayatının bundan sonraki kısmını sade bir Fenerbahçe taraftarı olarak geçirmeye ikna eden devletin kirli belgelerini teslim alacak bir savcı.
Kendini değiştirmek isteyen bir devlete yardım edecek bir savcı. Askerle, hükümetle, medyayla karşı karşıya gelmeyi kaldırabilecek bir savcı…
Bu iş için cesaretle elini uzatan savcının soyadının 33 yıl önceki savcıyla aynı olmasından itibaren küçük bir mucize gerçekleşmeye başladı.
İşin özü buydu.
Peki kimdi bu dokunulamayanlara, hatta dokunulması teklif dahi edilmeyeceklere dokunan savcı?
Daha doğrusu kimlerdendi? Bulgar göçmeni bir aileden geliyordu da esas hangi “Türk kabilesindendi?”
Solcuoğullarından mı cemaatoğullarından mı Alevioğlullarından mı?
Eşi başörtülü müydü? Oruç tutar mıydı? Gençliğinde devrimci miydi, ülkücü mü? Cemaat evinde kalmış mıydı? Odasındaki Atatürk resmi kalpaklı mıydı, sivil mi?
Ne yazdığı iddianameler ne deliler. Hakkında hüküm verirken aşiretçi Türk entelektüel dünyasının ihtiyacı olan sadece bu meşrep bilgisiydi. Ergenekon’un davadan 10 yıl önce kitabını yazmış biri puanını verdi: Sürekli tespih sallıyor…
İddianamesini bile okumaya gerek yoktu artık. İçinden devletin gizli belgeleri pis ilişkileri fışkıran iddianameler hiç okunmadı da. İddianamede deliller klasöründeki belgelerde yazanları savcıların hanesine yazacak kadar Türkiye’yi bilen İngiliz bir gazeteci neo-concu bir STK için okuyunca herkes için de okunmuş sayıldı.
Birinci İddianame çıktığında birlikte televizyona çıktığımız ünlü bir sosyalist akademisyeni gördüm geçenlerde ekranda. Nedim Şener ve Ahmet Şık için konuşuyordu. “Biz de Ergenekon denen örgütün ortaya çıkmasını istiyoruz ama” diyordu yine. Dört yıl önceki programda da aynen böyle demişti. “Destekliyoruz ama”dan sonra kurduğu tüm cümleler ise “peki o zaman neden destekliyorsun” dedirtecek cinstendi. O gün çok kötü dediği iddianame yüzünden Danıştay Davası hem de Kemalist Yargıtay tarafından Ergenekon davasıyla birleştirildi.
Savcı Zekeriya Öz’ün ikna etmesi gereken iki mahkeme oldu hep.
Biri, “Bizden onlardan” diye bölünmüş normal mahkemeler.
Diğeri her dalgadan sonra gazete ve televizyonlarda kurulan "tanırız, kesin yapmıştır/yapmamıştır" mahkemeleri.
Ergenekon davası bu aşiretçi Türk entelektüel dünyasına rağmen ilerledi. Her seferinde aynı şey oldu.
Ergenekon Ergun Poyraz’a uzandığında Başbakan aleyhinde kitap yazdığı için gözaltına alındığı iddia edildi. Adamın aylar sonra Jandarma’dan maaş bordroları çıktı.
İlhan Selçuk’un gözaltısı eleştirildi, sonra Ankara’da konuşmadığı darbeci asker kalmadığı ortaya çıktı.
Türkan Saylan’ın başında olduğu ÇYDD’nin Jandarma’daki Cumhuriyet Çalışma Grubu toplantılarına gidip geldiği, Cumhuriyet Mitingleri’nin de bu toplantılarda kotarıldığına ilişkin resmî belgeler çıktı, kimse ilgilenmedi.
Mustafa Balbay gözaltına alındığında “Muhalifler sindiriliyor, artık bu davayı biri durdursun” dendi. Birkaç hafta sonra çıkan günlüklerindeki Şener Eruygur’la istişare toplantıları sonrası herkes suspus oldu.
Soner Yalçın’ın gözaltına alınmasıyla ilgili homurtu sesi ABD Büyükelçisi’ne bile açıklama yaptırdı. ODA TV’den çıkan belgelerden sonra ise bugünlerde kimse artık onun adını anmıyor.
Ve Nedim Şener ile Ahmet Şık.
Nedim Şener’in adını da artık yüksek sesle anan yok. Ahmet Şık üzerinden karşı Ergenekon dalgası ise bize kadar ulaştı.
Daha dün aynı soruşturmada Zekeriya Beyaz ve kendileri hakkında kefil olacak sesi çok çıkan kimseleri olmayan ilahiyatçıların evleri arandığında “Masumiyet Karinesi”ni hatırlatan, “Savcılar delilleri bir an önce açıklamalı” diyen çıkmadı. Ahmet Şık kriterleri bir anda unutuldu.
Böylesine devasa bir soruşturmanın yanlışsız yürüdüğünü söylemek başka türlü bir akıl tutulmasına işaret eder.
Ama dün generallere, sevmediklerimize, kötü bildiklerimize dokunurken “cesur”, “tarihî bir iş çıkaran” “süper savcı” olan birinin, işin ucu tanıdıklarımıza, bizimkilere gelince “şüpheli”, “cemaatçi”, “intikamcı” ilan edilmesi de hiç adilane değil.
“Kazanın doğurduğuna inanıp, öldüğüne inanmamak” diye açıklamıştı bunu Sivilay Abla.
Bu paranoyakça Ergenekon septisizmi Savcı Zekeriya Öz’ün en büyük talihsizliği oldu. Herkesin desteklediği ama kimsenin okumadığı, herkesin tarihî olduğunu söylediği ama kimsenin tam olarak güvenmediği bir davaya bakmak. Her operasyonda “tarihî bir hesaplaşma mı” yoksa “muhalifleri sindirme operasyonu mu” olup olmadığı hakkında yeniden karar verilen bir davanın savcısı olmak. İktidarın da her zaman siyasi hesapları, kamuoyundaki tepkilere bakarak arkasında durduğu ya da durmadığı bir davanın savcılığını yürütmek.
Referandumda “yargı bağımsızlığı elden gidiyor”, “AKP kendi yargısını yaratıyor” diyenler muhtemelen bugün Savcı Zekeriya Öz’ün yeni HSYK tarafından soruşturmadan alınmasına bir şey demeyecek. Ergenekon davasını destekleyenler ise şimdiden “esas adam o değildi zaten” demeye başladı.
Dört yıl önce elini taşın altına sokan, böylece işini yapıp evine gitme konforunu bozan bir savcı ise tüm bunlardan daha iyi bir vedayı hak ediyordu. 33 yıl önce yapamadığımızı, 33 yıl sonra yapmayı becerebilmeliydik. Dokunanı yakan şeye elini uzatacak başka savcılar için...
Yazarlar
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025
30.08.2025