Yıldız Ramazanoğlu
Bu dünyayı yazarak algılamak ne tuhaf bir tecrübe. İnsan yazmadığı zaman varlığını duyumsayamaz oluyor. Sanki çeperleri kırmanın başka yolu yokmuş, kelimeleri yan yana dizmeyince kanatlar yaralı gövdeye yapışıp kalırmış gibi. Her yazar en iyi bildiği şeyden yola çıkar, kendi macerasını başka tecrübelerin içinden geçirip bazen açıktan bazen de kırk kat örtüye sararak anlatır. Yazmanın merkezine gidince tek bir büyük hikaye vardır fakat buradan koparılan parçalara bakarsak kimsenin hikayesi ötekine benzemez.
Öte yandan benzemezlerin nasıl da birbirine benzediği muammasını sekiz yaşında fark etmiştim. Angelika isimli akranım küçük bir Alman kızının evimizde bir sene boyunca kalması, aynı odayı paylaşmamız, birbirimizin dilinden ilk kelimeleri öğreninceye kadar konuşamadan geçen günler. Çocuk tahayyülümün çok ötesindeki uzak ülkeden gelmişti, saçları mısır püskülü gibi, benimki tersi, bizde televizyon henüz yok ama o ülkesindeyken uyumadan seyrettiği bir çizgi film için ağlıyor. Birlikte oyun oynayarak, okula giderek, dokunarak, elbiselerimizi değiş tokuş edip, bebeklerimizi uyutarak tanışıyoruz. Başka ülkelere başka insanlara ve kültürlere dair iyi duygularımın sonsuz merakımın uyanma saati. Zamanla birbirimizin dilini öğrendik elbette fakat asıl önemli olan ortak insani dilin, gönül bağının kurulması. Sonra okulda akran şiddetiyle tanıştık birlikte, insan küçük ya da büyük olsun illa fiskelerle ilerliyor, can yanmadan büyüme yok. Angelika bir sene sonra ailesinin yanına Hamburg’a dönünce okumak yazmak bu büyük boşluğu doldurmak için elimdeki tek çare haline geldi belki de. Bizim bilmediğimiz ülkelerde aşina olmadığımız tecrübeler yaşanıyor, fakat oralara gidemezsek onlar bize gelir kitapların içinde. Okuma evreni rüya gibi, dile benden ne dilersin mucizesi yaşanıyor; ister çarlık Rusyası’sının Petersburg’unda bulursunuz kendinizi, isterseniz de 2. Dünya Savaşı sonrasının Avrupa’sında. İşgal günlerinin İstanbul’unu da yaşamış gibi olursunuz mesela Mithat Cemal Kuntay okuyarak, ya da modern zamanların Amerika’sında olanlara tanık olursunuz Adam Johnson’un, Paul Auster’in kaleminden.
***
Yazmak bir bakıma Angelika’nın hakikatine eğilmekti benim için, farklılıklardan çatışma üretme hastalığına kağıt üzerinde olsun son verme arzusuydu. Yönetmen Ahmet Uluçay’ın dediği gibi, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin çilekeş yönetmeni, bir karın ağrımız, derdimiz davamız olduğu için yazıyorduk. Mutluluğun resmini çizmek lazımdı elbet, fakat bunun için çıkmamıştık yola. Önceliği örseleyen, inciten, azaltan, var olanla olması gereken arasındaki mesafenin uzadığı karaltılara veriyorduk. Mutluluğun bu aralardan filizlenebilme ihtimaline odaklanmak öyle çetrefilli ki, bir de şöyle deneyelim oyalanmasıydı belki yazmak. “Bir görünür gibi oluyor bir görünmüyor” olan şey nedir peki? Tahkiye boş zamanların eğlenceli hobisi değildir, son derece disiplin isteyen ağır bir özveri ve işçilik.
Başka yazarların olaylara bakışı, kurduğu yapı, biçim kıymetlidir ama yazarken uzaklardan eve, akleden kendi kalbimize dönmek elzem. Üslup ve özgünlük kendi evinden neşet eder. Bilgiden fazlasına ihtiyacı olan insana bir şey anlatır edebiyat. Duyguların sezgilerin metafiziğin ve kanatlanmaların ülkesinden haber getirmek gibi. Edebi metin de bilgi verir ama ister istemez olur bu, yoksa işlevi sezdirmek, bilgiyi duygunun içinden geçirmek. Görünmeyeni görünür kılmak, iyi ve kötü arasındaki mesafeleri aşındırmak, eğretilemelerle gölgede kalmış anlara ışık düşürmek. Kendi hakikatini tek hakikat diye sunacak, sen diliyle itham tehdit ve tedip edip susturacak, rol dağıtacak kitaplar okumayı sevmiyorsak böyle kitaplar yazmaktan da uzak durmamız lazım.
İhtiyacımız olan en önemli şey büyük bir baloncuk, maruz kaldığımız binlerce mesajı, öneriyi, bir örnek mutluluk telkinlerini, amansız ihtiyaçlar listesini, sosyalleşmenin abartılmış katranlı yoğunluğunu dışarıda bırakan boşluk. Edebiyatın en sade işlevi bu belki de, bizi kuşatmanın dışına çıkarmak.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020