Yusuf Kaplan
Soçi’de Erdoğan’la Putin arasında imzalanan Türkiye-Rusya Mutabakat Muhtırası, hem iki ülke ilişkilerinin seyrüseferinde hem de bölgenin geleceğinde etkili olacak tarihî bir anlaşma oldu.
SOÇİ MUHTIRASI: AB, ABD VE ARAP LİGİ’NE TARİHÎ BİR UYARI
Anlaşmada öne çıkarılması gereken üç önemli nokta var:
1-Türkiye’nin güvenliğinin teminat altına alınması;
2-Suriye’nin toprak bütünlüğünün öneminin bir kez daha vurgulanması;
3-Bölgede çıbanbaşı işlevi görecek, esas itibariyle İsrail’in çıkarlarına ve bölgede adım adım tesis etmeye çalıştığı emperyalist emellerine hizmet edecek kukla terör devletinin önünün kesilmesi.
Bu anlaşmayla geçen hafta Erdoğan-Trump arasında gerçekleştirilen YPG’nin bölgeden çekilmesini sağlayan Barış Pınarı Harekâtı’na ara verilmesiyle sonuçlanan anlaşma taçlanmış ve Türkiye’nin bölgedeki belirleyici aktörlerden biri olduğunu tescil eden stratejik konumu ispatlanmış oldu.
Bu anlaşmanın Türk-Rus ilişkilerini ne yönde etkileyebileceği, diğer ülkelerin bölgedeki emellerini ne oranda etkisiz hâle getirebileceği gibi meseleleri daha sonra tartışacağım.
Bu yazıda Ruh ruhu üzerinde biraz derin nefes alarak kafa patlatmak istiyorum. Türk-Rus ilişkilerinin seyrüseferini ve gelecekte kazanacağı yönelimi görebilmek açısından bu temel okuma çok işimize yarayabilir.
İSTANBUL FETHEDİLMESEYDİ, RUS RUHU İNŞA EDİLMEYEBİLİRDİ
Rus ruhu, Avrupalıların 17. yüzyıldan itibaren Westfalya düzeniyle bütün dünya üzerinde kurdukları hegemonyanın Rusya’da yol açtığı tartışmalar üzerine inşa edildi.
Avrupalıların geliştirdiği çok yönlü meydan okuma, Rusların -tıpkı Osmanlılar gibi- hem modernlikle hem de kendileriyle cesurca yüzleşmeleriyle ve hesaplaşmalarıyla sonuçlandı. Batıcılar ve Rus milliyetçileri arasındaki bu ateşli tartışma, Rus ruhu’nun tohumlarını ekilmesine, zamanla Rus ruhunun ete kemiğe bürünmesine yol açtı.
Bu arada Rusların kurucu bir ruh arayışı içine girmelerinin başlangıç noktası, İstanbul’un Türkler tarafından fethiydi.
İstanbul’un “düşmesi”, Rusları ziyadesiyle heyecanlandırdı; kelimenin iki anlamıyla da: Hem ürküttü hem de Rusların İstanbul’un düşmesi üzerine kendilerine Üçüncü Roma rolü biçmelerine yol açtı.
Başka bir ifadeyle, İstanbul’un fethedilmesi, Rusların kendilerini keşfetmelerini sağladı ve Rus ruhunun kök-temelini oluşturdu.
İstanbul düşmeseydi, Rus ruhu inşa edilemeyecekti, muhtemelen.
RUS RUHU’NUN ÜÇ SÜTUNU
Rus ruhu, üç sütun üzerine inşa edildi:
1-Ortodoks teo-politiği
2-Rus emperyal vizyonu
3-Edebiyat atılımı.
Ruslar, tarihte büyük roller oynamış bir millet değil. Hıristiyan olmaları, Rusların tarihlerinde yaşadıkları en önemli, en belirleyici dönüm noktası oldu.
Hıristiyanlığı, Ortodoks gelenek üzerinden benimsemiş olmaları, Ruslara hem din üzerinden bir millî kimlik kazandırdı hem de emperyal bir vizyon sahibi olmalarını sağladı.
Rusların Hıristiyanlık’la kurdukları ilişki, hiç bir zaman yalnızca dînî / teolojik bir ilişki olarak kalmadı; teo-politik bir ilişki oldu. İşte Rusların Hıristiyanlık’la Ortodoksluk üzerinden kurdukları bu teo-politik ilişki, İstanbul’un düşmesiyle birlikte hem Ruslara Bizans’ın vârisi oldukları bilinci kazandırdı hem de bu bilinç, sınır-ötesi bir imkâna, emperyal bir vizyona dönüştü Ruslar için.
Rus ruhunun toplumda köksalması, özellikle de Rus entelijansiyası arasında taze bir heyecan dalgasının oluşmasına yol açması, esas itibariyle edebiyatla oldu.
Ruslar, Fransız, İngiliz ve Alman edebiyatlarından farklı ve yer yer hem daha derinlikli hem de bu nedenle daha güçlü bir edebiyat inşa ettiler. Ve şunu ispat ettiler: Edebiyat inşa edilmeden köklü ve güçlü bir dünya inşa edilemez. Edebiyat, toplumun ruhunu, tarih-ötesine taşıyarak ufkunu zamanda ve mekânda etekemiğe büründürür.
Ruslar, hem felsefî bir edebiyat hem de edebî bir felsefe geliştirdiler.
Felsefî edebiyatın kurucuları, elbette ki, romanda Dostoyevski ve Tolstoy ile şiirde Puşkin’di. Edebî felsefesinin temsilcileri ise Danilevski ve Berdyaev’di.
RUSLAR, YÜZYILLIK PARANTEZİ KAPATTILAR
Burada dikkat çekilmesi gereken nokta, hem bu edebiyatın felsefî derinliğinin mistik boyutlar kazanan çapına hiç bir Avrupalı millî edebiyatın yetişemeyecek kadar köklü olması hem de Rus aydınına da toplumuna da emperyal bir vizyon sunması ayrıksı gerçeğidir.
Sovyet devrimi, Rus ruhunun büyük darbe yemesine yol açan kabaca yüzyıllık bir parantezdi. Ruslar, Putin’le bu parantezi kapatarak Rus ruhuna yeni bir ivme kazandırma yolunda önemli adımlar atıyorlar...
Bizim yüzyıllık parantezimiz nasıl ve ne zaman kapanacak ve Türkiye, Osmanlı ruhuyla donanarak geleceğe nasıl kulaç atacak?
Soru bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020