Erol KATIRCIOĞLU
Geçenlerde bu köşede “Koç-Ülker kardeşliği”ne değinerek (9 Ocak 2013), son yıllarda iş dünyasındaki değişimleri yorumlamış ve, “eski rejimin sermaye grupları ile yeni rejimin yeni iktisadi aktörleri arasında bir uzlaşma ve işbirliği dönemi”nin başladığına işaret etmiştim.
Aradan 10 gün geçmedi ki TÜSİAD’ın yeni yönetiminde “Anadolu sermayesinin temsilcilerinin de yer aldığı” haberleri çıktı. Gazetelerin yazdığına göre, “Hepimiz biraz Anadoluluyuz” diyerek göreve başlayan Sütaş’ın patronu Muharrem Yılmaz’ın, TÜSİAD’a başkan olarak göreve getirilmesinde Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Tuncay Özilhan ve Cem Boyner gibi patronlar etkili olmuş.
Seksenli yıllarda, bugün genellikle “Anadolu sermayesi” adını verdiğimiz iş çevrelerinintohumlarının atılması eski rejimin sermaye aktörleriyle tezatlar oluşturmuştu. Şimdi ise bu farklı iş çevrelerinin aralarındaki çelişkileri gidererek bir uzlaşmaya yönelmiş olmalarının Türkiye’nin siyasi alanında da etkileri olacak bir değişime işaret ettiğini söylemek sanırım çok çok yanlış olmaz.
Tabii ki bu tabloya nereden baktığınıza göre farklı yorumlar yapmak mümkündür. Ama açıktır ki yukarıda sözünü ettiğim iş çevrelerindeki değişim, dönüşüm ve uzlaşma arayışları ülkedeki siyasi eksende kaymalara neden olacak ve yeni etkiler üretecektir.
Kuşkusuz bu etkilerden biri CHP ile ilgili olacaktır. Daha düne kadar CHP’den umudunu yitirmemiş“eski rejimin sermaye çevreleri”nin bugünden itibaren sırtlarını CHP’ye dönecekleri açıktır. Daha düne kadar “Ne olur ne olmaz, devleti kuran partiyle iyi ilişkiler içinde olmak gerekir” diye düşünen eski rejimin sermaye çevreleri şimdi artık böyle bir bakış açısında kalmanın rekabette onları geriye düşürecek bir tutum olacağını fark edeceklerdir. O nedenle de CHP’deki siyasetin bir yol ayrımına hızla yaklaşacağını, hatta seçimlerden önce bile bir değişimin gerekliliğinin konuşulmaya başlanacağını söylemek çok da iddialı bir yorum sayılmamalı.
Belki şu anda, CHP’nin sığ siyasetinde zor bela bir yer edinmiş olup da milletvekilliği koltuğuna oturmuş olanlardan beklenemez ama bunların dışında doğrusu var mıdır bilmiyorum birilerinin cesaretle çıkıp CHP’deki sorunun yalnızca bir “liderlik” değil, bir “siyasal perspektif sorunu”olduğunu dile getirmesi gerekiyor. Aynı partide, bir mikrofona “Kürt sorununda” cesaret verici bir söz söyleyip, bir başka mikrofona “Ergenekon savunuculuğu” yapmak daha fazla götürülebilir siyasal bir tutum olamaz. O nedenle de bu partide bir adım atıp “fikir” ve “toplumsal tahayyül” konusunu gündeme getirmek gerekiyor.
İkinci olarak bu partide “liderlik” meselesinin de konuşulabilmesi gerekiyor. Çünkü açıktır ki bütün iyi niyetli çabalarına rağmen Kılıçdaroğlu siyasal bir lider değildir. Ne yapalım gerçek budur! Buna üzülmek de yerinmek de gerekmez. Bu gerçeği kabullenip ona göre bir tutum almak çok daha anlamlı bir çaba olacaktır.
Kabul etmek gereken bir başka konu da AKP’nin “vesayet rejimini” geriletmesiyle ortaya çıkan koşullarda yalnızca sermaye grupları arasında değil, toplumun diğer bütün kesimlerinde de bir değişim dalgasının oluştuğu gerçeğidir. Bu değişim dalgasının belki de en etkili hissedildiği kesim, kendini daha çok “laik kimlikle” tanımlayan kesimlerdir. Ülkenin sahibi oldukları düşüncesinin bilinçaltlarına yerleştirilmiş olduğu bu insanlar, AKP’nin siyasal başarısı karşısında, bırakın sahipliği, kendilerinin “azınlık” olduklarını ancak fark ediyorlar.
Demokrasinin bir “çoğunluk” rejimine dönüşüp de “otoriter” bir hâl almamasının yolu güçlü muhalif partilerin varlığıyla mümkün. CHP’nin güçsüzleşmesi ise bu süreçleri hızlandıracak bir etkiye sahip.
Bilmiyorum duyan var mı?
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025