Fehmi KORU
Hayli zaman önce, bir Amerikan üniversitesinin Avrupa ülkelerinden birinde düzenlediği, geniş kapsamlı ve geniş katılımlı bir toplantıya davet edilmiştim.
‘Geniş kapsamlı’ demem boşuna değil; toplantıya katılanların eline tutuşturulan konu başlıkları arasında, dünyanın o zamana göre güncel sorunlarının neredeyse hepsi bulunuyordu.
Toplantıya sorunlar yaşanan ülkelerden çok sayıda uzman sayılabilecek isimlerin çağrıldığını gördüğüm için de, ‘geniş katılımlı’ diyorum.
Hemen dikkatimi çeken, toplantıyı düzenleyenlerin İsrail’den davet ettikleri ‘uzman’ sayısının diğer ülkelerden fazla olduğuydu.
Konu başlığı ve katılımcı fazla olduğu için üç ayrı gruba ayrıldık.
Benim katıldığım grubun ilk birleşiminde üç kişi yönetici seçildi. Başkan İsrailli bir uzmandı; yanındaki uzmanlardan biri Suudlu, diğeri İranlıydı.
“Uzman” deyip duruyorum; çağrılıların çoğu konuların uzmanı bilim insanlarıydı ama siyasetin içerisinden-kıyısından isimler ile az sayıda da olsa benim gibi gözlemci sayılabilecekler de vardı.
İsrailli profesör toplantıyı açarken şunları söyledi: “Maalesef, ‘konuşulanlar konuşmacıların kimliklerini açıklamamak şartıyla kamuoylarıyla paylaşılabilir’ diyen Chatham House kuralı burada da geçerli. Keşke bu kural olmasaydı. Hayatımda ilk kez böyle iki yardımcım var ve ben bunu kimselerle paylaşamayacağım.”
“Böyle iki yardımcı” dediği İsrailli profesörün, at kuyruğu saçlı Suudi Arabistanlı bir mimar ile sarıklı cüppeli İranlı bir mollaydı…
İsrailli… Yönetime uzak olmayan bir Suudlu… Ve İranlı bir molla…
Renkli katılımcılı toplantıda, üç ayrı grup halinde bir araya gelişlere ek olarak, bütün katılımcıların iştirak edeceği bir ana buluşma da öngörülmüştü.
O buluşmanın tek konuşmacısı önemli olduğu anlaşılan bir İranlıydı.
Kendi açısından dünya sorunlarının nasıl çözüleceğini sözünü hiç sakınmadan anlatan İranlı konuşmacıya, soru-cevap faslında yöneltilen ilk soru belleğimde çakılı duruyor.
“İsrail’i ne zaman tanıyacaksınız?” sorusu…
O zaman ve sonrası için de akıl almaz görünen o soruyu, İsrailliler, kaçamak cevap veren İranlı konuşmacıya, defalarca sorup durdu.
Meslek hayatımda katıldığım ilgi çekici toplantılar arasında, aktardığım özelliği sebebiyle, bu toplantının ayrı bir yeri var. Orada, o zamana kadar okumalarım sayesinde edindiğim iki kanaat pekişmiştir.
Gelişmelere tek yönlü bakmanın yanlış ve bazı sivil oluşumların resmi buluşmalardan bile daha önemli olabileceği kanaatlerim…
Bazı Arap ülkelerinin ‘İbrahim Mutabakatı’ adlı zeminde İsrail ile ittifak içerisine girmesi dünyayı şaşırtan bir gelişmeydi; ben hiç şaşırmadım.
Kim bilir o toplantıya benzer daha kaç toplantıda, sivil görünümlü kimler, selam vermediklerini sanabileceğimiz kimlerle bir araya gelip, neler ve neler konuşmuşlardır…
Yıllar öncesine ait bir anıyı bana şimdi hatırlatan, Ertuğrul Özkök’ün dünkü yazısı oldu.
Özkök zorunlu emeklilik günlerinde de boş durmuyor, her gün ilginç konulara, çoğu kez farklı açıdan yaklaşarak, ilgiyi üzerinde toplamayı başarıyor.
Sağolsun, ara sıra ‘Fehmi abi’ kalıbıyla beni de anıyor.
Dünkü yazısında Filistinli İsmail Haniye’nin Tahran’da uğradığı suikastı işlemiş. “Bu eylemden kim yararlı çıkmış olabilir?” sorusu eşliğinde…
Beni hatırlamasının sebebi de, Tahran’da yaşanana benzer karmaşık eylemlerle ilgilenirken, sürekli o soruyu sormuş olmam…
Suikastı İsrail’in yaptığından emin, ama ‘akıllıca verilmiş bir karar’ olmadığına inandığı eylemin, İsrail’e yararı değil zararı olacağını düşünüyor Özkök.
Hem ‘ılımlı’ bir ismin cumhurbaşkanı seçildiği İran’da, hem de savaştan bıkmış insanların yaşadığı İsrail’de, eylemin ‘sertlik yanlılarının’ işine yarayacağından ise emin.
“Reformcu cumhurbaşkanı koltuğuna oturamadan topal ördeğe çevrildi” onun cümlesi…
Karar’da yazmaya başlamamı önemsemiş; o halde ben de yazısına bir ‘zeyl’ sunayım:
Şu soru “Kime yarar?” sorusu kadar gerekli: “Herhangi bir ülke kendisine zararı olabilecek bir eylemi yapar mı?”
Cevabım: Yapabilir.
Eğer eylem, hedef ülkeye kendisine vereceği zarardan çok daha fazla zarar verecekse, ‘savaştan yana kadrolar’ kadrolar, hiç tereddütsüz o eylemi planlar ve gerçekleştirir.
Peki, ya hedef ülkenin eylemden önceden haberi olmuşsa?
Özkök’ün bu soruya da mutlaka cevabı vardır.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025