Halil BERKTAY
[28 Mart 2014] Bir Cuma akşamı daha nihayet geldi; hafta da bitiyor, yerel seçimlerden başka her şeye benzeyen şu sözüm ona seçim kampanyası da. Çok kısa, çok basit bir çift lâfım var. İnsanın aklı selimini zorlayan şeyler oluyor. Geçenlerde bir “dış kuşatma”dan söz ettim ya, bir merkezden yönetilen örgütlü bir komplo değilse de, AKP düşmanlığı ve RTE nefretinde birleşmiş bireylerin, inanmak istediklerine inanmaları ve bunları alıp çoğaltmaları, içeriden dışarıya ve sonra tekrar dışarıdan içeriye gönderip yaymaları anlamında (Ruhunuzun aynası, 23 Mart). Ben kâh çeşitli sol “liste”ler, kâh öğretim üyesi grupları, kâh filanca lisenin mezunları, kâh falanca üniversitenin mezunları derken, galiba bu bombardımana fazlasıyla maruz kalıyorum.
Dün iyiden iyiye absürd bir örnek gene o kanallardan geldi. Olabilecek en elit e-mail grubundan bir posta; açtım, şöyle bir link: http://www.secimanketleri.net/secim-anketleri/akp_kendi_yaptirdigi_ankette_tepetaklak.html. Daha baştan komiklik derecesinde tuhaf ve şüpheli, çünkü ortalıkta başka hiç böyle bir haber yok. Tıklayıp girdim; aynen şunları yazıyor: “AKP Genel Merkezi tarafından yaptırılan ve parti yetkilileri tarafından sır gibi saklandığı iddia edilen ankete göre AKP ikinci parti konumuna düşmüş durumda. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Genelinde % 33,27 oy ile birinci parti olarak göründüğü ankete göre AKP % 29,72 oy alabiliyor. Bu sonuçların, geçtiğimiz günlerde Tayfun Talipoğlu’nun bir televizyon kanalında parti içinden bir kaynağa dayandırdığı oy oranı ile aynı olduğu düşünüldüğünde düzenlenen anketin sonucu bir anlamda doğrulanmıştır denilebilir.” Yetmemiş; “ihtiyatlı” olmaya çalışan “gerçekçilik uyarısı”nı da eklemişler: “Elbette bu bir anket çalışmasıdır; AKP daha da az oy alabilir, daha fazla da. Sonuç olarak, bu seçim başa baş geçeceğe benziyor.” Aşağıya doğru indiğinizde, önce Türkiye diye bir çubuk grafik (yukarıdakilere ilâveten, meğer MHP de yüzde 21.30’a çıkmışmış). Ardından tek tek illeri geliyor. Bütün büyük şehirleri muhalefet götürüyor tabii: İstanbul’da CHP 42.86 – AKP 40.93, Ankara’da CHP 40.69 – CHP 33.11, İzmir’de CHP 55.17 – AKP 23.68, Adana’da MHP 36.50, CHP 31.22, AKP 24.63. Böyle bir yığın renkli grafik var, ayrıntılı yüzdelerle, okuyanı gerçekten bir anketin söz konusu olduğuna inandıracak şekilde tasarlanmış.
Ve inanıyorlar da — gözlerinin önündeki sahtelik göstergelerine zerrece aldırmaksızın. Hayır, sorun öncelikle dış belirti veya çelişkiler değil. Torosyan tartışmasında anlatmaya çalışmıştım ki herhangi bir vesikayı öncelikle anlatım dokusu ve içsel tutarlılığı açısından okuma ve çözümlemeyi bilmek gerekir. Haftalardır yapılan kamuoyu araştırmaları ortada. Hepsinde AKP yüzde 42-46 arasında, CHP ise çok gerisinde, yüzde 26-30 arasında seyrediyor. Aradaki fark da öyle bir iki puan değil; en az 12 puan. En son, üstelik de bu “AKP tepetaklak” uçurtmasıyla aynı gün, Tarhan Erdem ve Bekir Ağırdır’ların güvenilirKONDA’sı, AKP’ye yüzde 46, CHP’ye yüzde 27 dedi (fark 19 puan). Dahası, AKP’nin böyle bir anket yaptırıp sonra gizlediğine dair başka hiçbir emare yok. Ama bütün bu dışsal verileri koyalım bir kenara. Hattâ, “AKP tepetaklak”ın içinde oraya buraya serpiştirilmiş@oyyokhirsiza ve hirsizaoyyok.wordpress.com adreslerini de görmezden gelelim ki, bu belgenin bir dezenformasyon metni değil gerçek bir anket olduğu illüzyonunu birkaç saniye daha koruyabilelim.
Bu halde dahi, “AKP tepetaklak”ın tamamen çakma ve uydurma olduğu nasıl sırıtıyor, daha ilk anda? (1) Konuşan veya anlatan kim, belli değil. Birileri bize bunları bulduk, öğrendik kabilinden bir şeyler sunuyor ama kim olduğu belirtilmiyor. (2) Kaynak yok. Varlığı öne sürülen anketi kimin yaptığı (ya da AKP’nin kime yaptırdığı) zerrece belli değil. Türkiye’de adı sanı belli yığınla araştırma şirketi var. Hiçbirinin adı geçmiyor. Geçemez, çünkü (a) onların yaptığı kamuoyu yoklamaları zaten ortada ve (b) onlara yıkarak, adlarını vererek yalan söylemek olanaksız, çünkü ya kendileri tekzip eder, ya da okuyan internetten açıp kontrol ettiğinde kendiliğinden tekzip edilmiş olur. (3) Baş vurulan senaryo da sakat, doğrulayıcı unsurları eksik. Kaynak gösterilemeyecek olması yüzündendir ki, bunun imalâtçıları başka ve daha dolayımlı bir senaryo icat etmeye muhtaç. Doğrudan “yapılmış böyle bir anket var” deseler, biraz önceki sorular sökün edecek; kim yapmış, hani nerede denecek. Onun için, güya “AKP’nin yaptırdığı ama olumsuz çıkınca gizlemeye karar verdiği, lâkin bir şekilde dışarıya sızdığı” gibi bir hikâyeye baş vuruluyor. Ne ki, ne zaman ve nasıl sızdığı (ve neden başka kimsenin duymadığı, hiçbir deprem yaratmadığı) konusunda en ufak bir açıklama olmadığı gibi, bu takdirde ve bu kadar rakamın, renkli çubukların vb ortasında dahi, her nasılsa araştırma şirketinin kendisine ilişkin tek bir ipucu yer almıyor.
Fakat en önemlisi (4) kullanılan dil çok yapay, hileli ve dolambaçlı. Buram buram yalan kokuyor. “AKP genel merkezi tarafından yaptırılan”ı kesin bir bilgiymiş gibi söylüyor; bir adım sonra “iddia” sözcüğü geçiyorsa da, aslında sadece “parti yetkilileri tarafından bir sır gibi saklandığı” kısmının bir “iddia” olabileceği kabul ediliyor. Devamında, Tayfun Talipoğlu’nun “parti içinden bir kaynağı” olduğu öne sürülüyor ama o da bu kadarcıkla kalıyor; üstünden hızla geçiliyor ve o “kaynağın” da (gene AKP’nin hoşlanmadığı için gizli tuttuğu) bir “oy oranı” belirttiğine sıçranıyor; üzerine, o “oy oranı” ile bu “anket”teki oy oranlarının “aynı olduğu” beyanı geliyor ve bu “düşünüldüğünde” elimizdeki sözde-anket “bir anlamda doğrulanmıştır” sayılıyor (elbette ikisi birbirini tutar — her ikisini de siz icat ettiğiniz zaman!). Bütün bu ikircikli, yanar döner, bir verip iki alan ifadelerin net sonucu, dürüst bir muhakeme yapılarak anketin gerçekliği sonucuna ulaşıldığı izlenimini yaratmak oluyor. Nitekim bu girizgâhın ilk başta da alıntıladığım son cümlesi başlı başına ilginç. İmalâtçı her kimse, güya çok kesin konuşmamış olmak adına, “Elbette bu bir anket çalışmasıdır” diyor — dikkat: “bu bir iddiadır” demiyor; tereddüt geçiriyormuş gibi yapıyorsa da, bu gerçekten bir anket çalışmasıdır, böyle bir anket vardır diyor. Sonuçların oynayabileceğini kabul ediyor (teveccühünüz efem): “AKP daha da az oy alabilir, daha fazla da.” Fakat “Sonuç olarak, bu seçim başa baş geçeceğe benziyor.” Her şey gelip, gerçek duruma ilişkin bu bulanıklığı yaratmaya dayanıyor.
Şunun şurasında, 36 saat içinde her şey belli olacak; takke düşüp kel görünecek; gerek olacağını sanmıyorum ama, bu renkli çubuklarla gerçek oy oranlarını yan yana koymak mümkün olacak. Öyleyse şimdi bütün bunları neden uzun uzadıya, kılı kırk yararcasına anlattım? Çünkü ülkemiz seçkinlerinin AKP karşıtı kesimi düşünmesini bilmiyor. Robert Kolej gibi, Koç gibi, TED gibi en seçkin liseleri bitiriyor, ardından Yale’lerden, Harvard’lardan, Princeton’lardan mezun olabiliyorlar ama, bir noktada her nedense gelip tıkanıyor, paradigmatik körlük içine düşüyor, en basit bir metnin gerçeklik/uydurmalık düzeyini algılayamıyor, anlayamıyorlar.
Seçim sonrasında, Türkiye’nin nereye gittiği, bu kadar derin bir kutuplaşmayı aşıp aşamıyacağı, ters yönlere kopup gitmekte olan farklı kimlik ve kültür kıtalarının yeniden birbirine yaklaştırılıp yaklaştırılamıyacağı tekrar ve çok ciddî bir şekilde gündeme gelecek. Daha önce de yazdım; bütün mağrur muktedirliği içinde “bağıran başbakan”ımız bu açıdan başlı başına bir problem. İçten içe, madem nefret objesiyim, ben de onlardan nefret edeyim ve onları da kendimden yüzde bin beş yüz nefret ettireyim ki bitsin bu iş — diyor sanki.
Ama öte yandan, muhalefet de çok büyük ve belki daha bile büyük bir problem. Okumuş yazmış, yaşını başını almış, mesleğinde ve toplumda bir yerlere gelmiş koca koca adamların eleştirel okuma kapasitesinden bu kadar uzaklığı, bu kadar kendinden hoşnutluğu, bu kadar safdilliği, bir “acaba” bile diyemeden kendi küçük evrenini teyit etmeye yatkın her masala inanmaya bu kadar yatkın oluşu, beni derin bir karamsarlığa sevkediyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024