Halil BERKTAY
[15-16 Kasım 2016] Üç gün önce Bilinmeyene doğru (2)’yi yazmıştım: şimdi ne yapacak?Sadece Amerika ile aramızdaki sekiz saat farkla, hemen aynı gün ekip ve program belirsizliği hakkında aynı şeyleri söyleyen bir tahlil de New York Times’da çıktı: Mark Landler, Trump’s Hires Will Set Course of His Presidency (12 Kasım; Trump’ın kimleri işe alacağı başkanlığının seyrini belirleyecek). Yazar, Trump’ın “daha önce hiçbir seçilmiş makam ve görev tecrübesi, hiçbir tutarlı siyasî gündemi ve hiçbir şişkin politika önerileri dosyası olmaksızın göreve başlamak durumda” olduğuna dikkat çekiyor. Yeni başkan kampanya sırasındaki delibozuk (firebrand) profili ve çizgisini mi sürdürecek, kapalı kapılar ardındaki çok daha pragmatik tavrına mı rücu edecek? Eski Cumhuriyetçilerden bazıları Trump’ın ılımlı etkilere açık olacağı, diğer bazıları ise son konuştuğu kim olursa ona kulak vereceği kanısında.
Her halükârda, şurası şimdiden açık gibi: Trump en yakın aile mensuplarını şimdiye kadar hiçbir başkanda görülmediği ölçüde yönetime taşıyacak. Nitekim daha 11 Kasım Cuma günü, yetişkin çocuklarından üçü (İvanka, Eric ve Donald Jr) ile damadı Jared Kushner’ı “geçiş ekibi”ne aldı. Başlı başına bu aşiretçilik pek hayra alâmet değil. Bunun ötesinde, ilk ağızda iki atama çok kritik. (a) Beyaz Sarayı kim yönetecek, dolayısıyla cumhurbaşkanına ulaşabilecek ve ulaşamıyacak olanları kim belirleyecek -- Stephen Bannon mı, Reince Priebus mu? Bannon aşırı muhafazakâr bir medya patronu. Cumhuriyetçi Parti dışından ve hattâ Cumhuriyetçi Parti yönetimine, bu arada Temsilciler Meclisi başkanı Paul Ryan’a bile düşman. Genel olarak küreselleşmeye, özel olarak ABD’nin mevcut göç hukukuna şiddetle karşı. Reince Priebus ise sadık ve görece ılımlı bir Cumhuriyetçi. Dolayısıyla Temsilciler Meclisi’nin ve Senato’nun Cumhuriyetçi liderleriyle daha yumuşak ilişkiler kurması mümkün. Tabii, ne yapacağı belli olmayan mübalağalı kişiliğiyle Trump’ın izin vereceği kadar.
(b) Biraz benzer bir ikilem, Trump’ın ulusal güvenlik danışmanın kim olacağıyla ilgili -- Stephen Hadley mi, Michael Flynn mi? Hadley, George “W” Bush’un da güvenlik danışmanlığını yaptı ve dönemin askerî müdahaleciliğinin başını çekenler arasında yer aldı. Irak’taki kuvvet arttırımını savundu ve Bush’un ikinci yemin töreni konuşmasındaki ABD’nin “demokrasiyi yaymada bir misyoner rolü oynaması” çağrısının arkasındaki isim oldu. Türkiye’de Fethullah Gülen’in iade edilebileceğine ilişkin demeçleriyle sempati toplayan Michael Flynn ise, kariyeri boyunca istihbarat subaylığı yapmış bir emekli orgeneral. Ayrıca, seçmen listelerinde Demokrat olarak kayıtlı. Trump şu ana kadar dış politikada en çok Flynn’i dinledi. Flynn, ABD’yi Irak gibi bataklıklara sürükleyen neo-conpolitikalara cepheden muhalif. Nitekim Cumhuriyetçi Parti aday adayları arasındaki tartışmalarda Trump da “W” politikaları ve dönemini çok sert eleştirdi; özellikle “demokrasi misyonerliği” iddiasına kesinlikle karşı çıktı ve ABD’nin böyle bir işe kalkışamıyacağını savundu.
* * *
Mark Landler’ın 12 Kasım’da NYT’de çizdiği çerçeve kabaca bu şekildeydi. Okurken, bir veya birkaç soru takıldı kafama. Bunlar sonuçta sağın dozajları arasındaki farklar değil mi? Bu tür görüş ayrılıklarına ne kadar bel bağlayabiliriz? Reel olasılıklardan çok züğürt tesellisi olmasın?
Nitekim... Yukarıda zikrettiğim kendi 12 Kasım yazımdan sonra, 13 Kasım Pazar gecesi 24TV’de Zeynep Türkoğlu’yla birlikte yaptığımız Serbestiyet programımızda, Landler’ın görüşlerini aktardım gene de, dinleyiciyi bilgilendirmek bakımından. Geceyarısından sonra eve geldim; bir de ne göreyim,Trump Beyaz Saray ekibinin başına Reince Priebus’u atamış bile. Ama aynı zamanda Stephen Bannon’a da bir yer bulmuş. Hem de çok önemli; daha önce mevcut olmayan, ilân ediliş tarzı itibariyle Priebus’un da üzerine getirilen bir mevki ve titr: Bannon’ı kendine ve Beyaz Saraya baş stratejist atamış! Onun için, şimdi bu kişiye biraz daha yakından bakmakta yarar var. Kim bu Stephen Bannon? Baş stratejist olması nasıl bir anlam taşıyor?
Stephen Bannon, işlerin iyi gitmediği düşünülen bir noktada, Trump’ın Ağustos’ta (yani alt tarafı iki üç ay önce) kampanyasının başına getirdiği yönetici. Deniz Kuvvetlerinde hizmeti var; Harvard Business School mezunu. Daha sonra Breitbart News Network’un ve aşırı sağcı Breitbart News web sitesinin başına geçmiş.Siteyi beyazların üstünlüğüne inanan; göçmenlere, feministlere ve çok-kültürlülüğe düşman; sosyal medyada hakaretler yağdırarak Yahudileri, Müslümanları ve diğer savunmasız grupları tâciz etmekten zevk alan beyaz gençlerin popüler platformu haline getirmiş. New York Times’ın dünkü (15 Kasım) başyazısına göre, Breitbart’ın başlıkları arasında gezinmek, siyahların suç işlemekten, göçmenlerin “buralı” kadın ve kızların ırzına geçmekten, feministlerin ise erkekleri iğdiş etmekten başka şey yapmadığı bir paralel evrene gitmek gibi. Birkaç örnek de vermişler. Irkçı bir beyazın Charleston’da siyahların gittiği bir kiliseye saldırıp dokuz siyahı öldürmesinden sonra, artık eyalet senatosu bile South Carolina’nın hükümet konağından İç Savaş’taki Güney (Konfederasyon) bayrağının indirilmesine karar verecekken, Hoist It High and Proud: The Confederate Flag Proclaims a Glorious Heritage(Şanlı Geçmişiyle Konfederasyon Bayrağını Yükseklerde Dalgalandırın) manşetini atmış Breitbart, köleliği savunurcasına. Ya da Birth Control Makes Women Unattractive and Crazy(Doğum Kontrolü [hapları] Kadınları Çirkinleştiriyor ve Çıldırtıyor) iddiasıyla ortaya çıkabilmiş. 8 Ocak 2011’de Arizona’nın Tucson kentinde aşırı sağcı ve “silâh taşıma hakkı”ndan yana bir beyaz tarafından vurulduğu halde ölmeyen Kongre üyesi Gabrielle Giffords’a, The Gun Control Movement’s Human Shield (Ateşli Silâhların Denetimi Hareketinin İnsan Kalkanı) diye hem hakaret, hem örtük tehdit yağdırabilimiş. Bannon da bunlardan hiç utanıp sıkılmayacak kadar bağnaz ve saldırgan. Zaten asıl mesele kendisi, kendi kimliği ve kişiliği. Geçmişte liberal kadınlara “bir avuç zürafa” diyebilmiş biri (kadın eşcinseller için argoda kullanılan dyke terimini, terbiyesizlik dozajını tam yansıtsın diye böyle çevirdim). Daha önemlisi, 2014’te alt-editörlerinden birine yolladığı bir e-mail’de Cumhuriyetçi Parti yönetimi hakkında şöyle demiş: Let the grassroots turn on the hate because that’s the ONLY thing that will make them do their duty (Taban nefret musluklarını açsın çünkü bu adamlar SADECE bu şekilde göreve çağrılabilir).
Bence bu çok çarpıcı, çok kritik bir ifade. Bannon gibi adamların ne kadar Makyavelist olduğunu; faşizan bir dalga yaratmak uğruna insanların rasyonel düşünme kapasitesi ve serinkanlılığını ellerinden almaya kadir kin ve nefret duygularına ne kadar bilinçli ve kasıtlı bir şekilde başvurulduğunu bir kere daha gösteriyor. Alkışlar da hep sağın sağından gelmekte. (a) Richard Spencer, Amerikalı bir beyaz milliyetçi. Açıkça white supremacist (beyazların üstünlüğünden yana). “Irk Gerçekçiliği”ni (deyime bakar mısınız), Beyaz Milliyetçiliği, Avrupa Yeni Sağını, Muhafazakâr Devrimi ve Gelenekçiliği birleştirmeye çalışıyor. Spencer’e göre, artık “mülksüzleştirilmiş bir beyaz ırk” mevcutmuş ve onlara bir “beyaz anayurt” vermek gerekirmiş. Bu uğurda, Avrupa kültürünün “yapısöküme uğramaması” için “barışçı bir etnik temizlik” dahi önerebiliyor (bu son cümleler, Trump’ı iktidara taşıyan tepki dalgasının bütün iç duygularını yansıtmakta). Ama işte bu Spencer, Bannon’ın tâyinini duyar duymaz çok sevinmiş; Washington’ın “ayrıkotları arasında kaybolmayacağı için” siyaseti etkilemek açısından “olabilecek en iyi yere” geldiğine dair tweet’ler atmış. (b) Amerikan Nazi Partisi’nin (ANP) başkanı, bu atama sayesinde Trump’ın “gerçek”liğine kanaat getirmeye başladığını söylemiş. (c) Geçmişte Güneyin en korkunç beyaz ırkçılığını temsil eden Ku Klux Klan’ın eski “Büyük Büyücü” veya “Emperyal Büyücü”sü (Grand Wizard veya Imperial Wizard) David Duke da Trump’ın tercihini “fevkalâde” diye nitelemiş ve Bannon’ın “esas olarak, gitmekte olduğumuz yerin ideolojik boyutlarını inşa etmekte olduğunu” kaydetmiş.
* * *
Bu işin şakası yok. Geçtiğimiz yirmi otuz yılda bu hezeyanlar bir tür lunatic fringe sayılırdı (çatlak aşırılar kuşağı). Şimdi bunların hepsi gelip merkeze oturmakta. Bence kimse pek umutlanmasın. Bannon’ın getirildiği üst-konumun anlamı, Trump’ın bundan sonra izleyeceği çizgide (herhalde Ortadoğu da dahil), böyle bir beyaz ırkçı ve yabancı düşmanının sözünün ağırlık taşıyacağı. Michael Flynn ulusal güvenlik danışmanı olursa, dengeleyebilecek mi Bannon’ın katı neo-con’luğunu? Peki, Priebus tâyini Bannon tâyiniyle dengelendiği gibi, Flynn de Stephen Hadley’in Savunma Bakanı yapılmasıyla dengelenmek istenirse bundan ne sonuç çıkacak? Özetle, ılımlı denen sağcıların karşı-ağırlığını aşırı sağcılar meydana getirecek ve dolayısıyla, Trump’ın yakın çevresinden tehlikeli, daha tehlikeli ve en tehlikeli neo-con’lar hiç eksik olmayacak.
Trump ve ekibi, icraatından önce doğrudan doğruya kimliğiyle, Avrupa’nın da bütün ırkçıları, aşırı-milliyetçileri ve yabancı düşmanlarına cesaret verecek; “kendi değerleri”ne düşkün beyaz-Hıristiyan âleminde bir dalga yaratacak. Peki, dış politikada (gerçek veya hayalî) bazı “vaat” ve “fırsat”ları kovalamanın ötesinde, Türkiye’nin temel ahlâkî tavrı ne olacak?
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024