Mehmet ALTAN
12 Eylül faşizminin icatlarından biri de daha önce birkaç kez yayımlanmış ancak haklarında soruşturma açılmamış kimi kitapları, yeni baskıları yapılınca mahkemeye vermekti.
Bunlar arasında Adalet Ağaoğlu'nun Fikrimin İnce Gülü de vardı.
Ama gene de beni çok şaşırtan, hâlâ mûnis hâliyle çok canlı hatırladığım ve sevgi duyduğum 1965-69 döneminde babam Çetin Altan ile beraber TİP milletvekilliği de yapan Sadun Aren'in Ekonomi Dersleri nedeniyle 15 yıl hapis istemiyle mahkemeye verilmesi oldu.
Hâlbuki bu kitabı 12 Mart 1971’de de zülüm gördüğü Niğde Cezaevi’nde yazmaya başladı. Marksist iktisat ile üniversitelerde okutulan klasik iktisadı yaklaştırmayı hedefliyordu.
Ama 1980 darbesi için bu15 yıllık bir suçtu.
***
Sadun Aren, 1940'ta Eskişehir Lisesi'ni, 1944'te Siyasal Bilgiler Okulu'nu bitirdi. 1945'te aynı okulda asistan, 1950'de doçent oldu.
1951'de İngiltere'ye gönderildi. 1956'da ülkeye dönünce İstanbul’a gelir gelmez vapurda göz altına alındı ve Ankara’ya götürülerek Ulus’ta Rüzgarlı Sokak’ta askeriyeye ait bir binaya konuldu. Burada 15 gün kaldı.
Yasa dışı Türkiye Komünist Parti üyesi olmakla suçlandı.
Mahkemede tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakıldı.Bir yıl süren yargılama sonunda da beraat etti.
Bu arada fakültedeki görevi devam etti..
***
1956’da kuşaklardan kuşaklara mülkiye öğrencilerinin okuduğu bir klasik olan İstihdam, Para ve İktisadi Politika kitabını yazdı. Mülkiyeliler iktisadı bu kitaptan öğrendiler.
Sadun Bey, iktisat gibi soyutlama üzerine inşa edilmiş sofistike bir bilim dalını yalın bir Türkçeyle en berrak anlatan profesörlerden biriydi.
Defalarca yeniden basılan ekonomi kitaplarını, özellikle de İstihdam, Para ve İktisadi Politika’yı bu yönüyle de hep önemsedim.
1957'de profesör oldu.
Profesör olduğunda 35 yaşındaydı.
***
Sadun Aren, 12 Mart 1971 askerî darbesinden sonra da Türkiye İşçi Partisi davası nedeniyle gözaltına alınmıştı.
O zaman da, ''Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis etmeye veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmaya veya memleket içinde müesses iktisadi veya sosyal temel nizamlardan her hangi birini devirme'' suçlamasıyla tutuklanıp, Mamak Askerî Cezaevi'ne kondu.
Tutukluyken mide kanaması geçirdi, Gülhane Askerî Tıp Akademisi'ne kaldırıldı.
1972'de dava karara bağlandı ve 12 yıl 5 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Türkiye İşçi Partisi yöneticisi diğer arkadaşlarıyla birlikte cezasının geri kalan kısmını çekmek üzere Niğde Cezaevi'ne gönderildi.
1974'te çıkan genel aftan yararlanarak tahliye oldu.
Tahliyesinden sonra yeniden fakülteye dönmesine izin verilmedi.
Sadun Aren üniversiteden, derslerinden, öğrencilerinden; Mülkiye ve öğrenciler de çok değerli bir hocadan yoksun kaldı.
Ama hep biliyoruz ki, yönetim erkini eline geçiren barbarlığın böyle şeyler umurunda olmaz.
***
1976'da İstanbul'a giderek DİSK'e danışman oldu. Bu dönemde İsmail Cem'in çıkardığı Politika gazetesinde yazdı.
1977’de yeniden Ankara'ya döndü.
Bu arada DİSK Araştırma Enstitüsü'nün başına geçti.
12 Eylül 1980 darbesi ile enstitü kapanana kadar bu görevi yürüttü.
***
12 Eylül 1980 faşizmi tıpkı 12 Mart gibi Sadun Bey'e bu kez de DİSK davası nedeniyle musallat oldu.
Nisan 1981'de gözaltına alınarak 1. Şube'ye götürüldü.
15 gün burada kaldıktan sonra, önce İstanbul Metris'e, oradan Selimiye Cezaevi'ne gönderildi, çıkarıldığı mahkemece tahliye edildi.
***
Sadun Aren 26 Mayıs 1982'de yeniden göz altına alındı.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hasan Cemal aynı gün konuyla ilgili olarak Ankara Temsilcisi Yalçın Doğan'dan bir teleks notu aldı.
'Tank Sesiyle Uyanmak kitabından okuyalım:
Bir başka konu, Sadun Hoca'nın (Sadun Aren ), başına gelenler... Maalesef hocaya oldukça kötü davranmışlar ve hatta falakaya bile yatırmışlar. 14 sopa yemiş hoca. Sanıyorum, Evren'e durumu bir mektupla anlatacak. Sadece kendisine yapılan davranışı değil bir de emniyette gördüklerini aktaracak bir mektupla. Ama bu durumu çok az kişi biliyor. Kendisi de pek bilinmesini istemiyor.
Selamlar, Yalçın Doğan.
***
Tutuklandıktan sonra Mamak Askerî Cezaevi'ne kondu.
Avukatlarının talebi üzerine kendi durumundaki tutukluların bulunduğu Dil Okulu'na gönderildi.
***
1971 darbesi sırasında Niğde Cezaevi'nde yazdığı ve bir sonraki darbe döneminde suç sayılan Ekonomi Notları kitabı nedeniyle açılan davadan beraat etti.
DİSK davası sürdüğünden yeniden Metris cezaevine gönderildi.
Ve ancak 1984 yılında diğer DİSK davası sanıkları ile birlikte tahliye edildi.
Bu arada Barış Derneği dolayısıyla hakkında bir dava daha açıldı.
O davadan da beraat etti.
***
Türkiye’nin nasıl şaşı bir ülke olduğunu görmek ve askerî ya da sivil darbe dönemlerinde bu toprakların değerli insanlarına yapılan siyasal zulmün soğukkanlı tahlili için geçmiş çok önemli, esaslı bir laboratuvar.
***
Binlerce talebe yetiştirmiş, Türkiye’yi dünyalı yapmak için çok uğraşmış Sadun Aren gibi parıltılı bir bilim adamının yaşamını çökertmeye çalışan darbeler ve ''falakaya yatıran '' darbeciler onu hep “anayasal düzeni” ortadan kaldırmakla suçlayıp, yaşamını cehenneme dönüştürmek istedi.
Hapishanelerde yatırdı, uyduruk mahkemelerde yargıladı ve üniversiteden attı.
Bunlardan en sonuncusu Kenan Evren’di.
***
Kenan Evren’e ne oldu?
2014’de Anayasayı ve TBMM’ni ortadan kaldırma suçu nedeniyle yargılanıp müebbet hapse mahkum oldu.
Darbecilerin zulmüne aracı olan da devlet, darbeyi ve darbeciyi suçlu bulan da...
Korku tünelindeki dönme dolap gibi...
O zaman 14 bin kişiyi vatandaşlıktan çıkaran, 30 bin kişiyi işinden eden, 100 bin kişiyi yargılayan, binlerce kişiyi hapislerde yatıran, 50 kişiyi idam eden, yaşamları depreme uğratan 12 Eylül suçlu ise ; suçlananlar, idam edilenler, işten atılanlar, hapislerde çürütülenler ne olacak, yok edilen yaşamların hesabını kim verecek ?
Bizim gibi gayrı ciddi Şark ülkeleri, gözü dönmüş iktidar delirmesinin kanlı salıncağındaki gelgitlerde maalesef her türlü çileyi çekiyor.
Utanma ve rejimin kalıcı demokratikleşmesi de söz konusu olmadığı için, hep aynı oyun oynanıp, hep aynı zülüm yaşanıyor.
Darbeci Kenan Evren ve Profesör Sadun Aren’in hayatı bunun somut bir örneği.
Ama maalesef en son örneği de değil.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025