Mehmet TIRAŞ
Yaşananlar bize doksanlı yılları hatırlatmaya başladı…
İktidar toplumsal sorunları çözemedikçe toplumun muhalif olan her kesimini tehdit etmeye başladı.
Ülke siyasetine korku iklimi hâkim oldu, gündemi de mafya belirliyor.
Anlatacağım.
Siyasal iktidarın beceriksizliği ve ekonomi bilimine olan düşmanlığı nedeniyle, pahalılığın önü alınamıyor.
Her baskıcı rejimlerde olduğu gibi iktidar ve küçük ortağı üç harfli zincir marketleri günah keçisi ilan ettiler.
Faşizm doğası gereği düşman yaratmadan yaşayamaz.
Ama görüntünün ardında ortada bir de çökme hedefi var.
MHP’nin Mafya kolu Kürşat Yılmaz devreye girerek; marketlerin başkanını tehdit etmeye ve marketleri de hedef göstermeye başladı:
“Tuttuğunuz köşeleri size mezar yaparım” aklınızı başınıza alın ve genel başkanımızdan özür dileyin diyerek, galiz sözlerle tehditlerini sürdürdü.
Marketlerin bağlı olduğu şirketin yönetim kurulu başkanı istifa edip, bir önceki sözlerinden dolayı Devlet Bahçeli’den özür diledi.
Ama yetmedi.
Çünkü hedef başka.
AKP’li ve MHP’li belediyeler BİM marketlerin bazı şubelerinin kapılarına kilit vurdular.
Ülke genelinde BİM marketlere kameraların önünde fiili saldırılar düzenlendi.
BİM’in camlarını kırdıktan sonra, marketin camına ”Devlet Baba” diye kâğıt asan MHP’li faşist gençler, ellerini kollarını sallayarak uzaklaştılar…
Bu olaylar karşısında ne ortada polis vardı, ne de bugüne kadar bir savcı harekete geçti ve ne de bir kişi gözaltına alındı.
Anımsarsanız MHP’nin bir başka mafya lideri Alaattin Çakıcı’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmiş ”seni fasulye kazığına oturturum” demişti.
Biz mafyanın racon kesmelerine yabancı değiliz, ama siyasetle bu kadar koyun koyuna yol yürüdüğünü de görmedik.
Mafyanın gündem belirlediği, haydutların iş insanlarını tehdit ettiği bir ülkeye, yabancı sermaye gelir mi?
Çarşının hâli böyle olunca…
Siyasetin kutsal çatısında olaylar ise şiddet, hakaret ve tehdit hava da uçuşuyor…
6 Aralık 2022 Tarihinde AKP Bursa Milletvekili Zafer Işık, Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında, İyi Parti Trabzon milletvekili Hüseyin Örs’ü kürsü de yumruklayarak hastanelik etti.
Kalp krizi geçiren Milletvekili Hüseyin Örs, elektro şokla hayata döndürüldü ve iki gün yoğun bakımda kalırken, ölümün kıyısından döndü.
Bu olayların hemen ardından Ankara’da Yeni Parti Genel Başkanı Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Parti Genel Merkezinde, bıçaklı saldırıya uğrayarak hastaneye kaldırıldı ve hastaneden Öztürk’ün hayati bir tehlikesinin olmadığını öğrendik…Aradan birkaç saat sonra emniyet Öztürk’ü bıçaklayan saldırganın,Bolu otogarında yakalandığını açıkladı.
Başta da vurguladığım gibi sanki doksanlı yılları yaşıyoruz.
Vatandaşın gündemi ile iktidarın gündemi tam tersi istikamette koşuyor.
Yapılan kamuoyu araştırmalarında 100 seçmenin 80’i ekonominin gidişatından,70 ise ülke yönetiminden memnun olmadığını söylüyor.
Ancak siyasal iktidarın üçüncü ortağı mafya olunca ”ülke gündemini değiştiren de belirleyen de mafya oluyor.”
Mutlak iktidar anlayışı ülkenin gerçek gündemini bertaraf ediyor.
Türkiye’de uyuşturucu sermayesinin 100 milyar dolar olduğu; güzergahının ise Afganistan-İran-Van- Hakkari’den geçip Mersin limanından Kuzey Kıbrıs’a geçerek, Avrupa’ya dağıldığını belirleyen, Susurluk komisyon raporuna girdi…
Ama bu rapor Meclis genel kuruluna indirilmeden Sümen altı edildi…
Susurluk olayından bu tarafa uyuşturucu sermayesini tartışıyoruz ve bir arpa boyu yol alamadık.
Susurluk olayının üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen uyuşturucu ülke gündeminden hiç düşmedi.
İçişleri Bakan Süleyman Soylu döneminde uyuşturucu öyle bir boyuta ulaştı ki, haftada 5 bin torbacı gözaltına alınır oldu.
İçişler bakanlığı da cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak uyuşturucudan yatanların sayısının,110 bin kişi olduğunu açıkladı.
Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 300 bin kişi, bunun 110 bini uyuşturucudan yatıyor.
İktidar cezaevi yetiştiremiyor, mevcut 381 cezaevinin 139’nu AKP hükümetleri açmış.
İçişleri Bakanı Soylu‘nun öyle bir terör üzerine açıklamaları var ki evlere şenlik,”ülkede sadece 120 terörist kaldı” diyor…
Bir hafta sonra Savunma bakanlığı yapılan operasyonda, 300 teröristi etkisiz hale getirdik, diye de açıklama yapıyor.
Soylu,dağdaki teröristlerin ayakkabı numaralarını bile biliyoruz diyor, Ülkenin kalbi olan İstanbul’da istiklal caddesinde, bombalı bir saldırı sonrası 6 kişi ölüyor 81 kişi yaralanıyor.
Bunun hangisine inanacağız?
Allah aşkına biraz ciddiyet ve liyakat.
Birde terörle mücadele politikamız var ki akıllara durgunluk veriyor…
“Bir ülke de terör örgütü üyesi olmaktan 1 milyon 542 bin kişi yargılanır mı?”
“Uluslararası hukuk devleti endeksinde” 139 ülke arasında, 117’ci sıraya düşerseniz…
Yargıyı da muhalefete karşı sopa olarak kullanır, beğenmediğiniz yargı kararlarını da uygulatmazsanız, bunda şaşıracak bir durum yok.
Bir ülke basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında, 155. sıraya gerilediyse, basın ve düşünce özgürlüğünden yargılananlara terörist damgası vuruluyorsa, terör örgütünün üye sayısı da, böylece bir buçuk milyonu aşar.
Son günlerin konusu olan ve gündemden düşmeyen, ama besleme basının ve siyasal dincilerin görmedikleri dehşet verici bir konu daha var.
Dinci ve cemaatçi vakıflarda çocuklara yapılan tacizlerden ve tecavüzlerden geçilmiyor.
En son BirGün Gazetesinden Timur Soykan tarafından ortaya çıkartılan; İsmail Ağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfının onursal yöneticisinin, 6 yaşındaki kız çocuğunu, 29 yaşındaki müridi ile evlendirmesi, insanın kanını dondurdu. Bu iğrençlik karşısında, iktidar çevreleri ve Diyanet sağır ve dilsiz rolünü oynarken, karnından konuşur oldular.
Bu siyasal dinciler insana “dram ile komediyi” bir arada yaşatıyorlar.
Karabük’ün bir köyünde camide çapkınlık yapan imamı, imamın karısı muhtarla bir olup cami içinde bir kadınla çıplak halde yakalamazlar mı?
Daha sonra imamın görevden alınması için il müftülüğüne şikayetçi olmalarının ardından gelişmeler ise, tam bir komedi…
Müftü, eğer imam efendi kadına dini nikâh yaptıysa, burada dinimiz gereği bir sorun yok ve İmam görevine de devam eder demiş.
Yeri gelmişken hatırlatalım şahsım devletin sahibine; Geziciler için camimizin içinde bira içtiler, seviştiler elimizde görüntüler var diye, ülkeyi ayağı kaldırmıştı.
Muktedir Karabük’te imamın camiye kadın atması ve 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirmesi konusunda “dut yemiş bülbül oldu”, dilini yuttu.
Bir de iktidarın hiçbir inandırıcılığı olmayan ama toplumun her kesimini yakından ilgilendiren enflasyon açıklamalarına ne demeli?
Uluslararası Gıda Örgütü (FAO) nun açıklamalarına göre, gıda fiyatları dünyada düşerken, Türkiye’de gıda fiyatları yüzde 103 artarak, dünyada birinci sırada olduğunu yayınlıyordu.
Gıda fiyatları artıyor ama bizde enflasyon düşüyor, bu nasıl oluyorsa?
13 milyon 800 bin emekliyi, milyonlarca kamu da çalışanı ve milyonlarca çalışanın asgari ücret üzerinden maaş alanları da ilgilendiren, enflasyon farkı üzerinden verilecek zamları düşük göstermek için;TÜİK’e enflasyon rakamlarını son 5 aydır düşük açıklama yaptırıyorlar…
Dünyada enflasyonu en yüksek üç ülkeden biriyiz, Venezüella ve Arjantin’den sonra üçüncüyüz.
Gıda fiyatları bir yılda yüzde 113 artarken, peynirin kilosu kırmızı etin kilosunu sollarken, asrın reisi de televizyon karşısına geçip canlı yayında; ortağı mafyanın diliyle enflasyonun “boynunu kırdık” diye açıklama yapmaz mı?
İktidarın enflasyon rakamı açıklaması insana devekuşu hikayesini hatırlatıyor: ”devekuşu başını kuma gömerken kıçının dışarıda kaldığının farkında olmazmış.”
Ülkede bunların yanında çok önemli gördüğüm ve notlarım arasında yer alan, medyada haber olmasına rağmen üstünde hiç durulmayan, bir konuyu dikkat çekeceğim.
AKP Milletvekili eski Milli Savunma Bakanlarından Nurettin Canikli: “Bir akıllı bombanın atılmasının maliyeti 20 milyon liraya” mal oluyor diye bir açıklamasını okudum, ama neden böyle bir açıklama yaptığı konusunda ise, hiçbir gerekçesi de yoktu.
Nurettin Canikli, “savunma harcamalarını artık ülke bütçesi kaldıramıyor mesajını veriyordu!”
Suriye olaylarından sonra ülkenin savunma harcamaları konusunda, toplum olarak hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Savunma harcamaları ve artışı konusunda muhalefetin veya basının bu konuda soru sorması veya haber yapmasının karşılığı; ”dış güçlerin uşağı, asker düşmanı” diye hedef gösterip suçlama yapıyorlar.
Ülke gündemini yakından takip ediyorsanız, en az beş yıldır savunma harcamaları konusunda, medyada ciddi bir haber çıkmadığı gibi, iktidar da bilgilendirme yapmıyor.
Ülkede yaşanan olaylar ve ortaya çıkan tabloya baktığımızda; ülkenin gündemini belirleyenin de, değiştirenin de mafya zihniyeti olduğunu…
Hukukun devre dışı kalması ile iktidar Milletvekillerinin Mecliste, Mafya gibi Racon kestiğine daha sık şahit olmaya başladık.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025