Mehmet TIRAŞ
Gazeteleri tarıyor haber kanallarını izliyorum bu kadar acil olandan kopmuş bir gündem başka ülkede var mıdır bilemiyorum ama gülüyoruz ağlanacak halimize..
Haberlerden öne çıkan birinci gündem yandaş medyanın eşliğinde ODTÜ üniversitesinde türbanlı bir kıza tasvip edilmeyecek yapılan ilkel hareket; ODTÜ’lü öğrencilerin çevre hareketini gölgede bırakırken;mal bulmuş mağrip misali yandaş dalkavuk AKP medyası bir bardak suda kıyamet koparıyor bütün besleme- tetikçi köşe yazarı geçinen esnaf takımı köşelerinde görevlerini yerine getiriyorlar..Haklarını teslim etmek lazım El Kaide mensubu olan biri yazsa bu kadar yazamaz;İslam insanlığın sığındı tek liman,dini anlamayan dine saldıran yobazlar,diye Başbakanın ve iktidarına toz kondurmayan, Erdoğan’ın hoşuna gidecek ne kadar övgüye değer söz varsa hepsini köşelerine mani gibi diziyorlar.
Ama Başbakanın “ben dolma bahçe ofisimden bakıyorum, Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetlerinden rahatsız oluyorum” sözü hiç akıllarına gelmiyor bu esnaf takımının.
Erdoğan’ın bu sözü ODTÜ ‘de türbanlı öğrenciye yapılanın zekatı bile değil ama kimse bunu konuşmuyor. Başbakanın bu sözü özel hayata müdahale değil mi,beslemeciler?
“Hangi anne-baba kızını bir erkeğin kucağında görmek ister” sözü kime ait olduğunu bilmiyor musunuz, ey tetikçiler?
Bir başka gündemde olan ise medyada 7 Eylül de Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yapılan olimpiyat adaylığının yarışında Türkiye ‘in Madrid’i geri de bırakarak Tokyo ile finale kalması ve olimpiyat komitesinin olimpiyat oyunlarını Tokyo’ya vermesi başka bir tartışmanın fitilini ateşledi bizde.
Bir kısım kendini bilmez ulusalcı-darbeci yazarlar olimpiyat komitesinin olimpiyat oyunlarını Tokyo ya vermesinden memnun kaldıklarını yazarken; bu darbeci yazarların olumsuz çıkışını sevdirecek kadar hiç hoş olmayan açıklama geldi spor bakanı Suat Kılıç’tan.Kılıç:”Kına yaksınlar” diye açıklama yapmaz mı;böyle bir devlet adamı olur mu Allah aşkına bu ne,tek söylenecek söz “edep yahu”,demekten başka bir şey insanın aklına gelmiyor.
Birde Olimpiyat komitesinin neden Tokyo’ya verildiğini ve İstanbul’a verilmediği üzerine dış basında yorumlar yapılıyordu işte bunlardan biri;New York Times :”Tokyo güvenilir bir liman deyip,İspanyanın ise işsizlik sorunu öne çıkartırken en çarpıcı yorumu ise Türkiye için yapıyordu;Türkiye’nin bölgesinde süren savaş istikrarsızlık verirken;Başbakan Erdoğan’ın otokratik yönetim anlayışı, laikler ile İslamcılar arasındaki bölünmeler yedi yıl sonra yapılacak olimpiyat oyunlarını tehlikeye sokabilir” diye analiz ediyordu.Ama biz ise başka telden çalmaya devam ediyoruz.
Gezi olayları üzerine Başbakanın dalaşmadığı bir ülke var mı,bir hatırlayın nobran çıkışlarının bedelini ülke olarak, olimpiyat oyunlarının yerini belirlenmesinde karşılığının çıkmadığını mı, sanıyorsunuz.
Suriye ile bir an önce savaşa girmeye hevesli Erdoğan’ın Esed rejiminin yerine demokratik bir rejimi mi talep ediyor;Esed’e karşı savaşan EL Kaide güçlerini kim destekliyor ve besliyor bunu dünya kamuoyu bilmiyor mu?Türkiye’nin Suriye konusunda değerli yalnızlığı nereden geliyor sanıyorsunuz!.
Nedense biz uluslararası ilişkilerde hangi işe el atsak elimizde kalan bir politikamız var ama kimse bunla yüzleşmiyor.. Doping olayları ile hiç yüzleşmiyoruz madalya kazanmış sporcularımızın madalyaları doping nedeniyle tet tek ellerin den alınıyor,UEFA tarafından futbol kulüplerimiz uluslararası yarışmalardan men ediliyor şike yüzünden ama biz hamaset yapıyoruz,kimsenin bize inanmayacağı komplo teorileri üretip,gerçeği söyleyeceğimiz yerde kendimizi haklı çıkartmaya çalışırken..Japonya Başbakanı olimpiyat oyunlarının yeri daha belli olmadan bizde ne şike olur ne de sporcularımız doping kullanır, diye açıklamalar yapıyor; fakat biz ise birbirimize kınalar yakıyoruz dünya ile farkımızda bu olsa gerek..
ODTÜ de türbanlı öğrenciye yapılan hareket devlet erkanını ayağa kaldırdı ve konuşmayan kimse kalmadı dalkavuk medyayı ve Başbakanı bir tarafa bırakın..Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,ODTÜ’ de ki hareketi kınıyordu ama ülke Suriye ile her an savaşa girmeye bir adım kalmış ordu teyakkuzda ,Gül’ün bu konuda bir açıklaması var mı?Kimse Cumhurbaşkanının bu konuda görüşünün bilmiyor sağ olsun kendisine de bu konuda soru soran gazeteci de yok, etrafına da dalkavuk medyadan başka kimseyi yaklaştırmıyorlar.Ne kadar komik bir durumdayız insan söz bulamıyor bu konularda yazmak ve konuşmak için.
Suriye de ölen insanlara o kadar üzülüyor ki bizim savaş tamtamcıları ama kendi ülkelerinde askeri savaş uçaklarıyla öldürülen Roboski de 34 Kürt vatandaşın katledenleri hiç yazıp çizmiyorlar,Gezi de ölenleri ise insan yerine bile koymuyorlar;çünkü başbakan bu ölenlerin ailelerine bir baş sağlığı bile dilemedi, neredeyse onlar hak etmişti demediği kaldı.Başbakan kime üzülüyor kime ağlıyorsa dalkavuk medya ve yazar esnafı da onu gündeme getiriyor ve gündemde tutuyor.
Sizde hiç vicdan merhamet yok mu dinsiz imansızlar;Roboski de katledilen 34 insanların nasıl öldürüldüklerini bir gözünüzün önüne getirin bu ölenler sizin yakınınız olsaydı ne yapardınız?Gezi olaylarında hayatının baharında yaşamları ellerinden alınan fidan gibi 5 gencin toprağa düşmesi, sizleri rahatsız etmiyor mu,Gezi olaylarında 12 insanın bir gözünü kaybederek engelli olmasından rahatsızlık duymuyor musunuz,bir an bir gözünüzü kapatın da bir kendinize gelin vicdansız tetikçiler?
Basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğu Gezi olaylarıyla Erdoğan’ın seçilmiş diktatörlüğü hedeflediğini ve dini otoriter bir rejime yöneldiğini ve mezhepçi olduğu tartışılmaz bir vakadır.
“Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu” sözü mezhepçiliğin itirafı değil mi?
Başbakanın Suriye politikası da Şii-Sünni üzerine ittifakından doğmadı mı?
Suriye olayı, dalkavuk merkez medyanın gündemine geldiği gün kıyametinde koptuğu gün olacak!.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025