Mehmet TIRAŞ
Bize çocukluğumuzdan çocuklarımıza hatta torunlarımıza uzanan,devletin değişmez öğretisi ülkemizin üç tarafı denizle,dört tarafı da düşmanla çevrili olmasını ezberlettiler.
Bizde doğal olarak devletin vatandaşına yalan söylemez duygusu ile devletin düşman tanımlamasına inanır olduk.
Bizim devlet geleneğimizde devleti yöneten siyasetçilerin başarısızlıklarını devletin bekası üstünden, iç ve dış düşman türetme gibi bitmez bir hayali geleneğimiz var ve; bu bir asıra yakındır da değişmeden devam ediyor.
İdeolojisi olanın düşmanı olur.
Konjoktürel düşmanlarımız hep oldu ve olacak ta;yeri gelir Şeriat tehlikesi vardır İslamcılar potansiyel suçlu ilan edilir,yeri gelir bölücülük tehlikesi vardır onun düşmanı da belli Kürtlerdir, bir de soğuk savaş döneminin komünizm tehlikesi siyasetçinin gündeminden hiç düşmezdi.
Ülkenin bir komünizm ve şeriat tehlikesi var demekle Beka tehlikesi var demenin arasında hiç bir fark yok,söylem farklı ama,zihniyet eksiksiz aynen devam ediyor.
Komünistler Moskova’ya, Molalar İran’a, ya sev ya ülkeyi terk et, diyenler ırkçı,dinci ve mezhepçilerdir.
Erdoğan’da artık devletin bu geleneksel politikasını geçmişi aratmadan uygulamayı sürdürüyor;HDP eş genel başkanlarından Sezai Temellioğlu’nun Kürdistan demesine, ‘bu ülkeyi terk et ve Kuzey Irak’ta Kürdistan var oraya git’ diyerek,meydanlarda Kürdistan diyenleri hedef gösteriyor. Halbuki Kürdistan kavramını Erdoğan kendisi de kullandı geçmişte.
Devleti ideolojiden arındırıp devleti hukukun evrensel ilkeleri ile yönetmediğimiz,eşit vatandaşlık hukukunu hayata geçirmediğimiz ve çoğulculuk kavramanın içselleştiremediğimiz sürece;devleti yönetenlerin düşman türetmesi bitmeyecektir.
Devlet bizim kültürümüzde o kadar kutsanır ki;devlet vatandaşın hizmetkarı değil de tam tersi vatandaş devletin hizmetkarıdır.
Devleti eleştirenin vatan haini damgası yediği bir kültür, askeri darbelerle toplumsal siyasi yaşamımıza yerleşti ve siyasetçiler de buna sahiplendiler.
Yapılan bir araştırmada toplumun her kesimi devletçi olarak karşımıza çıkıyor ve hatta devlet vatandaştan daha önemli diyenler var ki, insanı ürpertiyor.
Onlar da adalet dağıtanlar:
“Yargı mensupları arasında yapılan bir araştırmada yargıçların yüzde 65’nin vereceğim bir kararda vatandaşın lehine değil de, devletin lehine karar veririm diyor.”
Bu araştırma Filen yaşadığımız yargı bağımsızlığı sorununun cevabı olarak karşımıza çıkıyor.
Devlet toplumların örgütlenme biçimidir.
Devlet vatandaşına nasıl davranıyor ve yönetiyor ve eğitiyor ise, ailelerde çocuklarını devlet gibi yönetiyorlar.
Dış ve iç düşmanlar bu ülkede hiç bitmez biteceği de yok..
Daha kaç kuşağın ömrünü alır,devlet gibi düşünmeyen aydınları,gazetecileri,yazarları cezaevlerine hapseder,süründürür,kamusal haklardan mahrum eder ve aç susuz bırakır bilemiyoruz.
Bizim devletin ideolojisi var bu ülkede yaşayan herkesin Türk,Müslüman ve Sünni olduğu anayasa ile belirlenmiştir.
Türkiye’de soğuk savaş dönemlerinde Türkiye’de yapılan niye askeri darbeler oldu?
Türkiye’de bir Komünizm tehlikesi var diye.
Kenan Evren 12 Eylül darbesinden sonra yaptığı açıklamada; eğer biz silahlı kuvvetler olarak devlet yönetimine el koymasaydık, şimdi buradan size komünistler seslenecek demişti.
Kenan Evren gittiği her ilde meydanlarda toplanan kalabalığa yıllarca bu nakaratı söyledi.
Bizim ve bizim gibi demokrasi ve hukuku yaşam biçimi seçmemiş toplumların siyasetçileri, toplumsal sorunları çözemediğinde,iktidarlarının ömrünü uzatmak için bir dış düşman ile bir de iç düşman yaratarak algı operasyonu yaparlar.
Bunun da maalesef sosyolojik olarak vatandaşta karşılığı vardır.
Erdoğan’ın ülkenin beka sorununu gündeme taşıması bundan ileri geliyor.
Erdoğan kendisi muhalefet iken,beceriksizliklerini iktidarda olanların dış düşmanlara bağlamasını kabul etmiyorum diyordu..
Gerçi Erdoğan’ın dün ne dediği ile bugün ne dediğini karşılaştırmak ta ayrı bir sıkıntı ama, ne yaparsınız ki ülke yönetimine tek adam yön veriyorsa ki veriyor,siz de onu muhatap alacaksınız.
Bizde ülkeyi yönetenler ne kadar değişse de zihniyet değişmiyor..
Erdoğan devlet vatandaşın hizmetkarı olacak diyordu:
Şimdi biz bu devleti sokakta bulmadık demeye başladı.
Bu ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değil diyordu..
Şimdi toplumun yarısını vatan haini ilan ediyor teröristlikle suçluyor.
Demokrasilerde muhalefeti yok sayan, muhalefete eşit siyaset hakkı tanımayan,çoğulculuk kavramına yabancı olan,eşit vatandaşlık hukukunu uygulamayan iktidarlar yüzde kaç oy alırsa alsınlar, meşruluğu tartışılır.
Türkiye 20 Temmuz 2016 yılında sivil darbe ile Tiranlık bir sisteme geçti,muhalefet hain ilan edildi.
Erdoğan 15 Temmuz’da beni darbe ile iktidardan uzaklaştırmak istediler diyor ama,muhalefetin TBMM’ne verdiği darbeyi araştıralım önergesini Akp’li ve MHP’li milletvekillerinin oy çokluğu ile öneri reddediliyor.
15 Temmuz Darbesinin siyasi ayağını Erdoğan ortaya çıkartmadığı sürece; demokrasi güçleri de kontrollü darbe söylemini gündemde tutacaktır.
Komünizm tehlikesi gidiyor,Şeriat tehlikesi geliyor,o da yetmiyor bölünme paranoyası devreye giriyor,yeter ki sorunları düşmanlara yükle; şimdi de nur topu gibi devletin bir Beka sorunu çıktı.
Yazıyı sonlandırırken devletin beka meselesi aklıma geldikçe dostum MehmetAltan’ı anmadan geçemeyeceğim şöyle der Altan: “Biz Cumhuriyeti Demokrasi ile Taçlandırmadıkça ne askeri darbeler,ne iç düşmanımız ne de dış düşmanımız biter” der.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025