Bunu kim diyor?

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Nerede demiş, 19 Haziran 2019 Tarihinde İstanbul’da bir radyo söyleşisinde.

Niçin böyle bir açıklama yapıyor?

Güya Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi ile Ordu Hava Limanında VIP salonu geçişinde, tartıştığı  olay üzerine.

Ortada İmamoğlu hakkında açılmış bir dava yok ama, Erdoğan hazırlıklı olun diye yargıya talimat veriyor.

Erdoğan 31 Mart’ta  Binali Yıldırım seçimi kaybedince; YSK’ya siyasi baskı yaparak,sandık darbesi yaptırıp seçimin İstanbul’da yenilenmesi yönünde karar aldırttı ya..

İstanbul’da seçimi büyük bir ihtimalle İmamoğlu tekrar  göğüsleyecek gözüküyor.

Erdoğan Yargıya ikinci defa talimat veriyor seçimi 23 Haziran’da kaybedersek; hazırlık olun ve İmamoğlu’nun önün kesecek bir suç üretin talimatıdır yargıya bu açıkça.

Hani sandık demokrasinin namusuydu?

Hani milletin iradesinin üzerinde bir gücü tanımıyor dunuz?

Erdoğan’ın radyo söyleşisinde ”Yargı İmamoğlu’nun önünü kesebilir”  sözünün açıklaması çok net;seçimle geldim ama, seçimle gitmeyeceğim.

Bunu başka türlü okumak aptallık olur.

Erdoğan seçimle rakiplerini alt edemeyeceğini anladıkça kendine bağladığı ve talimatla karar veren, yargı kurumlarıyla rakiplerini bertaraf etmeye çalışıyor.

YSK’dan sonra yargının nasıl talimatla devreye girdiğini; Sayıştay’ın kendisinin hazırladığı 2017  Yılı İstanbul Büyük Şehir Belediyesinde olan  usulsüz harcamalar raporunu; Sayıştay’ın Erdoğan’ın  lehine  açıklamalar yapması akıl alır gibi değil.

Eğer Erdoğan 23 Haziran’da seçimi kazanan İmamoğlu’nun önün yargı yolu ile  keserse..

Muhalefetin meşru yoldan siyaset yapmanın yolu da  kapanmış olur ki; bu ülkeyi karanlık bir tünele sokar.

Tereddütsüz Erdoğan içte ve dış dünyada meşruluğunu tartıştırır.

Ortaya çıkan şuan ki tablo..

Erdoğan muhalefetin iktidar olmasını kabullenemiyor.

Demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar, yüzde kaç oy alırsa alsın meşru değildir.

Erdoğan dostu devrik lider Muhammed Mursi’nin Mısır’da mahkeme salonunda kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi üzerine;İstanbul seçimini  Sisi’cilerle bizim aramızda yani Mursi’ciler arasında geçiyor, diyerek muhalefeti darbeci göstermeye çalışıyor.

Bu da akıllara ziyan veren bir açıklama.

Daha bir ay önce  kızgın demiri soğutalım,ülke normalleşmeli ve kucaklaşmalıyız diyordu ama, fazla sürmedi ve Erdoğan  fabrika ayarlarına geri döndü.

Erdoğan her seçimde olduğu gibi yaftalama sezonunu tekrar açtı;ve başladı yine muhalefete darbeci,dış güçlerin uşağı,terörist gibi bilinen hakaret ve iftiralara.

HDP’lilere yönelik terörist söylemini ise  diline pelesenk etti.

HDP merkez yönetimi ve iki yıldırı Edirne Cezaevinde haksız ve hukuksuz tutuklu bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın İmamoğlu’na; şartsız destek vereceklerini açıklaması Erdoğan’ın Kürt kardeşleri tekrar oldu terörist.

İstanbul’da HDP’nin 1 Milyon 200 bin oyu var ve HDP İstanbul’da üçüncü parti öyle yabana atılacak sıradan bir parti değil ve İmamoğlu’nun kazanmasında anahtar rolü HDP seçmeni belirleyecek.

Türkiye’de demokrasiden yana olan güçlerin önünde en büyük engel, ‘Yargının Saray talimatı’ ile karar vererek, ülkenin demokratikleşmesinin önünü kesmesi.

Mevcut Yargıtay Başkanı açıklıyor:”Toplumda Yargıya olan güvensizlik  yüzde 70’ler de, biz bu güvensizliği yüzde 20’lere indirmeliyiz yoksa hiç bir sorunu çözemeyiz” diyor.

Erdoğan iktidar ömrü kısaldıkça daha da saldırgan bir siyasete yöneleceğinin işaretlerini veriyor, dileriz yanıltır bizleri.

Muhalefetin iktidar olmasını kabullenemeyen Erdoğan’ın şuan ki tutumu, seçimle geldim ama seçimle gitmeyeceğim yönünde.

Erdoğan’ın son radyo söyleşisinde Ordu’da İmamoğlu ile Ordu Valisi arasında geçen polemik konusunda; Yargı Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesebilir sözünü başka türlü nasıl okursunuz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın,toplum olarak bizleri zor günler bekliyor.

Çünkü;muktedir muhalefeti yok sayarak, hukuku bay pas ederek toplumu yönetmek istiyor.

Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı,temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı ülkede  kaos olur.