Melih ALTINOK
Çarşambadan beri bölgedeyim. Diyarbakır, Urfa, Mardin.
Çok değil, referandum öncesinde ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecine dair Kürt seçmende oluşan umudun ve heyecanın, yerini “boşvermişliğe” bıraktığı rahatça gözleniyor.
Bu durumda BDP ve PKK çevresinin yoğun politik faaliyetleri kadar AKP’nin yapamadıkları da etkili olmuşa benziyor.
BDP, sivil itaatsizlik eylemleriyle hedeflediği ivmeyi, seçim öncesi büyük oranda YSK kriziyle yakalamış durumda. YSK’nın bazı adayların başvurularını reddetmeye yeltenmesini, yine siyasal iktidarın bir icraatı olarak gördükleri KCK operasyonlarının bir devamı olarak seçmenine anlatan parti, reformlara karşın PKK’nin misyonunu zorunlu ve meşru kılan koşulların halen mevcut olduğu tezini ısrarla vurguluyor.
BDP’nin bu mesajı özellikle genç Kürt seçmenler üzerinde fazlasıyla etkili. Diyarbakır’da hangi köşe başında bir genç durdursanız, silahla elde ettiklerini düşündükleri bugünkü kazanımlarını korumak için AKP ile mücadelenin birinci görevleri olduğunu ifade ediyorlar.
Referandum sürecinde ülke ortalamasının üzerinde çıkan rekor sayıdaki “Evet” oylarına atıfta bulunan üst düzey bir AKP yöneticisinin tabiriyle “referandumun namusunu kurtaran” egemen Kürt siyasetinin dışındaki Kürtler arasında da siyasal iktidara ve reform sürecine ilişkin kaygılar artmış durumda.
Yeni anayasa bölgede de AKP’ye olan desteğin temel argümanı. Ancak partinin adaylarının nitelikleri de seçmenlerin refleksleri üzerinde bizlerin batıdan yorumladığı kadar etkisiz değil.
Diyarbakır’da BDP’nin güçlü adaylarıyla altı milletvekili çıkartacağına kesin gözüyle bakılıyor. AKP’nin işinin en zor olduğu il burası.
Urfa’da ise halk, bölgedeki feodal yapıyı kırmaya soyunduğunu ve bu hedefindeki tek istisna olarak gördüğü kentte aşiretlerden aday göstermediğini ifade eden AKP’nin bu söyleminin gerçekleri yansıtmadığı görüşünde. Zira listelerin ilk yedi sırasındaki adayların tümü yine aşiretlerden. Eskiye göre tek fark, Bucak ve İzol gibi büyük aşiretlerin yerine yeni aşiretlerden isimlerin aday gösterilmesi. “Ceket olayının” etkisi de hâlâ tam olarak geçmiş değil. AKP’nin sekiz, BDP’nin ise kentten iki vekil çıkartması bekleniyor.
Mardin’de ise eski İstanbul Valisi Muammer Güler’in birinci sıradan aday gösterilmesi, demokrat çevrelerde büyük rahatsızlık yaratmış. BDP de Güler’in mazisinin etinden sütünden sonuna kadar yararlanıyor elbette. AKP ve BDP’nin kentin vekil kontenjanını paylaşması bekleniyor.
AKP’nin Güneydoğu’daki serhat bölgesi için de benzerlikler taşıyan bu tabloyu doğru okuyup seçim öncesinde bölgede bir çılgınlık yapması şart gibi görünüyor. Üstelik öyle 10 milyar dolarlık maliyetli sürprizler de beklemiyor bölge halkı.
Başbakan’ın MHP ile girdiği milliyetçilik yarışında gaza basıp, 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmayı hatırlaması, bölgede silinmeye başlayan heyecanları dirilteceği gibi, gözleri “eskiyle” korkutulup hırçınlaştırılan genç Kürtleri de sakinleştirebilir.
Ayrıca bu perspektif batıda yükselen milliyetçiliğin bölgedeki yansımalarından pek de hoşnutsuz olmayan BDP’nin söylemini de daha demokratlaştırabilir.
Durun siz mağdursunuz
Diyarbakır-Urfa otobüsündeyim. Dışarıda alabildiğine ufuk. Ne insan görünüyor ne de herhangi bir canlı. Sağır dilsiz taşlar var sadece, arada da birkaç ev.
Otobüsün içi de sessiz. Şırnak’tan tezkerelerini almış dönen askerler var. Hiç biri birbiriyle konuşmuyor. Şakalaşmıyor. Oysa daha hepsi çocuk.
Tek satır laf almak mümkün değil ağızlarından. Evet, hayır...
Yanımda oturan Memed’e, “Bak,” diyorum “kentte özlersin ufku görmeyi, kaldır başını da bak.”
“Abi,” diyor “bir senedir hep tepelere baktım, hareket eden bir şey var mı diye. Uzağa bakmak istemiyorum.”
Bir an için onun yerine koyuyorum kendimi. Kuşkusuz 15 aylık paranoya talimin etkisini çok uzun süre atamayacak Memed üzerinden. Dünyaya, Türkiye’ye, kadınlara hatta çocuklara bakışını etkileyecek bu gergin günler. Ama memleketine döndüğünde hiç değilse, oyalanacak çılgın projeleri olacak.
Çarşamba akşamı TV 8’den Tayfun Talipoğlu’nun Diyarbakır’da yaptığı programda, konuşmasını dinleyenlerin gözyaşlarını tutmakta zorlandığı 76 yaşındaki Sakine Arat da hep önüne bakarak konuşuyordu.
Tam dört çocuğunu bu kirli savaşa kurban vermiş Sakine anne. “Pislik yememek için öldü” dediği oğlunu 1984 yılında Diyarbakır Cezaevi’ndeki ölüm orucunda, iki oğlunu da dağda kaybetmiş. Kızı ise ağabeylerinin acısına dayanamayıp intihar etmiş. “Cenazelerini bile alamadım çocuklarımın” diyor Sakine anne.
Program boyunca bir annenin acılarını anlatmasını bile kaldıramayıp “kınama” mesajları gönderen, tırnağı kırılsa diyet diye bağıracak kindarların aksine dört çocuğunu kaybetmiş Sakine annenin “Artık barış gelsin”den başka bir talebi yok. Öfkesi yok.
Bu kirli savaşın uzamından kaçıp kötü anıları zamanla unutmak gibi bir şansı da yok, programa Trabzon’dan mesaj yollayan pek bir milliyetçi askerimiz gibi. Belki bu yüzden programdan sonra şaşkınca söyleniyordu Sakine anne:
“Şimdi bana niye kızdılar ki?”
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019