Melih ALTINOK
Esad'ın soykırıma kanıt binlerce kare fotoğrafı bile "şimdi bu Erdoğan'ın işine yarar" diyerek karşılayan diplomatik yazarlardan biri yeni yılın ilk yazısında okurlarına öğüt veriyor.
Anlamış ve anlatıyor ki: "Hayat Tayyip Erdoğan'dan ibaret değilmiş!"
Politik eleştiriden ziyade, ergen bir âşığın terk eden sevgiliye sitemini andıran bu cümle aslında itiraftan başka bir şey değil.
"Tutkunuz" diyor, "gözleriz kör."
Yukarıdaki yazarımızın "farkındalık" seviyesine henüz erişememiş bir diğeri de moda yazılarına kısa bir ara vermiş. Hayatını şekillendiren motivasyonu, nefretinden "kurmadığı" şu cümleyle özetliyor:
"Boşanmak isteyenleri tersine ikna timleri kurdunuz... Daha çok boşandık, ölümüne boşandık."
Okurları da boş durur mu tabii. Geçenlerde biri gazetesinin okur temsilcisinin de onayından geçen "yorumlamasında" her güne sofra başında çocuklarıyla birlikte Erdoğan'a lanet ederek başladıklarını anlatıyordu...
Kariyerini, düşünce evrenini, bir siyasi liderle obsesif ilişkisi üzerine kuran gazetecilerin, aydınların ve onların kolektif bir deliliğin kollarına attığı okurlarının hâl-i pür melali.
Yazık, bunca nefretle bir ömür geçer mi? Öyle ya bu ruh hâlindeki bir insanın zararı hasmından çok kendinedir. Çünkü insan Budistlerin dediği gibi "nefreti yüzünden değil, bizzat nefreti tarafından cezalandırılır."
Siyasal iktidara görülmemiş konfor sağlıyorlar
Evet, ortalama bir muhalifin ruh hâlini yansıtan yukarıdaki örnekler fasit bir çemberin resmi. Muhalefetin başarısızlığının, günden güne rasyonellikten uzaklaşması olduğuna dair tespitlerin destekleyicisi.
Ne var ki bu rahatsızlık, 12 yıllık siyasal iktidarla ilişkisini daha sağlıklı bir zeminde kurmaya çalışanları da olumsuz etkiliyor.
Sağlıklı eleştirel aklı güdükleştiriyor.
Ülkenin gerçek problemlerine dair eleştirilerin dile getirilmesini, tartışılmasını engelliyor. İcranın gündelik hayata dair sorumluluklarının gündeme taşınmasını "lüks" hâline getiriyor.
Çünkü dünyayla, yaşadıkları ülkeyle ilgili her gelişmeyi, nefret ettikleri siyasi figür üzerinden okuyup barışa, demokrasiye, refaha dair gündemleri manipüle eden, dolayısıyla geleceğimizle oynayan bu nefret neferleriyle mücadele de "bizlerin" görevi.
Atmosfer bu olunca da, hükümetin, yerel yöneticilerin sorumlulukları silikleşiyor. Siyasi aktörlerin, büyük politik konularda aldıkları tavır, mesul oldukları alanlarda atacakları adımların yerine ikame ediliyor.
Düşünün, 20 milyon İstanbullunun her gün karşı karşıya kaldığı trafik çilesine dair basında adamakallı bir tartışmanın hâlâ başlamamış olması sizce normal mi?
Ama yazarlar, gazeteciler ne yapsın? Örneğin "Erdoğanfobik medya" tüm imkânlarıyla ülkenin hayat memat meselesi Çözüm Süreci'ne saldırıyorken, yeniden tabutların gelmesi tehlikesi baş göstermişken oturup da Kadir Topbaş'ı trafik konusunda mı sıkıştıracaksınız?
İster istemez bir tercih yapıyorsunuz işte. Ve ne yazık ki bu seçim, büyük tehlikenin bertaraf edilmesi noktasında işe yarasa da hayat konforumuzun iyileşmesini geciktiriyor.
Zararları yalnızca kendilerine değil yani; muhalifiyle, iktidar destekçisiyle hepimize.
Ne yapmalı?
Bu sorunun tek bir cevabı var, sistemli kötülüğün hezeyanlarının gündeminden yakayı sıyırmak.
Kuşkusuz, manipülasyonların faş edilmesi de kamu yayıncılığının bir gereği. Doğrudur, ekonomik, sosyal ve demokratik alana dair sabotajlarla mücadele etmek, çocuklarımıza ve geleceğimize karşı sorumluluğumuz. Ve ne yazık ki mevcut hâliyle medya örgütlenmesi de halkın siyasi tercihleriyle orantılı değil. Çoğunluğun iradesi medyada azınlık tarafından temsil ediliyor.
Ne var ki bu adaletsizliğin giderilmesinin tek yolu var. O da halkın medyasının meşruiyetini kanıtlama kompleksinden çıkıp, sesi olduğu çoğunluğun gündemini yansıtmak.

Zira, ancak mizah boyutunda değer taşıyan medya aktörlerini ve kötücül-manipülatif gündemlerini "eksen" kabul ettikçe, muhalefetin sefaletine bir salgın gibi yayılıyor.
Kaldı ki bu ülkenin sessiz çoğunluğunun da gülmeye ihtiyacı var değil mi? Fazlasıyla ciddileştirdiğimiz mizah malzemelerine hakkını verelim, yeter de artar.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019