Mümtazer TÜRKÖNE
Öyle rivayet olunur: İnsan öldüğünü uzun süre anlayamazmış. Siyasî sonların idraki daha zor olmalı. Erdoğan “çıkmamış candan umut kesilmez” havasında hâlâ akla zarar işlerin peşinde olduğuna göre, demek ki durumun farkında değil. O kadar güç, o kadar insan hâlâ emrinde.
12 yıl her günü bir ülkeyi yönetmenin yorgunluğu ile bitirip, her sabah uyandığında yeni güne ‘başbakan’ olarak başlayan biri için yolun bittiğinin idrak edilmesi gerçekten zor olmalı. Aristo insanı ‘zoon politikon’ olarak tanımlar; içgüdüsel olarak siyasî bir yaratık olduğumuzu vurgulamak için. Erdoğan’ın siyasî içgüdüleri kuvvetli. Söylediklerinde bir akıl bulmak zor; sadece ‘panik atak’ hali, iyi tarafından bakılırsa içgüdüleri ile durumu hiç olmazsa hissettiğini gösteriyor.
Ya yakın çevresindekiler?
Bugünlerde en zor durumda olanlar, Başbakan’ın yakın çevresinde bulunanlar; özellikle bu “ex” durumunu hâlâ kavrayamayanlar. Başbakan kim bilir her Allah’ın günü kaçını fırçadan geçiriyordur. 17 Aralık’tan bu yana hukuk askıya alınmış durumda. Sistematik ve sürekli olarak suç işleniyor. Güneşin mecburen doğması gibi eninde sonunda hukuk yeniden ortalığı aydınlattığında, yukardan gelen talimatlarla suç işleyenler tek tek yargı önünde hesap verecek. Kimse için sürpriz olmamalı: Koca orduyu yöneten genelkurmay başkanının, iki yılını cezaevinde geçirmesi gibi bugünün muktedirlerinin benzer haberlerini yakın gelecekte takip edeceğiz. Hukuk mutlaka avdet edecek ve işlenen suçların hiçbiri takipsiz kalmayacak.
Ne zaman?
Benim cevabım: Bir hafta sonra hukuk, yerkürenin Türkiye bölümünü yeniden ısıtmaya başlayacak.
İlk işareti Cumhurbaşkanı verdi. Erdoğan’ın bütün siyasî sermayesini yüklediği ‘dış komplo’ argümanını bir cümle ile balon gibi söndürdü. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler’in Batı’ya açtığı ideolojik savaş gibi, Cemaat’e karşı yürüttüğü ‘halı bombardımanı’nı, yurtdışındaki Türk okullarına sahip çıkarak etkisiz hale getirdi. Bir yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu’nun koyduğu yasağı Başbakan’ın ‘yasaklaması’ külhanî bir racondan ibaret değil. Başbakan, sağı solu oynayan, cepheden tüymek için fırsat kollayan ‘yakın çalışma arkadaşları’nı, kanuna karşı racon keserek mevzilerinde tutmaya çalışıyor. Bugüne kadar bu baştan kaybedilmiş savaş için tek mermi atmayan bakanlarını, milletvekillerini alt alta yazmaya kalkınca durum daha da netlik kazanıyor. Asıl muharebe sandıkta verilecek. Kimse yaklaşan seçim mağlubiyetinin faturasını ödemek istemiyor, bu yüzden zamanın dolması bekleniyor. Nisan ayının ilk haftasında ipin kopmasına ve dağılmaya tanıklık edeceğiz. Güç kullananlar her zaman korkak olur; çünkü kendilerini ezecek gücü kullanarak yakından tanımışlardır. Kendini emniyete almaya çalışanların arasında hızla yalnızlaşan bir liderin acıklı haline hepimiz tanık olmaktayız. Neyse ki Hocaefendi; “Musibetler gelir geçer, kimseye gönül koymayın” diyerek, bu acıklı hali peşinen yumuşatıyor.
Nedir beklediğiniz? Sosyal medyanın, arkasından emrine girmeyen gazetelerin ve televizyonların kökünü kazıyıp, sadece talimatlarına uyanların konuştuğu ve yazabildiği bir Türkiye mümkün mü? Bence hiç canınızı sıkmayın. Yağıp gürlemesine, öfkesine, hiddetine aldırmayın. Başbakan’ı artık ciddiye almaktan vazgeçin. Operasyon, yani geniş bir tutuklama furyası için seçim sonrasını mı bekliyormuş? Sadece “niye?” diye sorun. Madem elinde kanıtlar var, tezlerini ispatlayıp sandığa daha inandırıcı gitmek dururken neden seçimden sonra? Tersine niyeti, bu tehditlerle sandık üzerinde baskı kurmak olmasın? Politikacılar yalandan ölmüyor; ama sandık bir sandukaya dönüşebiliyor.
Başbakan’ın hal-i pür melâli artık siyasî analiz konusu yapılamaz. Panik atak durumu, psikologların uzmanlık alanı. Başbakan’ın stratejisi yok; sadece içgüdülerini takip ediyor. AB’nin dijital stratejiler başkan yardımcısı Kroes’in, Twitter’ın yasaklanması üzerine Başbakanımız için söylediği ‘ödlek’ lafını, bu psikolojik ortamda bir millî onur meselesi yapacak birinin çıkmamasına da üzülmeyin. Hüküm verilmiş, mesele bitmiş; zamanın tükenmesini bekleyin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025