Mümtazer TÜRKÖNE
Mecazın, yani metaforun gerçek zannedilmesi efsanelerin ilham kaynağıdır. İlk çağlardan itibaren devletin, insan yiyen bir ejderhaya benzetilmesi gibi: “Mülk” yani “devlet” kadim Sami dilinde bir “canavar-tanrı” olan “Molok”tan gelir.
Efsanelerle karşılaştırmalar yaparak kendi mecraını arayan tarihin yönü her zaman olmasa da ileriye dönüktür. İlerleme birikimle olur. Biriktirdiklerinizin üzerine yeni şeyler ekleyerek ileriye adım atarsınız. Birikimden haberiniz yoksa, sürekli yeni şeyler keşfettiğiniz zehabına kapılırsınız. “Amerika’yı yeniden keşfetmek” lâfı, bu durumu anlatan bir mecazdır.
Bilindik bayat konuları sık sık gündeme getirmek, durduk yerde kavga çıkartıp polemik yaratmak, sık sık abartılı “güç bende” gösterisinde bulunmak bir siyasî bezirganlık türüdür. Politikacı güç kaybına uğrarken, “Amerika’yı yeniden keşfederek” yani bu yöntemleri kullanarak, bu büyük keşfiyle hafızası zayıf olanları etkilemeye girişir. Mecaz üzerine mecaz: “Ben neden duymadım? Ne zaman keşfedilmiş?” cevabı da “Keramet buyurdunuz” anlamına gelecektir.
Müslümanların Amerika’ya Kolomb’dan üç asır önce adım atmaları, geçmişe dair değil bugüne dair bir “Amerika’yı yeniden keşfetme” girişimi. Detaylara takılmayın. Kolomb’un yanındakilerden birinin dağın tepesinde gördüğü camiden, neden o camiyi inşa edenler hiç bahsetmezler? Üstelik bugünkü gibi karanlık bir çağa değil, İslâm medeniyetinin en parlak olduğu döneme ait bir hikâye. Demek ki maksat eski bir keşiften bahsetmek değil, İspanya’dan gelen cevapla büyüyen polemiğin gösterdiği üzere Amerika’yı bugün keşfetmek, hem de Erdoğan’ın insanlığa armağanı olarak.
“Söz konusu Müslüman olunca hukuk ortadan kalkıyor” diyor Cumhurbaşkanımız. “Demokrasi, evrensel değerler, Avrupa değerleri, Batılı değerler, insanî, vicdanî değerler...” diye bu değerler manzumesini genişletiyor. Neden? Çünkü “Kobani için dünyayı ayağa kaldıranlar Halep için zerre kadar kaygı duymuyorlar”. İşte gerçek keşif budur: Halep’te yaşayan Müslümanların, Kobani’de olmadıklarını keşfettiğiniz zaman, siyasete yepyeni bir pencere açmış, büyük bir katkıda bulunmuş olursunuz. Amerika, gerçekten bu şekilde keşfedilmiş olmalıdır. Kolomb’un yanındakilerden birinin sekiz asır önce gördüğü caminin bir benzerini bugün yanmış-yıkılmış Kobani’de nasıl arayıp da bulacaksınız? Zaten Kolomb da Hindistan’ı keşfettiğini zannetmiyor muydu? Demek ki biz, bir adım öndeyiz.
Yanı başımızda, bizim de içinde yer aldığımız bölgede yeni bir dünya kuruluyor. “Yeni” olması iyi olması anlamına gelmiyor. Geçmişte kaldığını düşündüğümüz karanlık bir çağ hayalet gibi yeniden diriliyor. Bastığımız zemini sağlamlaştırmak ve bu zemine sağlam basmak zorundayız. Eski alışkanlıkların ve temcit pilavı gibi sürekli yeniden keşfedilen politik manevraların bize faydası yok. Bizim güçlü bir ahlakî çağrıya ve bu çağrının içini dolduracak sağlamlıkta siyasî bir duruşa ihtiyacımız var.
Selefî şiddet, kullandığı yöntemler eski olsa da bugünün modernliğinin dar ve karanlık labirentlerinde üretiliyor. İslâm ümmeti, sosyal medyada keşfedilmek yerine yeniden icat ediliyor. Avrupa’da milliyetçiliğin, modern ve daha kıyıcı araçlarla Orta Çağ vahşetini yeniden üretmesi gibi, bu sosyal iletişim şiddet dili ile kendisine geniş ölçekli bir ağ oluşturuyor. Ezilen, yalnızlaşan ve yabancılaşan insanlar bu sosyal ağa, örümcek ağlarına takılan sinekler gibi yapışıyor. IŞİD’in dünyaya yaydığı kanlı görüntülerin ne kadar profesyonel ürünler olduğuna dikkat edin. Kendileri bu kayıtları “Hollywood’a taş çıkartacak görüntüler” anonsu ile duyururken haklılar. Bir veba salgını gibi internet üzerinden yalnız adamların bilgisayarlarına, bu profesyonel ürünlerle bulaşıcı şiddet hastalığı yayılıyor. Gönlünüzü, ruhunuzu metin tutmanız, bu salgın hastalığa karşı tedbir bulmanız lâzım. Üstünü örtmek için her türlü dalavereyi çevirdikleri yolsuzluk soruşturmaları ile kanatları kırık olan politikacıların bu yeni dünyada tutunmaları imkânsız. Amerika’yı sürekli yeniden keşfetmenin, gündemi yozlaştırmak dışında hiçbir etkisi yok.
Bu şiddet salgınına karşı yegane direnç hattını oluşturan cemaatlere savaş açan kim? Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi faydasız işlerin kime ne yararı olduğu belli değil mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025