Yıldıray OĞUR
Türkiye siyasi tarihinin en Frank Underwoodvari (House of Cards adlı dizisinin siyasi entrikaları Machievelli’ye mezarında mutluluk taklaları attıran baş karakteri) işini yapan siyasetçinin Bülent Ecevit olduğuna inanmak gerçekten zor.
Aslında çaresizdi. Bugünlerde her fırsatını bulduğunda “Hiç bu kadar kutuplaşmamıştık” diyenleri utandıracak günlerdi. 1977 seçimleri kampanyası sırasında çatışmalarda 140 insan ölmüştü. Taksim’de kanlı 1 Mayıs yaşanmıştı. Ecevit İzmir’de suikasttan kurtulmuştu. Silahlı gruplar şehirlerde açık açık çatışıyordu. Liderler birbirlerini Moskova’nın uşaklığını yapmakla, faşistlikle, cinayetleri azmettirmekle suçluyordu.
Seçimlerden Ecevit’in CHP’si hâlâ aşılmamış bir rekor oyla çıktı; %41. (65 yıllık çok partili demokrasi tarihinde CHP, bir 1957’de bir de 1977’de yüzde 40’ı aşmayı başardı) CHP’lilerin seçim zaferi kutlamalarında kendilerini iyice kaybedip, Demirel’in Güniz Sokak’taki evinin önünden “Nazmiye pabucu yarım çık dışarıya oynayalım” diye bağırarak geçtiği bile iddia edilir.
213 vekil çıkaran Ecevit, 450 vekil olan parlamentodan ancak bir azınlık hükümeti çıkarabildi. Güvenoyu alamadı. Sonra görev verilen Adalet Partisi lideri Demirel, MSP ve MHP ile azınlık hükümeti kurdu. İşte tam o sırada Ecevit ve adamları devreye girdiler. Florya Güneş Motel’inin 12 nolu odasında yapılan pazarlıklarla 11 AP’li vekil bakanlık vaadiyle istifa ettirilip hükümet düşürüldü. (Şerafettin Elçi’nin ve Meteroloji’den sorumlu bakanlığa getirilen ama meteoroloji diyememesiyle akıllarda kalan Ali Rıza Septioğlu’nun da aralarında olduğu.)
22 ay dayandı bu hükümet, sonra devrildi. Yerine kerhen MC diye bilinen Demirel’in MSP-MHP’nin dışardan desteklediği hükümet kuruldu. Sonra darbe geldi.
Neyse ki Türkiye şu anda o kadar çaresiz değil. Zaten Güneş Motel’in bir kısmı da yıkılmış.
7 Haziran sonrası matematikte Meclis’te bulunan dört partiden sadece son ikisinin yan yana geldiği formüller dışındaki kombinasyonlara kimse “hayatta olmaz” demiyor. Hatta HDP ve MHP’nin dışardan, içerden, birbirini görmeden, burunlarını kapatarak yan yana geldiği seçeneklerle hayaller kuranlara bile kimse hayalperest demiyor.
Buna kısaca “sandıktan çıkan zorunlu matematiksel demokratik uzlaşma kültürü” diyoruz. Kısaca parlamenter demokrasi diyenler de var. Tek parti iktidarları siyasi manevra, taktik savaşları, uzlaşma arayışları için elverişli ortamlar değildir.
Son Meclis matematiği ise tam Frank Underwood’a göre.
Ama eğer Hiroo Onoda’lar ona izin verirse. Hiroo Onoda, 2. Dünya Savaşı sırasında gönderildiği ıssız adada savaşın bittiğinden habersiz 29 yıl daha ormanda teyakkuz halinde beklerken bulunmuş ünlü Japon teğmen.
Seçimin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen eski halin muhal olduğunu anlamamakta ısrar edenler akla getiriyor onu, özellikle de hâlâ cephesini terk etmeden teyakkuz halini koruyanlar..
Partilerin mevcut matematik üzerinden siyaset ve pazarlık yürütmesi önündeki en büyük engel de parlamenter demokrasinin olağan işlerini midesi kaldırmayan bu şahinler.
Canı “17 Aralık yargılamaları”, “postmodern İstiklal Mahkemeleri” çekenler, listeler yapıp, mal varlıklarına el konulsun çağrıları yapanlar, gazeteci olduğunu unutup dediğini yapmayacak gibi yapınca partilere “ne haliniz varsa görün” diye küsenler, “Saray’a gidecek misin, söyle” diye evin önünde olay çıkaran sarhoş misali nara kıvamında yazılar döşeyen amcalar, teyzeler…
Üzerinde en çok mahalle baskısı olan iki parti şüphesiz HDP ve CHP. En tuhafı da bu baskının kaynağı bu iki partinin doğal ve klasik tabanları değil.
Hâlâ direniş kelimesinin büyüsünden çıkamamış Geziciler, hâlâ intikam için geriye dönüş hayali kuran cemaatçiler, bütün ütopyalarına memur ettikleri HDP’yle ilişkileri harflerinden akrostiş yazacak liseli âşık düzeyinde sürdüren sol gruplar, medya ve entelijansiya ve bu gruplarla dirsek teması içinde AK Parti ve Erdoğan’la artık kişisel hale gelmiş meselelerini yeni kurulacak iktidara gördürme derdindeki emekli liberal-sol kanaat önderleri…
Kendi işleri görülsün diye seçmenlerinin rızası, çıkarları umurlarında olmadan HDP ile MHP’yi bile yan yana getirmenin telaşına düşmüş bu rövanşist grupların yeni açılan dönemde işleri zor.
Çünkü eskiden yukarıda, muktedir, düşman şeytan bir AK Parti vardı. Ona temas etmeden direnmek, muhalefet etmek, sövmek mümkündü. Artık o AK Parti temas, konuşma, uzlaşma mesafesine inmiş durumda. AK Parti’ye karşı oy verdikleri partileri, şimdi AK Parti’nin en büyük ve vazgeçilmez aktör olduğu bir siyasi matematikte şeytan AK Parti ile konuşacak, müzakere edecek hatta Allah kahretsin belki de anlaşacak.
Bu saatten sonra AK Parti’yle Erdoğan’la temas eden herkesi şeytanlaştırma siyasetleri sadece bu şahin grupların mevzi, müttefik kaybetmesine marjinalleşmesine, karşılarındaki cephenin büyümesine sebep olur.
AK Parti’den çıkardıkları miting bombalatan, JITEM’i hortlatıp Kürdü Kürde kırdıran, IŞİD’e destek veren bir şeytanı bir tarafa bırakıp onunla düşmanlıklarını bir parlamenter demokrasinin sınırları içine çekemezlerse tabii…
Ayrıca bu mahalle baskısına devam ederlerse karşılarında ilk önce yoldaşları olan partilerin orijinal tabanlarını ve klasik aktörlerini bulacaklar. Klasik CHP'liliği temsil eden Deniz Baykal’ın alana geri dönüşü, kavga gürültüden hoşlanmayan burjuva CHP’liliğin hayallerindeki Başbakan adayı Kemal Derviş’in CHP-AKP ittifakı önerisi, Gezicilerle birlikte yürümüş iş dünyasının büyük koalisyon arzusu bunun ilk işaretleri.
Her ne kadar CHP’nin yeni Meclis kadrosunda barikatlardan devşirilmiş şahinler çok olsa da yine de siyasetin içinde direnişçi ruhu sürdürmek hele iktidara olan mesafenin kilometrelerden metrelere düştüğü bir tabloda sürdürülebilir değil.
HDP, bu grupların doğrudan etkileyebildiği bir aktör olarak seçimin ardından gelen ilk muzaffer 5 günü bu yüzden iniş çıkışlarla geçirdi. Bir taraftan bu kesimlerin alkış seslerinin kesilmemesi için seçimin ardından hemen “asmayıp yargılamaktan” bahseden Demirtaş, sonraki günler siyaset oyununun dışında kaldığını hissedince söylemini esnetti. (Söz konusu olan HDP olunca şöyle bir ihtimal daha var kuşkusuz; 0224’le ya da 00964’ke başlayan telefonlardan aranmış olmak…)
HDP’yle imkânsız, zamansız, zeminsiz bütün siyasi hayallerini gerçekleştirmek isteyen gruplarla, HDP’ye oy veren ve esas olarak barış ve çözüm isteyen Kürt seçmenin beklentileri arasındaki çelişkiler zamanla daha büyüyebilir. Şimdilik “Kürtler bize insanlığı öğretiyor”, “Kürtlere biz akıl veremeyiz ancak özür dileriz” çizgisinde milliyetçi fırça darbeleri ve “PKK mı asla o yapmamıştır, miki yapmıştır” düzeyindeki bir goygoyculukla makyajlansa da sonunda karar anlarında bu çelişkiler patlayacaktır.
Demirtaş’ı sürekli AKP’ye, Erdoğan’a atarlı lider olarak görmek isteyenler, onun elindeki siyaset yapma alanını da daraltmaktalar. Bu herkesten en önde sebebi belirsiz Erdoğan düşmanlığı, yargılatacağım diye kement sallayan kasabanın yeni şerifi halleri HDP’nin örneğin AK Parti ile koalisyon için masaya oturmasını şimdiden engelledi. Bundan sonra muhtemelen ittifakların da önünde bir psikolojik baraj olarak duruyor. Halbuki iki partinin ortak noktaları diğer iki partiyle olan ortak noktalarından daha fazla. Yoksa bu mahalle baskıları HDP’yi Meclis’te sadece CHP’nin bir yardımcı aktörü konumuna düşürecektir.
MHP de uzun yıllar iktidardan uzak olduğu için kendine hainler, bölücülerden kurulu bir alternatif dünya oluşturup orada siyaset yaptı uzun süre. Sadece MHP’ye yakın gazetecileri ve köşe yazarlarını okuduğunuzda bile bu hepsi hain ve bölücü olan ama karşılarında nedense siyaset yapmaktan başka da bir şey de yapılamayan aktörlerle artık yan yana gelmenin zor olacağı anlaşılabilir. Ama MHP çevrelerinde hem lideri hem de devleti önceleyen bakış işi kolaylaştıracaktır ve çok da etli butlu olmayan o aşırı sert muhalif dil ilk krize kadar çekmecelere sokulacaktır.
Her ne kadar yeni döneme uyum konusunda diğer partilerden daha hızlı bir performans sergilemiş olsa da AK Parti’nin de kendi içindeki şahini dizginlemesi gerekir. Artık alan boş değil. Millet iradesi de artık sadece AK Parti’nin istediği şeyleri meşrulaştıran bir kavram olarak iş görmüyor. Muhalefeti Haçlı Orduları gibi çizmenin, kendi siyasi duruşunu kutsal dava ilan etmenin daha göze batacağı, bütün dünya bize karşı birleşti diskurunun olası ilk koalisyon sonrası çökeceği bir vasat açılıyor. Kurulduktan 1 sene sonra hep tek başına iktidar olmuş AK Parti için iktidarı paylaşmak, ayıp olmasın diye ya da jest olsun diye değil sahiden ihtiyacı olduğu için müzakere etmek yeni ve zor bir deneyim olacak. 2071’e kadar partilerini kesintisiz iktidarda düşünen seçmenlerin buna alışması da… Nankör seçmen, ne haliniz varsa görün, bak şimdiden ekonomi çöktü, koalisyon olmaz seçime gidip, güçlenip gelelim tepkileri buna işaret. Ama yine de baskın görüşler bunlar değil. En zor sınav AK Partinin tek başına iktidarına alışmış medyayı bekliyor. Artık iktidarda daha uzun süre kalacak olmanın rahatlığıyla köşelerinden, ekranlardan devlet adına racon kesen yazarlar için atış serbest değil. Bu dilin epey bir ton daha aşağıya düşürüleceği, gazeteciliğin, mesafeleri korumanın yükseleceği bir dönem bu. (AK Parti eğer kendi medyasında eleştirilmeyi göze alsaydı, belki bunları da duymak isteyen seçmenlerini evin içinde tutacaktı ve onların seslerini sandıktan duyurmasına gerek kalmayacaktı.)
Şahinlerin yerini güvercinlerin, ideallerin yerini üzerinde anlaşılmış olanların alacağı herkesin bir ton aşağıya bir adım geriye çekileceği yeni bir dönem bu.
Ve tabii House of Cards izleyenlerin bir adım önde olacağı...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları














































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025