Ahmet ALTAN
Öyle binlerce bayraklı, Atatürk posterli insanın 19 Mayıs’ta yürüyüşlerini görünce aklıma boks hocasının sözleri geldi.
“Her boksör ringe çıkarken yenilme ihtimalini bilerek ve kabul ederek çıkar... Eğer bu ihtimali yok sayarsan, sadece yenmek için çıkarsan yenilmekten öyle korkarsın ki doğru dürüst dövüşemez, yenilirsin.”
Sokaklara dökülen o insanların ve onların partisi durumundaki CHP’nin yakın bir gelecekte seçim kazanma ihtimalleri gözükmüyor.
Onlar “muhalefet” olacaklar.
Ama “ringe çıkarken” muhalefet olmayı hiç kabul edemediklerinden, akıllarını sadece “iktidar olmaya” taktıklarından ve “iktidar” oldukları “askerî” dönemi hiç unutamadıklarından, gerçek bir mücadele veremiyorlar.
Sadece “iktidar” oldukları o “eski” günlerin geri gelmesini istiyorlar.
Bugünün kendilerine sunduğu mücadele fırsatlarını, sürekli geriye baktıkları için göremiyorlar.
Hâlâ Atatürk’e sığınmaya çalışıyorlar.
Eğer bugünkü “geriye kaçma” çabalarını Atatürk zamanında uygulamaya kalksalardı Atatürk onları İstiklal Mahkemeleri’nin bahçelerinde asardı.
Atatürk’ü örnek almak istiyorlarsa, onun kendi döneminde verdiği kavganın “geriye kaçmaya”çalışan değil “ileriye doğru gitmeye” uğraşan bir kavga olduğunu görmeliler.
Atatürk kendisi padişah olmak istiyordu ama bunun için “sarayı” ele geçirmeye çalışmadı, “sarayı”yıktı, İttihatçıların yardımıyla Anadolu’da örgütlendi, “kellesini” ortaya koydu ve dövüştü.
Hiç ağlaşmadı.
Daha önce “sarayla” mücadele etmiş olanların mezarlarına gidip “padişahları” şikâyet etmek gibi gülünçlükleri aklından bile geçirmedi.
Bugün siyaset sahnesinde ezilen bu kitle, Atatürk’ün 1923’teki laflarını tekrarlayıp o günlere dönmeye çalışacağına hiç olmazsa onun “mücadeleciliğini”, mücadelesini “ölülerle” değil yaşayanları örgütleyerek vermesini örnek alsalar.
Böyle korkakça, çaresizce geçmişe kaçmak yerine, bugünün gerçeklerini görerek mücadele edebilseler.
Böyle “kavga edermiş” gibi yapacaklarına gerçekten kavga edecek yürekliliği gösterebilseler, kendi ülkelerinde kendi vatandaşlarına “bayrak sallamak” yerine, bugün yaşadığımız sorunlara çözümler önererek gerçekten “siyasi” bir güç olabilirler.
Atatürk, padişahlarla ve padişahlıkla dövüştüğü için cumhuriyet diyordu, zaten cumhuriyet olan bir ülkede “cumhuriyet” istemenin “ben kavga ediyor gibi görünüp kavga etmeyeceğim”demekten başka bir anlamı yok.
Cumhuriyet “o günün” kavgasıydı, demokrasi “bugünün” kavgası.
AKP, on yıllık iktidarı boyunca “demokrasiyi” de sahiplendiği için CHP ve taraftarları kendilerine bir çıkış bulamamışlardı; bugün AKP demokrasi alanından çekilirken muhalefet etmek isteyenlere çok büyük bir alan açıyor.
CHP iktidar olamaz ama çok ciddi bir muhalefet olabilir.
Yüzde 25 gibi muhteşem bir potansiyel var arkasında.
“Atatürk” diye ağlayarak, “orduyu kışkırtıp darbe hayalleri” kurarak, Ergenekon’u destekleyerek ciddi bir muhalefet olma ihtimallerini de yok ediyorlar.
AKP’nin çözemediği, çözmekten de vazgeçmiş göründüğü kocaman bir Kürt meselesi var ortada, Uludere katliamı gibi bir facia var, Alevilerin bir türlü hakkaniyet çerçevesinde çözülemeyen sorunları var, Afyon’da içkiyi yasaklayan ve kendilerine benzemeyen insanların hayatlarına müdahale eden bir anlayış var, artan bir polis şiddeti var, şike gibi bir ahlaksızlığın hayatın doğal parçası hâline getirilmesi var, bir “poşuya” 11 yıl hapis veren hukuk rezaletleri var, antidemokratik yasalar var, 12 Eylül’ün düzeltilmeyen haksızlıkları var, yüzde onluk seçim barajı var, insafsız yasalar yüzünden her ay kitleler hâlinde ölen işçiler var.
1923’ü geri isteyerek, Atatürk posterleri sallayarak, apartman boyunda bayraklar sallandırarak, hayatın içindeki gerçeklerle değil yalnızca “ritüellerle” uğraşarak, bu sorunlara nasıl çözüm getirebilecek CHP?
Bunlara çözüm getirmeden nasıl muhalefet olacak?
Bir partinin, bir siyasi akımın “iktidar” olabilmesi için önce “muhalefeti” becermesi gerekir.
AKP bugün gerçekten “iktidar” oldu ama bunu on yıl boyunca iktidar koltuğunda oturmasına rağmen“sisteme muhalefet” ederek sağladı.
Bugün kendi yaşam tarzlarını tehlikede gören, devletin keyfiliğiyle kuşatılmış insanlar muhalefet olacaklarsa, bu ülkenin ezilen kitlelerinin haklarına sahip çıkarak olacaklar.
Ağlayarak, meydanlarda isteri krizleri geçirerek, “Atatürk” diye bağırmayı ilericilik sanarak değil.
“Atatürk” diye bağıracaklarına “demokrasi” diye bağırmayı öğrenseler, faşist bir sistemde haksız bir iktidarın hatırasına ağlayacaklarına demokrasi içinde güçlü bir muhalefet olmanın hayallerini kursalar, ezilenleri, öldürülenleri, haksız yere hapsedilenleri sahiplenseler, Türkiye’yi sarsarlar.
Orduyu hakem yapıp haksız bir iktidar olmayı unutup da gerçek bir dövüşte muhalefet olmak için ringe çıksalar, kendilerine iktidarın yolunu da açabilirler.
Ama dövüşmekten değil ağlamaktan hoşlanıyorlar ne yazık ki.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018