Akif BEKİ
İsmet Özel’in “Hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede” dediği cinsten bir çarpıklık işte.
Saadet Partisi’nin ‘cepsiz ceket’ mesajı, AK Partili İsmet Yılmaz’ın mahşer vaadi kadar dikkat çekmedi bu ülkede.
Öbürü neden çekti demiyorum, iktidar seçkinlerinden biri belediye seçimlerinde ahiret vaadiyle oy isterse yüksek alaka toplar tabii.
Terslik, yanlış propagandaya üşüşen ilginin doğru örnekten esirgenmesi.
‘Yolsuzluğa, rüşvete söyleneceğine bir cepsiz ceket de sen diktir’sen, siyaseti doğrultmaya daha çok faydan dokunmaz mı?
Fakat icraata gelince, ‘şeytan taşlamaktan tavafa fırsat bulamama’ şikayeti yine ağır basıyor, daha çekici...
Şeytan taşlamaktan aldığımız hazzın yerini, başka hiçbir slogan tutmuyor, itiraf edelim.
Kötü siyaseti yermekle meşgul olduğumuz kadar iyisine özendirmeye vakit ayırmadıkça, hava nasıl dönecek? Hoşnutsuzluktan, şikayetten beslendikçe karamsarlığımız nasıl dağılacak?
Beklediğiniz dürüstlük gelse bile, bu karambolde görünmez kumaştan pelerin giymiş gibi dikkat çekmeyi dahi başaramaz.
İstediğiniz kadar, dinin siyasete alet edilmesinden yakının bu curcunada...
İstediğiniz kadar, dünyevi iktidar mücadelesinin din-iman mücadelesi gibi sunulmasına tepki gösterin...
İstediğiniz kadar ‘sen dünyamı kurtar, belediyemi düzgün yönet, ahiretimi ben hallederim, bana bırak senin işin değil o, bu seçimin konusu değil’ diye bağırın çağırın...
İsterseniz ‘belediyeyi boşver, üç günlük dünya, değer mi bu fani hayat için ebedi hayatını yakmaya, oyunu bana ver ahiretin kurtulsun, burada çekersin ama öbür tarafta rahat edersin, garanti’ vaadinde bulunanı sabah akşam kınayın, yemeden içmeden ayıplayın...
Bir kulaktan girip öbüründen çıkıyor, şekilde görüldüğü üzere.
İsmet Yılmaz gibi deneyimli bir siyasetçinin kalkıp ‘adayımıza vediğiniz oy, mahşer günü kurtuluş belgeniz olacak’ demesini engellemiyor.
Yerel iktidar için girilen yarışı, sandıkta ahirete iman oylamasına çevrilmekten alıkoymuyor, tesiri yok.
Siyasi rekabetin konusunu bu dünya ile, hatta yaşadığınız belediye ile snırlamak istiyorsanız, sesinizi duyurmak için daha etkili bir yöntem bulmalısınız.
Saadet lideri Karamollaoğlu, kampanya lansmanı sırasında tanıttığı parti adaylarına ‘cepsiz ceket’ giydirdi mesela.
Oyunuzu almaya yetmeyebilir, ikna edici bulmayabilirsiniz, size kalmış.
Ama konuşmaya, üzerinde durmaya değer. Takdir etmek için tercihinizi değiştirmeniz gerekmiyor.
Doğru vaatlere, duymak istediğiniz propagandaya gösterdiğiniz ilgi, gönlünüzde yatan partiyi de o yönde rekabete sevk eder.
Bu dünyadaki çürümeden, yozlaşmadan, yolsuzluklardan nasıl bunaldığınızı, ne kadar yaka silktiğinizi sadece oyunuzu haram ederek bildirmeniz etkili olmaz.
Hangi söylemi yuhaladığınız, rahatsızlık ve bıkkınlığınızın ciddiyetini yeterince ortaya koymaz.
Ahiret belediyeciliği popülizmiyle gönlünüzü alabileceğini düşünebilir yine de uyarmak ve düzeltmek istedikleriniz.
Memnuniyetsizliklerinizi, öbür dünyada ödül vaat ederek telafi edebilecekleri zannına kapılabilir hala siyasetçiler.
Oysa teveccüh göstererek neyi alkışladığınız, mesajınızın çok daha net algılanmasını sağlar.
Siyaseti, dürüstlük talebinize bu hayatta hitap etmeye zorlamak mı istiyorsunuz, anlayacağı dilden konuşun.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025