Akif BEKİ
İktidar ortakları, reform vaadinden aynı şeyi anlamıyor, artık ayyuka çıktı.
Bir kanat, şunu bekliyor:
Anayasa Mahkemesi, rejimin sırtında bir kambur. Hak ihlali kararları ile fazla oluyor. Sistemi tıkamaya, rahatsızlık vermeye başladı.
Zaten eski sistemin artığıydı. Cumhurbaşkanlığı sistemi, bu kamburdan artık kurtulsun. AYM kaldırılsın, yerine sistemle çelişmeyecek bir Yüce Divan kurulsun.
CHP de bir milli güvenlik sorunu ve ihanet odağı. Milli bekayı tehdit ediyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi, bunu daha fazla taşıyamaz, icabına bakılsın.
HDP deseniz, demokrasimize tehdit. Terör ve bölücülük yuvası. Kapısına, açılmamak üzere kilit vurulsun, derhal kapatılsın.
Hak ve özgürlükleri kötüye kullanıyor, demokrasiyi istismar ediyorlar. 'Zillet' İttifakının elindeki kozlar alınsın. Terörist Demirtaş'la Sorosçu Kavala'nın suçlu olup olmadığını bağımsız ve tarafsız yargı bir an önce netleştirsin. Uzatmadan suçlarını teyit ve tescil etsin. Reform bahsi de burada kapansın. 2021, reform yılı olsun.
Tek başlılık sistemi, kambur zamburlardan temizlenip arındırılsın. Tam randımanlı çalışması sağlansın.
Bahçeli'nin açık çek ve destek verdiği, MHP'nin demokrasi ve hukuk reformlarından beklediği bu. Cumhurbaşkanlığı sistemini güçlendirecek tasfiyeler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise küresel ekonomi ve siyasetteki değişimlere ayak uydurmak için reform istemişti.
Vites büyütmekten değil, araç değiştirmekten söz ediyordu.
Makas değişikliğine niyet olarak yorumlanmıştı. Parlamenter sisteme geri dönüşe kadar varabilecek beklentiler uyandırmıştı.
Adalet Bakanı Gül de reformdan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi ummuştu.
Haksız tutuklu yargılamaları bitirecekti. AİHM ve AYM kararlarına alt mahkemelerin uymasını temin edecekti. Yargıya öngörülebilirlik getirecekti.
Haklarının korunacağına inanmadığı, hukuk güvencesiyle yarınından emin olmadığı yere yatırımcı gelir miydi?
Hukuku ve demokrasiyi düzeltmeden, hak ve özgürlükleri iyileştirmeden ekonomi de toparlanamazdı.
İktidarda, birbiriyle çatışan böyle iki zıt reform anlayışı var.
MHP, hiç değilse ne istediğini biliyor, kafası karışık değil. Fakat ortağı için aynı şeyi söylemek zor.
Cumhurbaşkanı; Demirtaş'ın terörist olduğunu, sözde bir hakkı varsa bile savunamayacaklarını, zaten yargının da ona böyle bir hak tanımayacağına inandığını söylüyor.
İçişleri Bakanı Soylu aynı kanaatte, hatta alayını terörist görüyor.
Oysa Adalet Bakanı Gül'e göre, kimin terörist olup olmadığına ancak yargı karar verir, başkası değil. Yargı da bağımsız ve tarafsız karar vermeli, kimin ne dediğine bakmadan.
AK Partili Numan Kurtulmuş ise HDP'yi kapatmaya katılmıyor, faydasız diye.
Aralarında fikir birliği yok.
Ve hangi reform anlayışının kazanacağı, sadece siyasi ittifakların kaderini belirlemeyecek. Ekonominin düze mi çıkacağını, yoksa daha mı batacağını da belirleyecek.
Berat Albayrak'ın giderken dediği gibi, Mevla sonunu hayreylesin.
Kavala davasında Biden faktörü
Trump için Rahip Brunson davası ne idiyse, yeni Başkan Biden için de Kavala davası o olacağa benziyor.
Osman Kavala’yla birlikte yargılanan iki numaralı sanığın kimliğinden dolayı...
Demokrat Partili başkanlar döneminde, eşiyle birlikte kritik görevler yapan bir ABD vatandaşı çünkü. İstanbul doğumlu, Türkiye’den ayağını hiç kesmemiş biri...
Uluslararası ilişkiler profesörü Henri Barkey’in ekip arkdaşları, Biden’la tekrar iktidara geliyor.
Barkey gibi eşi Ellen Laipson da Dışişleri’nde politika planlama uzmanı olarak çalıştı. Profesör Laipson, Clinton ile Obama’nın ulusal güvenlik ve istihbarat danışma kurullarında yer aldı.
Şimdi Biden, Obama’nın kadrolarını yeniden üst düzey görevlere atıyor.
Üstelik iddianame, “Barkey’in suçlu olduğunu biliyorum ama ispatlayamıyorum” havasında. Suçlamaları haklılaştıracak somut, ikna edici kanıtlardan yoksun.
Kavala ile Barkey arasında darbe organizsyonu ve casusluk bağı kuramıyor. Tek bağ, telefonlarının aynı baz istasyonlarından sinyal vermesi.
Bir de Kavala gelirken Barkey gitmiş, o arada da bazı terör ve sokak olayları olmuş. Çakışmayan seyahat, telefon trafiklerinden bile tesadüf olamayacağı kanaatleri çıkarılıyor. Afaki yorumlar, aleyhlerinde delil olarak sunuluyor.
Kaldı ki iddianame, suç ilişkilerini tespitte zorlanıldığını kabul ediyor zaten.
Hatta Barkey’in, eşi ile evli olup olmadığı dahi belirlenememiş. Bu da faaliyetlerini perdeleyecek kadar usta bir casus olduğuna kanıt gösteriliyor.
“Eşim” dediği kişiyle ayrı uçaklarla gelmişler ama darbe gecesi aynı otel odasında kalmışlar. Bütün gece de lobide, garsonların önünde FETÖ darbe girişimini TV ve internetten takip etmişler. Şaşkın halde garsonlardan sorup neler olduğunu anlamaya çalışmışlar. İçeriği bilinmeyen yurtdışı telefon konuşmaları da yapmışlar.
Bu bile gizli casusluk faaliyetinin ve darbe girişimi ile irtibatının kanıtları arasında.
Anayasa Mahkemesi, Kavala’nın başvurusunu dün görüşüp Genel Kurula havale etti.
İki gün sonra duruşması var, top davaya bakan mahkemeye atılmış oldu.
Bakalım dananın kuyruğu kopacak mı?
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025