Ali Saydam
Bugün küçük bir kolaj (haberlerden kes – yapıştır) yapacak ve yazıyı bir fıkra ile bitireceğiz. Aşağıdaki haberler arasında anlamlı bir bağ kuramazsanız lütfen fıkrayı bekleyin…
*ABD'nin en çok satan dergilerinden TIME, her yıl yayınladığı ve dünyadaki en etkili 100 kişiyi sıraladığı listede, 'en etkili liderler' bölümünde Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yer vermiş. Listedeki 100 kişinin her biri için ayrı ayrı makaleler de yayınlayan dergi, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki yazıyı tabii ki (!) MİT TIR'ları davasında yargılanan ve şu an Türkiye dışında Almanya'nın koruması altında yaşayan gazeteci Can Dündar'a yazdırmış…
*Alman Dışişleri Bakanlığı'nın internet sayfasında yer alan 19 Nisan tarihli güncellenmiş seyahat ve güvenlik uyarılarında, 16 Nisan'da yapılan referanduma dikkat çekilmiş. Açıklamada, “Referandumun resmi sonuçlarının Nisan ayı sonuna doğru açıklanması beklenmektedir. Gösterilerin olması ve büyük toplantılar yapılması ihtimal dışı değil. Seyahat edeceklere siyasi gösterilerden ve genel olarak büyük kalabalıklardan uzak durmaları tavsiye edilir” denilmiş. (Nasıl bu kadar emin olabiliyorlar dersiniz?..)
*Avrupa Konseyi'nin, “Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukuk Devletinin Durumu” başlıklı yıllık raporunu açıklayan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) referandumu iptal etmeme kararına karşılık AİHM'ye başvurulmasının düşünülebileceğini, ancak hiçbir uluslararası kurumun herhangi bir ülkedeki referandumu geçersiz sayma hakkı olmadığını söylemiş. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, çeşitli ülkelerde yapılan halk oylamalarına ilişkin başvuruları kabul edilemez bularak reddettiğini belirtmiş.
*Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, halk oylamasının iptaline ilişkin başvuruların reddine yönelik kararlarının gerekçesini bir iki gün içinde açıklayacaklarını bildirmiş.
*CHP, referandumun iptali isteminin YSK tarafından reddedilmesinin ardından izleyeceği yol için dört seçenek üzerinde duruyormuş: 1. 'Önce AYM'ye, reddedilirse AİHM'ye gitmek', 2. 'Doğrudan iç hukuk yolları tükenmiştir diyerek AİHM'ye gitmek', 3. 'AYM'ye gidip sonuç ne olursa olsun AİHM'ye gitmemek' ve 4. 'YSK kararını yeterli bularak AYM'ye de AİHM'ye de gitmemek'…
*CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesine ilişkin YSK işleminin iptali talebiyle bugün Danıştay'da dava açıyoruz” demiş. CHP, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararıyla ilgili Danıştay'a başvuracağını duyurmuş.
* Deutsche Bank'ın Londra'daki merkezinden, Gelişen Piyasalar Ekonomisti ve Döviz Stratejisti Gautam Kalani, “Yakın vadede Türk lirasında artışın devam etmesini bekliyoruz. Referandumun hemen ardından lirada fazla bir tepki görmemiştik. Son bir iki gündür bu hareketi görüyoruz. Yakın vadede Türk lirasındaki artışın devam etme potansiyeli mevcut” demiş.
*Merkezi Londra'da bulunan Oxford Economics'in kıdemli ekonomisti Nafez Zouk ise referandumdan çıkan sonucun erken seçim beklentisinin azalmasına neden olduğunu belirterek, “Türk lirasında değer artışının devam etmesi mümkün” şeklinde konuşmuş.
Zouk, hükümetin 2019 yılına kadarki süreçte ekonomik reformlar konusunda kararlılığını ortaya koyması halinde Türk lirasının yıl sonuna kadar ABD doları karşısında 3,5 seviyesinin altını görebileceği öngörüsünde bulunmuş.
Bluebay Varlık Yönetimi'nin Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash ise, “Türk lirası hâlâ reel efektif kur oranı itibarıyla ucuz. Türk lirasının pozisyonlanmasını olumlu görüyorum. Türkiye hâlâ çift haneli kazanç sunuyor. Gelişen piyasalara bakıldığında bu nadir görülen bir durum” ifadesini kullanmış.
Şimdi gelelim bir dostumuzun yolladığı fıkraya:
Rivayet o ya; Sayın Kılıçdaroğlu, dış destek aramak için İngiltere'yi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Kılıçdaroğlu, Kraliçe'ye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş. Kraliçe de 'Çevremi akıllı insanlarla doldurmak' cevabını vermiş.
Kılıçdaroğlu bunun üzerine Kraliçe'ye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş.
Kraliçe, ''Onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum' diye yanıtlamış ve 'İzin verin göstereyim' demiş.
Kraliçe hemen Theresa May'i aramış ve 'Sayın Başbakan, lütfen şu soruya cevap verin: Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?' diye sormuş.
May: 'Bu benim, majesteleri' diye yanıtlamış.
Kraliçe: ''Doğru. Teşekkürler, iyi çalışmalar Sayın May'' demiş ve Kılıçdaroğlu'na dönerek, 'Gördünüz mü?' diye de eklemiş.
Kılıçdaroğlu 'Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım' diyerek oradan ayrılmış.
Yurda dönüşünde hemen Muharrem İnce'yi yanına çağıran Kılıçdaroğlu, 'Muharrem sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum' demiş.
Muharrem: 'Tabii efendim, nedir?'
Kılıçdaroğlu: 'Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var ve bu çocuk senin ne kız ne de erkek kardeşin. Kimdir bu?'
Muharrem İnce, sağa bakmış sola bakmış, düşünmüş taşınmış ve en sonunda: 'Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?..' demiş.
Kılıçdaroğlu kabul etmiş ve Muharrem İnce oradan ayrılmış. Zaman kaybetmeden parti kurmaylarını toplantıya çağırmış, saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler; ama kimse bir cevap bulamamış.
En sonunda Muharrem İnce, Süleyman Soylu'yu aramış ve durumu açıkladıktan sonra soruyu sormuş: 'Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?'
Soylu 'Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!' diye yanıtlamış.
Cevabı alan İnce hemen Kılıçdaroğlu'nu arayarak 'Cevabı buldum efendim' demiş, 'Kim olduğunu biliyorum, Süleyman Soylu'dur' diye eklemiş.
Kılıçdaroğlu büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş: 'Yanlış cevap Muharrem. Doğru cevap Theresa May idi.'
Milli Bağımsızlık yolculuğumuzun en önemli adımlarından olan Millet İradesinin simgesi Büyük Millet Meclisimizin kuruluş yıldönümü hayırlı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019