Ali Saydam
Sayın Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığına adaylığının açıklandığı toplantıyı, uzmanlığımız gereği iletişim boyutuyla ele alacağız.
Kampanya şarkısı mesela… Akıllara yer etmekten çok uzaktı. Akıllarda yer etmeden seçmen kararı üzerinde nasıl etkili olacak ki? Sezen Aksu bir şarkının hit olması kriterini şöyle anlatmıştı bir keresinde: “Kadın mutfakta yemek yaparken bir kere dinlediği parçayı, hemen ardından ve sonrasında mırıldanabiliyorsa, olay bitmiştir”…
CHP’nin parçası, bütün gün eller havaya programları yayınlayan o TV kanalında kendinden geçip sürekli gırtlağıyla vibrasyon gösterileri yapan ‘no-name’ sanatçı adaylarının müziğini hatırlatıyordu…
Bir de CHP’nin şu kafiyeli slogan merakı var… Ekmek için Ekmeleddin… Türkiye’ye güvence, Muharrem İnce… Mesaj olarak nereye konur acaba bu ‘güvence’ konusu?... Tut kelin perçeminden, derlermiş eskiler…
Davranış dili de sorunluydu… Sosyal medyada Bilgin Birand imzasıyla atılan bir mesajda denmiş ki: “Muharrem İnce gel bakalım buraya, diye açıklanan birisi ne kadar ciddiye alınabilir?” Sayın Kılıçdaroğlu’nun İnce’yi takdim biçimi gerçekten de bir felaketti…
Dünkü CHP aday açıklama toplantısını siyasî iletişim açısından savunmak gerçekten çok zor. Örneğin o rozet numarası… ”Ben bağımsız olacağım, alın benim CHP rozetimi Başkanım, size emanet ediyorum!”, “Sen bundan sonra tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olacaksın, al sana Türkiye rozeti!”…
Bu tür numaralar sahnede spontane (kendiliğindenci) bir şekilde tezahür ederse çok etkili olur; ancak etmezse de, hemen ilk okul müsameresine dönüşüverir… O sahneyi gözünüzün önüne getirin. Tabii bir de Cuma namazını kılıp birinci meclise gitme meselesini de…. Karar sizin…
Tutarlılık adına parlamenter sisteme geçip, kendi Cumhurbaşkanlığını da sonlandıracağına dair bir vaat duyamamış olmamamız da hayli ilginçti… İnce, Kılıçdaroğlu’nun sürekli altını çizdiği yaklaşımın aksine ve kendisinin ifadesiyle “Cumhurbaşkanı muhtarlıkları kaldırabilir, lokantaları kapatabilir, eyaletler kurabilir” şeklinde öncesinde heyecanla karşı çıktığı yapıya sahiplenmiş ve aslanlar gibi Cumhurbaşkanlığı yapacağına kendisini bayağı inandırmış gibi geldi bana… Seçmen, tutarsızlıkları düşünce düzeyinde belki değil; ancak duygu düzeyinde hiç affetmez…
“Kemal Kılıçdaroğlu’nu her seçimde yenen Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni rakibi, Kılıçdaroğlu’na her seçimde yenilen Muharrem İnce oldu...” şeklindeki yorumlar ise şeklen doğru olsa da bunların siyasi karşılığı yoktur. Çünkü seçmen mağduru sever…
Bu tür alıntıları İnce aleyhine kullanılacak argümanlar olarak görenler yanılırlar; AK Partililerin dışındaki güç kirlenmesinden bıkmış seçmen, kendisine yakın, kendi gibi biri olarak gördüğü bir adayı tercih edebilir… “Saray’ı bilim yuvası yapacağım. Ben Çankaya’da oturacağım” gibi ilkel boyuttaymış algısı yaratan söylemlerin bile bu yolda etkili olabileceği unutulmamalı…
Ezcümle… Tüm siyasi iletişim eksikliği ve yanlışlığına rağmen sürekli ifade ettiğimiz bir durumun altını bir kez daha çizelim: AK Parti, Muharrem İnce’yi ciddiye almalı ve çok da fazla abartmadan siyasi stratejisini ona göre kurmalı ve seçimleri çantada keklik gibi görmemelidir. Özellikle de milletvekili seçimlerini…
- Perakendede gelecek çoktan gelmiş…
- İki buçuk gün süren bir konferanslar dizisi için Soysal Danışmanlık’ın 13’üncü yılını idrak eden Perakende Liderler Konferansı Lidko13 için Venedik’teydik… 120’den fazla iş insanı ve yönetici çok ilginç konuları tartıştılar.
- İlk gün açılış konuşmalarını Metal Yapı Konut Gn. Md. Akın Karali ile AK Parti Konya milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Bşk. Ziya Altunyaldız yaptılar. Ana konuşmacılardan biri London Business School’dan Prof. Costas Markides idi… Son derece etkili bir konuşma yaptı. “Şirketinizi Sürekli Dönüşüm Yolculuğuna Nasıl Hazırlarsınız?” başlıklı sunumunda değişimi yönetmekten söz etti…
- Markides’e göre internete maruz kalmak dikkat süremizi 30 saniyeye indirmiş!.. Sabırsız olmuş insanlar. Yüklediğimiz filmin açılmasını ancak birkaç saniye bekleyebiliyormuşuz. Sadakat de azalmış. 18 yaşındakilere sormuşlar: “40 yaşına kadar kaç iş değiştirmiş olabilirsiniz?” Cevap: 10-14… Oysa daha önceki kuşaklarda ne kadar az iş değiştirilirse o kadar iyi idi… ABD’de internette alışveriş yapan insanların %50’den fazlası, ürünleri önce mağazaya gidip iyice inceledikten sonra internetten alıyorlarmış…
- İnternet ortamında şikâyet de artmış. Üç yılda %30 oranında… Yani insanlar farkında ve bilinçliler… Özetle bugünün insanı: Daha az dikkatli, Daha bilgili, Daha az sadık, Daha bağlı/ dijital, Daha az sabırlı, Daha talepkâr ve ses çıkaran, İnanılmaz yüksek beklentileri olan noktaya gelmiş vaziyette…
- Markides, böyle bir kitle ile çalışmak durumunda olan iş insanları ve yöneticilere dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmeleri için şu önerileri getiriyor: 1. Çevikliğinizi artıracak yaklaşımları ve davranışları kurumsallaştırın. 2. Bu davranışları destekleyen ve teşvik eden ortamı geliştirin. 3. Bu davranışlar için değişim ihtiyacını kişisel ve duygusal kılın. Bunu nasıl’ını merak ettiyseniz, Soysal’dan sunumu isteyin…
- Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş, Ekonomist Fatih Keresteci, Alışverişin Geleceği konusunu anlatan I-AM global ortağı Jon Blakeney, finalde ise Silk and Cashmire’in sahibi Ayşen Zamanpur’un yönettiği panelde Bekir Ağırdır, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Levent Erdem çok keyifli ve bilgilendirici bir tartışma ortamını ortaya koydular… İkinci günün star konuşmacıları ise Tolga Tatari ve Sinan Öncel’in söyleşi yaptığı Fendi markasının yaratıcısı Anna Fendi idi… Venedik aklımızda sular içinde bir iş dünyası kenti olarak kalacak…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019