Alper GÖRMÜŞ
Deniz Feneri davasının üç savcısı, zanlıların şikâyetleri üzerine “evrakta tahrifat” yaptıkları şüphesiyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından davadan uzaklaştırıldı ve kıyamet koptu.
Nedeni açık: Çünkü davanın zanlıları, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) yakın kişilerden oluşuyor. Böyle olunca, savcıların davadan uzaklaştırılmaları, zanlıların iktidar tarafından korunduğu eleştirilerine yol açtı.
Savcıların tam olarak neyle suçlandıkları, evrakta nasıl bir tahrifat yaptıklarına dair ilk bilgiler 29 ve 30 temmuz tarihli Vatan ve Milliyet gazetelerinde yayımlandı. 1 eylül tarihli Radikal gazetesinde ise Deniz Zeyrek imzasıyla çok daha doyurucu bir haber-analiz yer aldı.
Bu yazıda ben, savcılarla ilgili ilk iddiaların gazetelerde çıktığı temmuz sonundan bu yana konunun nasıl geliştiğini; tarafların iddialarını ve karşı iddiaları özetleyecek, bu arada kendi geçici kanaatimi de ortaya koymuş olacağım.
“Evrakta tahrifat yaptılar”
Yukarıda da dediğim gibi, konuya ilişkin ilk haberler temmuz sonunda Vatan (“Evrakta tahrifat yaptılar”) ve Milliyet (“Deniz Feneri savcılarına ‘usulsüzlük’ iddiası”) gazetelerinde yer aldı.
Milliyet’teki haber daha ayrıntılıydı ve bugünkü bilgilerimizin önemli bir bölümünü kapsıyordu... Habere göre, soruşturma savcıları, 1 Haziran 2009’da Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, hakkında soruşturma yürütülen 18 zanlının tüm kişisel mal varlıklarına el konulması talebinde bulundular. Fakat savcıların ikinci bir talebi daha vardı: Bu kişilerin ortak olduğu şirketlerin mal varlıklarına da el konulmasını istiyorlardı.
Milliyet’in haberine göre, mahkeme başvuruyu aynı gün karara bağlamış, birinci talebi kabul ederken ikinci talebi reddetmişti.
Mahkeme kararını hâkimden alan savcılar kararı çoğaltıp, gereğinin yapılması için ilgili tapu kadastro müdürlüklerine gönderdiler. Fakat savcılar çoğaltma işlemini yaparken, mahkeme kararının ikinci bendinin (ve tartıştığımız mesele açısından fazla bir önemi olmayan üçüncü bendinin) üstünü kapattılar.
Zanlılar, savcıların bu uygulamasının kasıtlı olduğu kanaatindeydiler. Yazdıkları şikâyet dilekçesinde şöyle dediler:
“Soruşturma savcıları, malvarlıklarına el konulan 18 kişinin ortak olduğu şirketlere ait mal varlıklarına el konulması talebinin reddine rağmen, bu şirketlerin varlıklarına el koyma amacıyla işlem yaptı.”
Sonuç, gerçekten de öyle oldu
Yazının bundan sonrasında Deniz Zeyrek’in Radikal’deki haberi üzerinden gideceğim...
Deniz Zeyrek, “savcıların yakın çevreleri” dediği kişilerle konuşmuş ve böylece savcıların uyguladıkları “mahkeme kararının bir bölümünü kapatma” işlemiyle ilgili olarak onların dolaylı cevaplarına da haberinde yer vermiş.
Tabii, akla gelen ilk soru, savcıların böyle bir yetkilerinin olup olmadığı ve neden böyle bir uygulamaya gittikleri... Cevap şöyle:
“Kararın gönderileceği kurumların kararın tamamını görmesine gerek yok. Bu nedenle ilgisiz bölümlerin kapatılması yargı sisteminde usul haline gelmiş. Kapatma işlemi, kararın gönderildiği kuruma ‘burası seni ilgilendirmiyor’ denilmesinden ibaret.”
Böyle bir “usul”ün gerçekten de var olduğunu, konuya ilişkin olarak kendisinden görüşü sorulan İstanbul Özel Yetkili Başsavcı Vekili Fikret Seçen doğruladı; savcıların zaman zaman başvurduğu bir yöntemmiş bu. Fakat tabii, böyle bir “usul” var diye, onun bütün uygulamalarının yerinde ve doğru olduğu öne sürülemez. Yani, bazı “kapatma”lar kasıtlı ve yanlış olabilir, o nedenle her bir uygulamaya tek tek bakmak gerekir. İşte ben bugün tartıştığımız mesele açısından onu yapmaya çalışacağım...
“Savcıların savunması”ndan (ki bu aynı zamanda Zeyrek’in yazısının başlığı) anlıyoruz ki, onlar, hâkimin ikinci maddedeki kararının tapu kadastro müdürlükleri açısından hiçbir sonuç üretmeyeceğini düşünmüşler ve o nedenle de o maddeyi kapatmışlar.
Düşününce makul görünüyor bu açıklama. Neticede mahkemenin iradesi sadece “zanlıların şahsi mal varlıklarına el koyma” şeklinde belirmiş ve savcılar tarafından müdürlüklere gönderilen karar metninde de sadece bu unsur yer almış...
Ne var ki, tapu kadastro müdürlüklerinin tamamı, çok ilginç bir biçimde, kendilerine ulaşan kararı yalnız zanlıların şirket paylarını değil şirketlerin bütün varlıklarını da kapsayacak biçimde yorumlamışlar ve şirket varlıklarına (da) el koymuşlar.
Bu noktada, şu âna kadar yazılmış haberlerin hiçbirinde yer almayan, fakat haber üzerinde çalışan muhabirlerin mutlaka cevabını araması gereken bir soru var: Kararda açıkça sadece “kişisel varlıklara el koymak” hükmü varken nasıl olmuştu da tapu kadastro müdürlüklerinin tamamı anlaşmış gibi aynı yorumla şirketlerin, zanlıların varlıklarıyla ilgisi olmayan bölümlerine de el koymuştular?
Yine bu noktada akla gelen bir soru daha var:
Savcılar ikinci maddeyi kapatmasaydı ve mahkemenin, savcılardan gelen “şirketlerin tamamına el koyma” talebini net bir biçimde reddettikleri bilgisi karar metninde kalsaydı, müdürlükler çok büyük bir ihtimalle “el koyma” uygulamasını birinci maddeyle, yani şahsi varlıklarla sınırlayacaklardı... Bu durumda, savcıların, mahkemenin aksi yöndeki kararına rağmen, zanlıların dilekçelerinde vurgulandığı gibi, “bu şirketlerin varlıklarına el koyma amacıyla işlem yapmaları” mı söz konusudur?
Doğrusu, çok güçlü görünmüyor bu argüman. Şu nedenle:
Böyle bir sonuçtan zarara uğrayan ve mahkemenin kararını da bilen şirketlerin, “bu nasıl oldu”dan hareketle “üst kapama”yı keşfedip savcıların peşine düşecekleri aşikâr değil mi? Bu nedenle, savcıların “kapatma” işlemini yaparken, müdürlüklerin, mahkeme kararını “şirket varlıklarının tamamına el koyma” şeklinde yorumlayacaklarını akıllarına getirmediklerini düşünmek mantıklı görünüyor.
Deniz Zeyrek’in haberinde, bu kanaatimi güçlendiren bir nokta daha var:
“Deniz Feneri savcıları, müdürlüklerin bu tavrından kaynaklanan sorunun giderilmesi için şirketlerin avukatlarına ‘uygulamaya itiraz edin’ telkininde bulundu. Buna karşın tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinin dondurma kararlarına itiraz edilmedi.”
Bu da, savcıların “şirket varlıklarına el koyma” amacıyla kasıtlı bir tahrifat yaptıkları iddialarını zayıflatıyor.
Özetle: Bütün mesele, tapu kadastro müdürlüklerinin kendilerine ulaşan mahkeme kararını “aşırı” (belki de işgüzarca) bir yoruma tâbi tutmalarından kaynaklanıyor. Bu tuhaf yorum olmasaydı, zanlıların avukatları Anayasa’nın 138. maddesine göndermeyle, “hâkim ve mahkemelerin kararlarını hiç kimsenin değiştiremeyeceği”nihatırlatılarak, “evrakta tahrifat yapıldığı” iddiasını öne süremeyeceklerdi.
HSYK ne diyor?
“Savcıların savunması”ndaki önemli bir unsur da şöyle (yine Deniz Zeyrek’in haberinden):
“İlgisiz bölümlerin kapatılması ‘tahribat’ sayılacaksa, HSYK bunu neden aynı işlemi uygulayan diğer yargı mensuplarına, örneğin İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin işlemlerine teşmil etmiyor?”
2 eylül tarihli Taraf’ta HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici’nin buna ve daha önce aktardığım iddialara cevabı yer aldı. Şöyle diyordu Hamsici:
“İddialara göre savcılar (...) bunun yargılamayı etkilemediğini, önemsiz olduğunu ve kimseyi mağdur etmediğini belirtiyorlar. Fakat burada şüpheli konumunda olmayan şirketlerin diğer hissedarlarının hakları ihlal ediliyor... Savcılar ayrıca İstanbul Özel Yetkili Savcılarının da benzer yöntemlere başvurduklarını, buna rağmen görevlerine devam ettiklerini öne sürüyorlar. Bildiğim kadarıyla İstanbul Özel Yetkili Savcıları hakkında ‘evrakta tahrifat’ yaptıkları iddiası ile kurula bir şikâyet iletilmedi.”
Hamsici’nin sözlerinin tartıştığımız konuyla bağlantılı birinci bölümüyle ilgili olarak şöyle bir itiraz öne sürülebilir: Tamam da, bu olayda üçüncü kişilerin zarar görmesinin sebebi savcıların “kapatma” işlemi değil, tapu kadastro müdürlüklerinin anlaşılması zor yorumudur.
Neticede, mevcut bilgilerimizle benim geçici kanaatim şöyle oluştu:
Savcıların “kapatma” işlemini şirketleri zarara uğratmak amacıyla ve kasıtla yaptıkları iddiası inandırıcı görünmüyor. Tam tersine, bu iddiayla onların davadan uzaklaştırılarak cezalandırılmaları “aşırı” ve “kasıtlı” bir tasarruf izlenimi uyandırıyor.
Hamsici’nin sözlerinin ikinci bölümüyle ilgili olarak ise geçici de olsa bir kanaat öne sürmek bu aşamada mümkün görünmüyor. Bunun için, davayı izleyen muhabirlerin bizi benzer “kapatma” örnekleriyle tanıştırmaları ve onlarla ilgili olarak HSYK’ya şikâyette bulunulup bulunulmadığını aydınlığa kavuşturmaları gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025