A.Turan ALKAN
Önceki yıllarda Kuzey Irak’taki PKK tehdidine karşı tezkereler rutin tarzda Meclis’ten geçiyordu zaten. Şimdiki tezkerenin önemi, kapsamına Suriye’nin de dâhil edilmesinin yanı sıra, hükümetin bu önemli yetkileri ağırbaşlılıkla değerlendirebileceğine dair toplumda belirmiş derin şüphedir.
Hükümet bu yetkiyi ehliyetle ve yerinde kullanabilir mi; haklı ve isabetli bir soru! 4 yıldan beri Suriye hududumuzu yolgeçen hanına çeviren hatalı politikaların iki mimarı şu an işbaşında; biri cumhurbaşkanı, diğeri başbakan. Her ikisi de Türkiye’nin başını büyük derde sokan politikalarından ötürü siyaseten ne sorgulandı ne de bedel ödedi; bilakis çok başarılı olmuşlar gibi ödüllendirildiler. ‘Milli irâde’, Türkiye’nin Suriye siyâsetini zımnen ve cerhen onayladı; aynı milli irâde iki gün önce de Türkiye’yi savaşa sokma yetkisini de aynı ekibe teslim etti. Derin çelişki ve büyük risk! Temyiz ehliyeti şüpheli birinin eline ‘sakın kurcalama!’ diyerek tabanca teslim etmek gibi bir şey bu! Milli irade kavramına teorik olarak saygı duyuyor fakat Suriye krizindeki tecellisini şüpheyle karşılıyorum. Normal ülkelerde bu gibi hallerde ‘iş bölümü’ değil, ‘nöbet değişimi’ yapılırdı; bizde ise “devam, sonuna kadar git” anlamına gelecek ürkütücü bir yetki sunuldu hükümete.
“Tezkereye karşı olmak, IŞİD’i desteklemektir” yollu safsataların ciddiye alınır yanı yok. Mesele tezkerenin kendisinde değil ki; tezkere yetkisini kötüye kullanma ihtimali yüksek olan yürütme uzvumuzda...
Söz IŞİD’e gelmişken bugüne kadar duyduğum en aklı başında tahlilin Cübbeli Ahmet Hoca’dan geldiğini kabul etmeliyim. Hoca demiş ki: “Şimdi burada bir taşla 3-5 kuş vuruluyor. ABD, İngiltere, Yahudiler, Büyük Ortadoğu projesini gerçekleştirmek için buralarda bazı yerleri boşaltması lazım. Bu arada Şia’lar, Sünniler böyle adam boğazlıyor diye kendine fayda sağlamaya çalışıyor. İsrail zaten Ortadoğu’da kendinden büyük devlet kalmasın istiyor, yavaş yavaş da bunu başarıyor.” İki ay öncesine kadar terör uzmanlarının bile varlığından pek haberdar olmadığı bu örgütün şimdi Ortadoğu haritasını yeniden biçimlendirmekte nasıl katalizör görevi yerine getirdiğini şaşkınlıkla izlemiyor muyuz? IŞİD’in, Suriye topraklarında Türkiye’nin askerî harekâta girişmesini haklı gösteren hayret verici başarıları (!) nihai tahlilde en ziyade, bölgede rakiplerini zayıflatmayı amaçlayan İsrail’in işine yaradığı su götürmez bir netice. Firâsetli tahliliyle Cübbeli Hoca, değme strateji uzmanlarına nal toplatmıştır bana göre.
İç ve dış siyasette bilinen sebeplerden ötürü iyice bunalan hükümetin eline savaş kartı tutuşturmak hiç de parlak bir fikir değildi. Savaş hallerinin psikolojisi çok farklıdır ve eğitim süreçlerinde resmî ideolojinin kabulleri ile yetişmiş kuşakları, savaş boruları ötmeye başladığında, “milli birlik ve beraberlik edebiyatı” ile yekvücut hale getirip itirazları sindirmek, modern zamanların en bayat (ama maalesef geçerli) klişelerinden biridir. O derece ki, “Böyle tarihi günlerde bazı temel haklar, yüksek ülke menfaatleri için askıya alınsa ne olur; devletimizi düşman karşısında zayıflatmak vatana ihanetle birdir. Ordu millet el ele, haydi Suriye’ye” şeklindeki propagandanın yakın zamanlarda telaffuz edilmeye başlanması bile beklenebilir. Böylece siyasi başarısızlıkların üstü, iç ve dış düşmanlara aksettirilir. Ekonomik başarısızlıklar bile göze görünmez savaş hallerinde!
Ne yazık ki kimsenin kalkıp, “Hükûmetimizin demokratik standartlardan taviz vermesini nasıl beklersiniz, ey şom ağızlı?” diyecek hâli kalmadı. Bir yolsuzluk soruşturmasını örtbas etmek için ülkeyi “Muhaberat devletleri”nin demir cenderesine sokmaya yönelik bir dizi kanun çıkaran bir yönetimin, böyle sınıra dayanmış vahşi bir tehdit karşısında ve üstelik Batı koalisyonunun aferinini kazanmış bir pozisyonda sulhperver davranabileceğine doğrusu gerçekten inanmak isterdim.
Kurban Bayramı’nız mübârek olsun efendim. İnşallah bu, dipsiz, kanlı ve uğursuz bir savaştan önceki son bayram olmaz![email protected]
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016