A.Turan ALKAN
Bazı arkadaşlar, “Başkanlık sistemini tartışsak ne olur sanki; önemli olan güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunmasıdır” şeklinde şeyler söylemeye başlayınca, “Âlemin delisi bir ben mi kaldım yahu?” diye üzerime alınıyorum.
Acaba arkadaşlar, “Bu esnada gürültüye getirip güçler ayrılığını, hukuk devletinin üstünlüğünü, temel hakların dokunulmazlığını yeni anayasaya yerleştirebilir miyiz” diye düşünüyorlar galiba...
Parlamento aritmetiği ortada; bu aritmetiğe bütün gövdesiyle destek verecek MHP faktörü elde bir. İkincisi HDP! PKK, Kandil, Öcalan ve ‘Türkiyeli siyâset' arasında hangi kıbleyi secde edeceğini şaşırmış haliyle ‘azz sonra' başkanlık taraftarı görürsek şaşırır mıyız? Siz buna CHP'deki üniter devletçi ve ‘Ergenekoncular zaten masumdu' kanadını da ilâve ediniz; Parlamenter demokrasinin muhtemelen son meclisi, başkanlık sistemi için kıvâmına gelmiştir. Geriye sadece kamuoyundan ve kaş yapacağım derken göz çıkartan muhalif basının (Bkz. Sözcü gazetesinin dayanılmaz bulmaca esprisi!) ikna edilmesi kalıyor ki yeni anayasa taslağı halkoyuna sunulunca bir sakametlik yaşanmasın!
‘Sayın Erdoğan sunduğu için anayasa teklifine karşı çıkmamalıyız; konuyu şahsileştirmek yanlış' fikri ne kadar efendice, ne kadar ılımlı ve yapıcı bir davranış gibi duruyor değil mi?..
Yeni anayasayla Türkiye'de demokratik bir rönesans yaşanabileceğini vehmedenler, çok değil, Diyanet İşleri Başkanı'nın son demecine şöyle bir göz atsınlar isterim. Başkan diyor ki özetle, “Cemevlerine hukuki statü tanınması, başka bir inancın mabedi gibi kabul görmesi bizim kırmızı çizgimizdir.”
DİB, yürürlükteki idari hiyerarşiye göre genel müdürlük statüsündedir. Başbakanlığa bağlıdır ve bu statüdeki resmi kurumların kendince kırmızı çizgi ilan etmesi sözkonusu olamaz. Başbakanlık, Diyanet'e böyle bir yetki devretse bile DİB, TC vatandaşlarından bir kısmının inanç niteliği ve kapsamı hakkında belirleyici olamaz. Aslında bu yetki, demokratik idarelerde devletin yetkisinde bile değildir.
‘Tartışalım canım, tartışmaktan ne çıkar' diyemezsiniz; temel haklar tartışma üstüdür. Böyle konular ilmi ve entelektüel mahfillerde konuşulur, yazılır, savunulabilir ama bir bürokrat, kendince siyasi içtihatta bulunurcasına inanç konularında herhangi bir renkte çizgi va'zedemez.
Ederse ne olur? Çok ayıp olur! Beğenmediğimiz Batı'da bu mesele, yani (Cuius regio, eius religio) “Egemenlik kimdeyse dini de o belirler” dayatması üç-dört asır önce terk edildi ve devlet halkının inançları karşısında eşit derecede uzak ve saygılı bir mevkie çekildi.
Bu küçük bir örnek sadece; bir kere tartışmaya başladıktan sonra jet hızıyla gündeme girecek yeni model başkanlık sisteminde egemenin, ahaliye nasıl bakacağını gösteren küçük bir örnek. Kaldı ki başkanlık taraftarları bu konuda –elhak!- dürüst davranıyorlar ve yaşamakta olduğumuz ön gösterimde, filmde esas oğlan ve kızın başına neler geleceğine dair bütün ipuçları zaten mevcut. Siz onların hiç temel hakların yetkilerinin yürütme tarafından sınırlandırılmasından veya yargı bağımsızlığından bahsettiklerini duydunuz mu? Gizleyen, saklayan yok. Başkanlık görünümlü sözde rektifiye sistem bağıra bağıra geliyor.
Olur gurban tartışalım; tartışmaktan zarar gelmez zaten, üstelik kamuoyu da meseleye ısındırılmış olur. İtiraz etmiyorum, sadece eski bir Roma geleneğinden bahsedeceğim kimse alınmazsa...
Arenada gladyatörler dövüşe başlamadan önce ‘şeref locası'nı şöyle selamlarlardı: “Ave ceasar, morituri te salutant”, yani, “Selâm sana ey yüce şefimiz, biraz sonra ölecek olan bizler seni saygıyla selamlarız!”
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016