Aydın ENGİN
Yenisi kurulana kadar “idare etmesi” için işbaşında duran hükümetin tepeleri birbiri ardına inciler yumurtluyor; IŞİD çetelerini, Kobani’den sonra Tel Abyad’dan da sürüp çıkaran PYD’yi ve onun askeri gücünü Türkiye için yakın ve ciddi tehlike olarak tanımlıyorlar.
Hatırlayın, aylar ve aylar önce o günkü Başbakan “Kobani düştü düşüyor” demişti. Bu ayıp cümlenin daha açık söylenişi “İnşaallah düşer, ben de kurtulurum”dan ibaretti. Şimdi ise Tel Abyad’da IŞİD çetesi püskürtülüp Cizire kantonunun çevresi Azrail’le yarışan katil sürülerinden temizlenince aynı inciler savruluyor. ABD’nin hava desteğine “Oradaki Türkmen ve Arap kardeşlerimizin tepesine bomba yağdırıyor” diye itiraz ediliyor. Bölgede egemenliği ele geçiren PYD’ye “Etnik temizlik yapıyor” diye saldırılıyor. Bölgeye gitmiş ve görgü tanıklığı yapabilecek gazeteciler “Yoooo, tersine, IŞİD belasından kurtulan Kürtler, Araplar ve Türkmenler birlikte halay çekiyor” diye haber geçiyorlar. Yetmiyor, ekliyorlar: “IŞİD’in yanında saf tutan ve Tel Abyad çevresindeki Nusayri Arap, Türkmen ve Kürt köylülerin mallarına, tarlalarına el koymaya kalkanların durum tersine dönünce kopardıkları yaygaralar AKP hükümetince propaganda malzemesi yapılıyor...”
Peki bu niye böyle?
Suriye sınırımızın büyük kesiminin Kürtlerin denetimine geçmesi AKP’yi ve devletin öteki güvenlik kurumlarını niye böylesine ürkütüyor, böylesine bir paranoya içine itiyor? Ulusalcılığı ırkçılık, Kürt düşmanlığı ve milliyetçiliğe indirgemiş ve kendini hâlâ “sol” diye niteleyip göz boyayanlar Suriye sınırındaki bu gelişmelerden niye böylesine tedirginler?
Sınır komşusunun Kürtler olmasından mı?
Hiç sanmıyorum. Irak’la aramızdaki sınırda da komşumuz Kürtler. Hani şu “Irak Kürdistanı Özerk Bölgesi” gibi geçici adlarla anılan ve besbelli ki yakında bağımsız bir Kürt devletine dönüşeceği adımlar atacak olan Barzani yönetimi ile böylesi bir korkunun, ürküntünün, tedirginliğin belirtisi var mı?
Ben göremiyorum. Tersine, düne kadar “aşiret reisi” diye aşağılanan Mesud Barzani’nin Diyarbakır’da devlet töreni ile karşılanıp Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile aynı kürsüyü paylaştığı belleklerimizde henüz pek taze. Keza Kürtlerin “Hewler”, bizim “Erbil” dediğimiz dünün yoksul kasabasının bugün modern bir kente dönüşmüşlüğünde Türk sermayesinin, yatırımcılarının payı belirleyici. Erbil caddelerinde dolanırsanız adım başı Türkiye’nin buzdolabı, çamaşır makinesi, elektronik eşya üreticisi firmaları ile karşılaşırsınız. İstanbul’da bile benzeri pek az olan Erbil AVM’lerindeki mağazalarla, markalarla, fast-foodçularla kendinizi Türkiye’de sanırsınız.
Yani Irak sınırındaki komşumuz Kürtler yakın dostumuz, iş ortağımız, petrol satıcımız.
Suriye sınırındaki komşumuz Kürtler ise düşmanımız, varlıkları Türkiye’nin güvenliği için bir tehlike...
Sizce burada bir saçmalık, bir kafa karışıklığı ya da ayıp bir siyasal manevra yok mu?
Vallahi ben o bölgede, o sınırların her iki yakasında bulundum. Suriye’deki Kürtlerle Irak’taki Kürtler arasında birini yakın bulup ötekine düşman gözüyle bakılmasına yol açacak bir fark görmedim.
Gören varsa beri gelsin...
Hiç mi fark yok?
Var.
Irak Kürdistanı’nda Barzani yönetimi var.
Suriye Kürdistanı’nda PYD yönetimi...
Yani korkulan Kürtler değil, PYD. Düşman ilan edilenler PYD’yi kurmuş ve içinde saf tutmuş, onun çatısı altında kenetlenmiş Kürtler...
Neden dersiniz?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021