Bu, bana yapılır mı ?

Bu yaşta, bu sıcakta, ekonomi gibi zır cahili olduğum bir konuda, bu kadar yazı okumak, video seyretmek, dinlemek; dinlediklerimi, okuduklarımı anlamaya çalışmak; meselâ "önden yüklemeli kademeli indirim"'in ne demek olduğunu kavramaya çabalamak; meselâ "Piyasa gösterge faizi" denince geciken kredi kartı borcuma yüklenen faiz mi demek, yoksa loto çıkarsa bankaya yatırdığım paradan alacağım faiz mi demek sorularına cevap aramak ve... Ve tabii cevap filan bulamamak...

Valla, güvendiğim ne kadar ekonomi alimi varsa hepsini okudum. Bizim T24'de Barış Soydan'dan başladım, Mustafa Sönmez, Uğur Gürses gibi tanıdıkların yazdıklarına, söylediklerine yumuldum, Mahfi Eğilmez'in yazdıklarından sorularıma cevap aradım. Adlarını hiç duymadığım ekonomi alim ve "alime"lerinin demeçlerini, söyleşilerini elden (yani gözden) geçirdim. İnternet haber sitesi Duvar'a konuşan Ali Rıza Güngör, Murat Kubilay, Mustafa Sönmez, Nesrin Nas gibi güçlü ekonomi kültürü ile donanmış uzmanların  sözlerini didikledim.  

Hatta kendime kıydım ve AKP medyasında da kısa bir tur attım. Ama tur sahiden kısa sürdü çünkü midem bulandı.

                                                                     *   *   *

Sonuç mu ?

Yazıyı çok azını anladığım, içinizde de çok az kişinin anlayacağınısandığım ekonomi jargonuna, terimlerine boğmadan söyleyeyim.

Önümüzdeki günlerde dolar biraz aşağıya düşecek, bir süre inişli çıkışlı bir seyir de izlemeyecek; bugünden yarına ekonomi allak bullak olmayacak ama bu sadece ağrılar içinde kıvranan bir bedene güçlü bir ağrı kesici vermek olacak. Yani ağrı var, organizmada şifası zor bir hastalık var ama ağrı kesicinin etkisiyle şu anda onu duymayacağız.

Ağrı kesici ilaç dediğiniz nedir ki ? Bir tür uyuşturuca. Ama sonunda uyanırsınız ve tedavi yanlışsa ağır hasar görmüş bir beden çıkar...

Yani büyük şirketlere muhasebeci yetiştiren İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksek Okulu  (üniversite değil yüksek okul)  mezunu, büyük ekonomi dehası AKP Reisi'nin dünya ekonomi  bilimine  büyük katkısı var ya, hani "Faiz düşerse enflasyon da düşer" gibi o pek yalın sihirli formül, anlaşılan o ki bu "ufala da civcivler yesin" formülünden ibaret.

Öyle ya, madem faiz düşerse enflasyon da düşer, indir faizi sıfıra, enflasyon da düşsün sıfıra...

Bitmedi AKP Reisi'nin  dehasından yararlanmaya devam edersek yurttaşlar kredi çekip ev, araba alacak, oğlana düğün yapacak, kıza çeyiz düzecek, ucuz kredi ile alınan kredilerle yatırımlar tırmanacak, istihdam artacak, memleket ekonomik anlamda ve bağlamda güllük gülistanlık olacak...

Tabii sıfır faizle kredi verecek banka, uluslararası fon gibi kaynakları yöneten yeterince avanak bulunabilirse...

                                                                     *   *   *

AKP Reisi faizdeki radikal indirimin ardından konuştu:

"... Merkez Bankası faizlerde 425 baz puanlık bir düşüşe gitti. Peki ne oldu, battık mı, bittik mi? Her şey yerle yeksan oldu mu? Hayır. Piyasalar bu durumu gayet normal karşıladı. Zira, olması gereken zaten buydu. Bu bile yeterli değil. Yıl sonuna kadar bunun kademeli şekilde devamı gerekir...”

Önmüzdeki günlerde, haftalarda Reis kostaklanma dozunu daha da yükseltecek, faizleri daha da indirtecek...

Sonra...

Sonrası bugünlerde düşürülen faizler tepemize düşecek. "Enflasyon - zam - enflasyon - zam" zinciri bizcileyin emeğiyle geçinenleri kıskıvrak saracak.

Nereden mi biliyorum?

Tabii ki kendi bilgim değil. Yazının yukarılarında tek tek adlarını andığım ekonomi uzmanlarını, bilginlerinin söylediklerin çıkan sonuç bu ve bundan ibaret.

Bu Tırmık'tan dolayı gece uykunuz kaçarsa bir uyku ilacı alın. O da bir tür uyuşturucudur. Mışıl mışıl uyursunuz...