Banu Güven
Ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal
Adil yargılanma haktır. Adalet istemek haktır. Türkiye'de bu haklara ulaşmak hep zordu, son 10 küsür yılda ise bazıları için imkansızlaştı. Siyasi saikle açılan davalarda artık uydurma delil yaratma ihtiyacı bile duymayan savcılar, daha ilk duruşmada mahkumiyet kararı verdiklerini saklamayan, ihsas-ı reyden çekinmeyen heyetler, savunmayı etkisiz eleman haline getirmeye çalıştı, ama yıldıramadı. İktidar baktı ki olmuyor, meslek kuruluşlarını kapattı, avukatları tutuklattı, mahkum ettirdi. Baskının sınırları adım adım ilerledi ve baroların kapısına dayandı. İktidar şimdi de biat etmeyen baro yönetimlerini etkisizleştirmek derdinde.
Baro başkanları bu yüzden kolkola girip bugüne kadar sık sık delinen savunma hattını yeniden kurma çabasına girdi. Bunu yaparken engellendiler, darp edildiler. Ama bu da bir ilk değildi. Adliyede darp edilip beli kırılan avukat da gördük.
Barolar bağımsızlıkları için savunma hattını korumaya çalışırlarken, iki mahkum avukat da adalete ulaşmak için en son çare olarak gördükleri riskli bir yolda ilerliyor. DHKP-C üyesi oldukları suçlamasıyla 13 yıl 6 ay ve 10 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal aylardır ölüm orucundalar. Daha önce herkesin gözü önünde ölüm orucunda hayatını kaybeden Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ile İbrahim Gökçek'in ve Mustafa Koçak'ın avukatı ikisi de. Şimdi kendileri adalet talebiyle ucu kapkaranlık bir tünelde ilerliyorlar. "Biz örgüt üyesi değiliz" diyorlar, ama nafile.
Birbiriyle çelişen beyanlarla suçlandılar
2017'de KHK ile işinden olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı savunurken tutuklanıp serbest bırakılmışlardı. Sonra aynı şey yine yaşandı. 12 Eylül 2018'de tutuklandılar ve 20 Mart 2019'da avukatlarının ve kendilerinin olmadığı celselerde alınana ara kararlarla, Halkın Hukuk Bürosu'ndan 16 avukatla beraber toplam 159 yıl hapse mahkum oldular. Aleyhlerindeki deliller cezaevinden defalarca ifadeye getirilip götürülen bir itirafçının ifadelerine dayandırıldı. Hâkimin zaman zaman yönlendirdiği bu kişinin birbiriyle çelişen beyanlarıyla suçlandılar. 301 madencinin ölüme gönderildiği Soma'da ailelerin avukatı olan, kapatılan ÇHD'nin başkanı Selçuk Kozağaçlı, duruşmalar sırasında İzmir'de konaklaması nedeniyle bile suçlandı. Onun ikinci kez tutuklanmasına da usule aykırı şekilde, avukatı olmadan karar verilmişti.
Avukatlara "Siz neden bu kişileri savunuyorsunuz? Neden bazı panellerde bulunuyorsunuz" diye hesap sorulan bu davadan çıkan karar, şimdi Yargıtay'da. Düşünün, bundan tam 1 ay önce avukat Ebru Timtik 45 kiloya düşmüştü. Ağzında yaralar çıkmış, ellerinde kararmalar başlamıştı. Ondan birkaç gün sonra ölüm orucuna başlayan avukat Aytaç Ünsal da 64 kiloydu. İki avukatta da daha o zaman eklem ve kas ağrıları vardı. Hal böyleyken, haziran başında Yargıtay bu dosyayı ön incelemeye aldı.
Günler değil saatler hayati önemde
Soma maden faciasından, KHK'lıların işe iade mücadelesine uzanan davalarda adalet sağlamak için çalışan avukatlar, şimdi kendileri ve meslektaşları için adalet arayışındalar. Ya sesleri duyulmazsa? Ebru Timtik'i defalarca yayınımda ağırladım. Bu yazıyı yazarken de, karşıma 11 Mart 2015'te yaptığımız bir yayın çıktı. Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı konuşmuşuz. Şimdi sağlık durumuyla ilgili haberleri duymaktan korkuyorum. Bu noktaya gelindiğine inanmak istemiyorum. Avukatlar adaletsizliğe ve ölüme terkedilmemeliler. Bu, savunma hakkını öldürmekle eş anlamlı olur. Avukatların "adalet" diye yaşamını ortaya koyduğu bir ülkede adil yargıdan söz edilebilir mi?
Yargıtay'ın bu dosyayla ilgili vakit kaybetmeden hukukun üstünlüğüne uygun bir karar vermesi elzem. Artık günler değil, saatler hayati önemde. Hem avukatlar, hem de savunma hakkı için...
Banu Güven
©Deutsche Welle Türkçe
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
29.03.2024
8.02.2024
29.01.2024
18.01.2024
9.01.2024
9.08.2021
2.08.2021
5.07.2021
10.05.2021