Barış Soydan
Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifası bir hafta konuşulup unutulacak türden bir olay değil. Albayrak, Tayyip Erdoğan'dan sonra iktidarın en güçlü ismiydi. Onun döneminde Merkez Bankası rezervlerinden 100 milyar dolar üzerinde satış yapılması, faizin negatif seviyeye indirilmesi gibi hayati kararlar alındı, ekonomi ve para politikası yeniden şekillendirildi... Uzun vadeli planlar yapıyormuş izlenimi veren Albayrak bir akşam Instagram'dan yaptığı açıklamayla görevinden istifa etti. Bir anlık öfke miydi? İnanalım mı?
Ulaştığım bilgiler pek öyle olmadığına işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Naci Ağbal'la geçtiğimiz Eylül ayında irtibat kurarak olası bir bakanlık görevlendirmesi konusunda konuştuğu belirtiliyor. Gündemde Hazine ve Maliye bakanlıklarının ayrılması vardı. Söylenene göre Maliye'nin başına Naci Ağbal'ın getirilmesi değerlendirildi.
Sonra konu kapandı. Ağbal muhtemelen maliye bakanlığı bekliyordu. Ama bunun yerine apar topar Merkez Bankası başkanlığına atandı. Buna şaşırdığını tahmin etmek zor değil. Bilindiği gibi Ağbal, 2015 - 2018 arasında önce Ahmet Davutoğlu, sonra Binali Yıldırım'ın başbakanlığında maliye bakanlığı görevini yürütmüştü. Ekonomik konjonktürün de etkisiyle bütçe performansının iyi gittiği bir dönemdi o dönem. Bu nedenle AKP içinde Maliye Bakanlığı için alternatif düşünüldüğünde akla gelen ilk isim Ağbal'dı. Böyleyken Merkez Bankası başkanlığına atanması, Maliye Bakanlığı'nın ise Lütfi Elvan'a emanet edilmesi, öğrendiğim kadarıyla Ağbal'ın şaşırmasına ve biraz da "bozulmasına" neden oldu...
Öyle anlaşılıyor ki, Eylül ayındaki 200 baz puanlık faiz artırımı sonrasında güç kazanır gibi olan TL'nin Ekim ayında yeniden düşüşe geçmesi ve doların 8.50'yi aşması, planlananın dışında, "emprovize", hızlı kararlar alınmasına neden oldu.
Öte yandan Albayrak'ın istifasının arka planını yazan bazı gözlemciler, Erdoğan'ın son dönemde Ağbal'dan ekonomiyle ilgili bilgi aldığı ve Merkez Bankası rezervlerindeki erimeyi bu brifinglerde öğrendiğini belirttiler. Bu nokta kuşkulu. Ulaştığım bilgiler, Cumhurbaşkanı'nın rezerv satışlarını uzun zamandır bildiği yönünde...
Ağbal'ın Maliye Bakanlığı'na atanması, Merkez Bankası'nın finans alanında deneyimli bir yöneticiye emanet edilmesi daha doğru olmaz mıydı?
Türkiye öngörülemez bir ülke, en tepedekiler için bile…
* * *
Ağbal'ın öncelikli gündemi dolarizasyon
Erdoğan'ın dün ekonomi ve para politikasıyla ilgili verdiği mesajlar piyasa tarafından olumlu karşılandı. Bu satırları yazdığım dakikalarda dolar 7.90'ın da altına kadar inmişti. Bunda, Erdoğan'ın "Faizlerin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti"nden, "Şeffaf ve öngörülebilir para politikası araçları"ndan söz etmesi, atacakları her adımda Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı'nın yanında olacağını söylemesi özellikle etkili oldu.
Yani ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası daha rasyonel, yalın, öngörülebilir politikalara geri mi dönüyor? Aslında Naci Ağbal'ın Merkez Bankası'ndeki ilk günleri, kapsamlı bir politika değişikliğine işaret etmiyor. Bu elbette ilk izlenim...
Ağbal'ın özellikle dolarizasyon üzerinde durduğu, yabancı yatırımcının yokluğunda vatandaşların bankalardaki mevduatlarını çözmeleri yönünde ikna edilmesi gerektiğini düşündüğü belirtiliyor.
"Doların seviyesinin hiçbir önemi yok" yaklaşımından dolarizasyonu temel sorun olarak değerlendirmeye geçiş, az buz bir değişim değil. Fakat Ağbal'ın kafasında dolarizasyonu çözmek için kapsamlı bir strateji var mı, yoksa "Faizi bir kez artırırız, bankalar da bize yardım eder, sonrasına bakarız" diye mi bakıyor, yakında öğreneceğiz...
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021