Berat ÖZİPEK
Samet Kuşçu, Menderes’e karşı bir darbe hazırlandığını ihbar eden subaydı.
Ama bunu “eden bulmaz, diyen bulur” sözünün söylendiği bir ülkede yapmıştı.
İhbarını yetkili mercilere bile zor ulaştırdı. Dava açıldı, yargılamalar yapıldı ve darbe tezgahlamakla suçlananların hepsi beraat etti.
Sadece bir kişi ceza aldı; o da dürüst bir vatandaş olarak görevini yapıp ihbar eden Samet Kuşçu.
Ve darbe de gerçekleşti.
Sonraki yıllarda hiçbir subay böyle bir “maceraya” girmedi. 12 Eylül 1980 darbe suçu, tam bir “uyum” içinde işlendi.
Siz olsaydınız ne yapardınız?
“Balyoz” haberini yapan gazeteciler için 50 yıla kadar hapis istenmiş.
Suçları neymiş?
“Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk.” Daha somut olarak, “Devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerin temin edilmesi ve açıklanması.”
İddianameye göre şüphelilerden örgüt yöneticisi olarak değerlendirilen Tuncay Opçin’in eylemine katılan Mehmet Baransu, Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur, birlikte hareket ederek, “örgüt üyesi olmamakla birlikte FETÖ terör örgütünün amaçlarına hizmet” etmişler.
Casusluk diyorsanız belgesini koyarsınız ortaya ve cezalandırırsınız. Kimse de niye cezalandırıyorsunuz demez. Delil üretmek, sahte delil üzerinden haber yapmak da söz konusu ise onu da cezalandırırsınız.
Ama göründüğü kadarıyla iddianame bu yönde anlamlı bir delile değil, devlet sırrı ve “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün amacına hizmet etmek” gibi suçlamalara dayanıyor.
Bir belge falanca örgütün amaçlarıyla örtüşüyormuş. Gazeteciye ne? O kendi gündemini izlerken, bu başka birinin gündemiyle örtüşüyorsa ne yapsın? Hayatın akışı içinde bazen devlet ile PKK da aynı fikri savunuyor; ne yapmalı bu durumda? İkisininkinin de tersini mi savunmaya çalışmalı?
Hem neymiş “devletin güvenliği, iç ve dış siyasi yarar bakımından gizli kalması gereken”? Kim karar veriyor o seminer belgesini yayınlamamanın devletin faydasına olduğuna?
12 Eylül 1980 Darbesinin de yolunu açan “Bayrak Harekat Planı” devletin faydasına mıydı?
28 Şubat’ın “Andıç Belgesi” de devletin gizli belgesi değil miydi? Bu belge sayesinde biz ordunun yalan haber yaptırarak gazetecileri ve insan hakları savunucularını hedef yaptığını öğrenmedik mi?
Neydi orada devletin yararına olan? O belgeyi gizlemek mi, ifşa etmek mi?
“Toplumun yararı”ndan bağımsız bir “devletin yararı” olabilir mi?
(“Devlet sırrı”na dair daha ayrıntılı bir değerlendirme için geçen sene yazdığım şu yazıyı da okumanızı öneririm: “Devletin gizli belgesi ifşa edilir mi?”, Serbestiyet,http://www.serbestiyet.com/yazarlar/berat-ozipek/devletin-gizli-belgesi-ifsa-edilir-mi-132935).
Kantarın topuzu
Anladık, bu davalar manipüle edildi, çok insan mağdur oldu. Bu davalar üzerinden kendi hesabını görenlerden, hak ihlal edenlerden elbette hesap sormak gerekiyor.
Ama bunu yaparken, aynı anda bu davalarının özünü gözardı etmemeyi başarmak ve tepkisel bir savruluşla, sanki her şey manipülasyondan ibaretmiş gibi de davranmamak gerek.
Kantarın topuzunu kaçırıp, tepkiyi gazetecilere yöneltmek ise büsbütün yanlış.
Ben de gazeteci olsam ve bir darbe tezgahlanmakta olduğunu dehşet içinde öğrendiğim bir belgeye ulaşsam veya öyle bir ihtimal görsem, onu derhal yayınlardım.
Kestirmeden söyleyeyim, “devlet sırrıydı” falan diye bu insanlar cezalandırılırsa, bundan sonra hiçbir gazeteci, hayatının mahvolmasını göze almadan bir darbe girişimini veya darbe girişimi olarak değerlendirilebileceği bir duyumu haberleştirmeye cesaret edemez.
Edenin kurtulup diyenin kurtulmadığı bir ülkede, kimse hayatının 50 yılını kolay kolay riske etmez.
Ve biz de toplum olarak, bir sonraki “Bayrak Harekatı”ndan, ancak o gerçekleştikten sonra haberdar olabiliriz.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024