Burhanettin DURAN
AB başkentleri "Türk siyasetçilere miting yasağı" uygulayarak 16 Nisan referandumuna ilişkin tavırlarını "hayır" lehinde netleştirdiler. Önce Almanya, Adalet Bakanı Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin toplantılarını sudan bahanelerle iptal etti. Daha sonra Hollanda Başbakanı Rutte ülkesinin "kamusal alanlarının, başka ülkelerin siyasikampanya alanı" olmadığını açıkladı.
Avusturya Başbakanı Kern ise daha da ileri giderek anayasa değişikliğinin "Türkiye'dehukukun üstünlüğünü zayıflatacağını, güçler ayrılığını sınırlandıracağını ve AB değerleriniihlal edeceğini" açıkça iddia etti. Ve "Türk siyasilerin mitinglerinin" tüm Avrupa'da yasaklanmasını istedi.
Yaşanan bunalım gittikçe Almanya- Türkiye gerginliği olmaktan çıktı. Türkiye'yi nasıl entegre edeceğini bilemeyen AB'nin kendi vizyon ve demokrasi krizine dönüştü. Aşırı sağın yabancı ve Müslüman karşıtı dalgası merkez siyaseti de kendine benzetiyor.
Bu yetmezmiş gibi 2017'de kritik seçimlerin olacağı Almanya ve Hollanda gibi ülkeler "Türkiye ve Erdoğan karşıtlığını" iç siyaset malzemesine çevirdiler. PKK ve FETÖ terörü ile mücadelede Ankara'yı yalnız bırakan Avrupa başkentleri artık bu zehirli malzemeyi yönetebilmekten de uzaklaşıyorlar. Müsaade edilen Türkiye karşıtı ortam Avrupa'nın uzun vadeli stratejik çıkarlarına zarar veren bir minvalde ilerliyor.
Öncelikle "kamusal alanların" Türkiye siyasetçilerine "kapatılması" eğilimi AB'nin demokrasi krizini derinleştiriyor. Müzakere sürecindeki bir ülkenin vatandaşlarının demokratik haklarını yasaklamak hem "Avrupa değerlerini" erozyona uğratıyor. Hem de Türkiye-AB ilişkilerine taşınamaz bir yük getiriyor.
Salonlar ve meydanlar terör örgütü mensuplarına "demokrasi" adına açılırken Türkiye'nin partilerine, siyasetçilerine "güvenlik" bahanesiyle kapatılıyorsa bu ikiyüzlülük milletimiz tarafından "düşmanca" bulunuyor.
Türkiye'nin AB'de yeri olmaması gerektiğini düşünen Avrupalı siyasetçiler gidişatı önemsemeyebilirler elbette. Ancak sadece AB'nin değil Avrupa'nın da geleceğinin tartışıldığı bir dönemde Türkiye'ye yönelik olumsuz tavırlar "ötekileştirme" aşamasına vardı.
Berlin'in de Viyana'nın da üye olmasını istemedikleri Ankara'ya her hâlükârda ihtiyacı var. Yeni dönemde Avrupa'nın güvenliği de savunması da bu ihtiyaç gözetilmeden sağlanamaz. Zira Brexit'i engelleyemeyen AB'nin diğer ayrılma taleplerini "çok vitesli birlik" hedefi ile nasıl gerçekleştireceği belirsizliğini koruyor.
ABD ile NATO bağlamında yaşanan stratejik türbülans da cabası. Rusya'nın kendi seçimlerine müdahalesinden ürken Avrupalı siyasetçilerin Türkiye politikası kapsamlı bir revizyona muhtaç.
Yine de realist olalım. Kısa vadede gerilim daha da artabilir. 16 Nisan sonucunu görmeden Berlin'in, Brüksel'in tavrı değişmeyecek. Hatta Avrupa'nın bu yılki seçimlerinin de tamamlanması lazım.
Türkiye'nin ise mevcut antidemokratik tavrı kabullenmesi beklenemez. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki vermekte gecikmedi: "Ey Almanya, sizin demokrasiyle yakından uzaktan alakanız yok. Sizin şu andaki uygulamalarınız geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değil."
Son bir husus, Avrupa başkentlerinin "miting yasakçısı" tavrının aslında hayırcıların aleyhine olduğu, evetçilere ise önemli bir kampanya malzemesi verdiğidir.
Referandum sürecinde CHP bilinçli olarak gerilimi düşük bir kampanya yürütüyor. Sert kutuplaşmanın "evet" kampının lehine olacağı öngörüsüyle. Halbuki AB çevreleri, Türkiye karşıtı tavırlarıyla yeni bir "sert söylem" unsurunu referandum sürecimize taşımış oldular.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020